Feo Matif - Onlar Biliyorlar - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Feo Matif - Onlar Biliyorlar




Onlar Biliyorlar
They Know
Bilirsin beni ne zaman canım yansa
You know, whenever I'm hurt
Kaçarım bu dünyadan uzaklara bir yerlere, kendi çöplüğüme
I run away from this world, somewhere far, to my own trash
Sevmem aslında insanları
I don't really like people
Ama mecburum onlarla takılmaya gülümsemeye, gülümsemeye
But I have to hang out with them, smile, smile
Normalde ya ağlarım
Normally I either cry
Ya da düşünüp geçmişi sigaramı yakarım ve de bakarım etrafıma
Or think about the past, light a cigarette and look around
Kaybolurum durmam
I get lost, I don't stop
Ellerim boş şuan da bak, kimseler yok yanı başımda
My hands are empty right now, look, there's no one by my side
Sevmiyorum insanları, sevemiyorum insanları
I don't like people, I can't like people
Attılar çok iftiralar, kırdılar hep kalbimi bir daha
They threw so many slander, they broke my heart again and again
Aşağıladılar beni durmadan
They humiliated me constantly
Ama artık büyüdüm burada, benim canımı yakamazlar
But now I'm grown up here, they can't hurt me anymore
Beni asla yıkamazlar onlar
They will never break me
Biliyorlar deliyim ben, görüyorlar
They know I'm crazy, they see it
Görüyorlar, görüyorlar, görüyorlar
They see it, they see it, they see it
Beni çok iyi tanıyorlar, tanıyorlar, tanıyorlar
They know me very well, they know, they know
Kendime kızgınım her gün
I'm angry at myself every day
Yakıyorum sigaramı ya da geçmişi
I light a cigarette or think about the past
Bu benim sorunum değil biliyorsun, sadece yaralarım çok derin
This is not my problem, you know, my wounds are just too deep
Kendimle yüzleştim son kez
I faced myself for the last time
Sordum kendime "neden buradayım?"
I asked myself "why am I here?"
Vermiyor bir cevap, sanırım kendim de istemiyor beni
It doesn't give an answer, I guess it doesn't want me either
Her şeyi gördü bu gözlerim
My eyes have seen everything
Yaşadım her şeyin en ağırını
I lived through the heaviest of everything
Yürüdüm yolları omuzlarım yükleri taşıyamadı
I walked the roads, my shoulders couldn't carry the burden
Düştüm, düştüm, kalktım
I fell, I fell, I got up
Öğrendim hayatı yaşamayı
I learned to live life
Baktım etrafıma, sevdiğim hiç kimse yanımda kalmadı
I looked around, no one I loved stayed with me





Writer(s): Onur Muhammet Karadereli


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.