Paroles et traduction Ethnique Punch - Evren Hesabı Mesaisinde
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Evren Hesabı Mesaisinde
On the Clock of the Universe
Bu
yer
çok
ağır
gelir
yelken
koparır
This
place
weighs
heavy,
tears
the
sail
Kürekler
çürürse
karaya
bağlı
...
If
the
oars
rot,
tied
to
the
shore
...
Merak
ettim
ölüm
meleği
ölse
can
kimi
kurtarır
I
wonder
if
the
angel
of
death
dies,
whose
soul
does
he
save
Yerime
ecel
yerini
çakal
veya
bi
kurt
alır
In
my
place,
death,
a
jackal
or
a
wolf
takes
its
place
Kasvet
kuşatır
felsefem
şarapla
duş
alır
Gloom
surrounds,
my
philosophy
takes
a
shower
with
wine
...
kanar
dilim
kusarsa
lav
boşalır
gedikten
...
my
tongue
bleeds,
if
it
vomits,
the
lava
will
empty
when
we
leave
Koskoca
dünyayı
gaddarca
yedikten
az
sonra
Shortly
after
brutally
eating
the
whole
world
Çıkıp
bahsetmeyin
ahlaktan
etikten
Don't
come
out
and
talk
about
morality
and
ethics
Ab-ı
hayatın
şelalesinde
In
the
waterfall
of
the
water
of
life
Bulandık
ister
istemez
misafir
hanesinde
We
got
muddy,
willingly
or
unwillingly,
in
the
guesthouse
Bu
cambazın
ismi
'hayat',
kırık
kasesinde
The
name
of
this
acrobat
is
'life',
in
his
broken
bowl
Bi
yudum
suyla
eridik
akıl
teranesinde
With
a
sip
of
water,
we
melted
in
the
hymn
of
reason
Keyfimden
kutup
mesafesinde
At
a
polar
distance
from
my
pleasure
Uzakta
taze
seyyahın
seyahat
namesinde
insan
Far
away,
in
the
fresh
traveler's
travelogue,
man
Sarrafın
engam
terazisinde
en
son
At
the
last
point
on
the
pawnbroker's
pleasure
scale
Rapin
en
hoyrat
fedaisinde
kendimi
buldum
I
found
myself
in
the
most
reckless
feud
of
rap
Evren
hesabı
mesaisinde
On
the
clock
of
the
universe
Zor
deyim
'fütursuzca
ekseri
zorlayın'
It's
hard
to
say
'force
the
majority
without
forcing'
Pabuç
bırakmam
evlat
eskisinden
de
zorbayım
I
won't
leave
the
shoes,
son,
I'm
tougher
than
before
Mürekkep
denizinde
lekeli
noktayı
mıhlayıp
Nailing
the
stained
spot
in
the
ink
sea
Yongaya
tarak
bıraktım
öz
yongmayım
I
left
the
comb
to
the
shavings,
I'm
the
essence
of
shavings
Şimdilerde
goloyu
beklemek
tesadüflere
denk
Nowadays,
waiting
for
a
goal
is
like
coincidence
Yari
düşleyiş
zemheri
ve
kararmış
çelenk
The
dream
of
half
a
winter
and
a
darkened
wreath
Feri
sönmüş
heveslerin
rengi,
kurşuni
The
color
of
faded
enthusiasm,
lead
Çok
zor
artık
"memlekete
dair
'umut'
beslemek"
It's
very
difficult
now
"to
'hope'
for
the
homeland"
O
denli
gu...
yanılgı
grafiği
That
gu...
error
graph
Tilkiler
arsızca
karıştırır
boğuk
trafiği
The
foxes
mess
up
the
stuffy
traffic
Çok
bilinmeyenle
götverenlerin
aritmetiği
The
arithmetic
of
the
unknown
and
the
givers
Kılavuz
olduğunda,
boş
lafsın!
Unut
pratiği
When
you're
a
guide,
you're
empty
words!
Forget
practice
Saf
estetiği
tanıksan
uyuşmuşlara
If
you
know
pure
aesthetics,
for
the
numb
Siktir
et!
Ağaçlara
tırmanıp,
konuş
kuşlara
Fuck
it!
Climb
trees,
talk
to
birds
Yokuşlara
vur
varoluşumla
müsabakam
tek
round
My
struggle
with
existence
is
a
single
round
against
the
slopes
Bi
anda
incelikli
hayta
diğer
yanda
hoyrat
karış
On
one
hand,
a
delicate
rogue,
on
the
other,
a
reckless
mixture
Hırs
mı,
intikam
mı
diyet
mi?
Greed,
revenge
or
diet?
Bu
pespaye
filmin
gerisinden
vuran
kahpe
gerilim
The
pimp
tension
behind
this
lousy
movie
Akan
iltihabın
ismi
tıpta
"kinli
sermaye"
The
name
of
the
flowing
inflammation
in
medicine
is
"hateful
capital"
Insanın
çürük
amellerinde
kirli
divinim
My
dirty
divination
is
in
man's
rotten
deeds
Yüküm
sürer,
yüküm
düvelde
My
load
continues,
my
load
is
in
the
camel
Gizli
geçittir
bi
tünelde
It
is
a
secret
passage
in
a
tunnel
Ucunda
hapishane
vardır,
diğer
ucu
güverte
There's
a
prison
at
one
end,
a
deck
at
the
other
Bu
. halde
ben
güverte
diplerinde
personel
In
this
. state,
I'm
staff
at
the
bottom
of
the
deck
Yüzdüklerim
reel,
beklediklerim
rasyonel
What
I
swim
is
real,
what
I
expect
is
rational
Zaman
şaşırtmalı,
bilhassa
parametrik
Time
should
be
surprising,
especially
parametric
Bi
miktar
da
uysal
da
biraz
fazla
esrik
A
little
docile,
but
a
little
too
ecstatic
Peşine
takıldık
abeşle
iştigal
bir
eksik
We
followed
the
abjad,
busy
with
one
less
Tamam
gibi
görünse
de
hep
bi
şeyler
kaldı
eksik
Even
though
it
seems
complete,
something
is
always
missing
Şalter
inerken
ekran
yavaşça
seriniyo
As
the
switch
goes
down,
the
screen
slowly
cools
down
Keşke
yankılı
çamurlu
patikalardan
itliyo
I
wish
it
was
pushing
from
muddy
cobblestone
paths
Çok
gürüldüyor
bazen
toprak
ateşler
tükürüyo
It's
very
noisy
sometimes,
the
earth
fires
are
blazing
Şarap
içmek...
Drinking
wine...
Şarap
hasretini
gidermiyo
(Hem
de
hiç)
Doesn't
quench
the
longing
for
wine
(Not
at
all)
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Ali Eksan
Album
Vinyet
date de sortie
19-11-2016
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.