Paroles et traduction Ferhat Göçer - Sığmıyorsun Geceye ve Zamana
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Sığmıyorsun Geceye ve Zamana
You Don't Fit in the Night or Time
Ellerimde
büyüyor
tenin,
sarıldıkça
yanıyorsun
Your
skin
grows
in
my
hands,
you
burn
as
we
hug
Tenime
kaçıyor
tenin,
ellerimde
büyüyor
güzelliğin
Your
skin
escapes
into
my
skin,
your
beauty
grows
in
my
hands
Sarıldıkça
geceyi
denizde,
denizi
teninde
boğuyorum
As
I
hug,
I
drown
the
night
in
the
sea,
the
sea
in
your
skin
Sığmıyorsun
geceye
ve
zamana,
ellerime
sığmıyorsun
You
don't
fit
in
the
night
or
time,
you
don't
fit
in
my
hands
Dudağımın
arasından
kaçıverdi
sevdan
Your
love
escaped
from
between
my
lips
Ne
yapayım?
What
can
I
do?
Tutamadım
içimdeki
yelkenleri,
salıverdim
I
couldn't
hold
the
sails
inside
me,
I
let
go
Ne
yapayım?
What
can
I
do?
Bana
gelişin
bir
sonbahar
akşamı
mıydı?
Was
your
arrival
on
an
autumn
evening?
Dudakların
dudaklarımda
alaboraydı
Your
lips
were
scarlet
on
my
lips
Bana
gelişin
bir
sonbahar
akşamı
mıydı?
Was
your
arrival
on
an
autumn
evening?
Dudakların
dudaklarımda
alaboraydı
Your
lips
were
scarlet
on
my
lips
Ellerimde
büyüyor
tenin,
sarıldıkça
yanıyorsun
Your
skin
grows
in
my
hands,
you
burn
as
we
hug
Tenime
kaçıyor
tenin,
ellerimde
büyüyor
güzelliğin
Your
skin
escapes
into
my
skin,
your
beauty
grows
in
my
hands
Sarıldıkça
geceyi
denizde,
denizi
teninde
boğuyorum
As
I
hug,
I
drown
the
night
in
the
sea,
the
sea
in
your
skin
Sığmıyorsun
geceye
ve
zamana,
ellerime
sığmıyorsun
You
don't
fit
in
the
night
or
time,
you
don't
fit
in
my
hands
Dudağımın
arasından
kaçıverdi
sevdan
Your
love
escaped
from
between
my
lips
Ne
yapayım?
What
can
I
do?
Tutamadım
içimdeki
yelkenleri,
salıverdim
I
couldn't
hold
the
sails
inside
me,
I
let
go
Ne
yapayım?
What
can
I
do?
Bana
gelişin
bir
sonbahar
akşamı
mıydı?
Was
your
arrival
on
an
autumn
evening?
Dudakların
dudaklarımda
alaboraydı
Your
lips
were
scarlet
on
my
lips
Bana
gelişin
bir
sonbahar
akşamı
mıydı?
Was
your
arrival
on
an
autumn
evening?
Dudakların
dudaklarımda
alaboraydı
Your
lips
were
scarlet
on
my
lips
Ellerinden
ellerime
yollar
uzandı
Roads
stretched
from
your
hands
to
mine
Yollarında
sevdam
göz
göze
geldiğimiz
zamanda
When
our
eyes
met
on
your
roads
of
love
Kanmasaydım
ah,
kanmasaydım,
kanmasaydım
o
güzelliğine
If
only
I
hadn't
fallen
for
it,
if
only
I
hadn't
fallen
for
it,
your
beauty
Sen
içimde
yanan
esmerim,
kanmasaydım
o
güzelliğine
You,
my
brunette
burning
inside
me,
if
only
I
hadn't
fallen
for
it,
your
beauty
Dudağımın
arasından
kaçıverdi
sevdan
Your
love
escaped
from
between
my
lips
Ne
yapayım?
What
can
I
do?
Tutamadım
içimdeki
yelkenleri,
salıverdim
I
couldn't
hold
the
sails
inside
me,
I
let
go
Ne
yapayım?
What
can
I
do?
Bana
gelişin
bir
sonbahar
akşamı
mıydı?
Was
your
arrival
on
an
autumn
evening?
Dudakların
dudaklarımda
alaboraydı
Your
lips
were
scarlet
on
my
lips
Bana
gelişin
bir
sonbahar
akşamı
mıydı?
Was
your
arrival
on
an
autumn
evening?
Dudakların
dudaklarımda
alaboraydı
Your
lips
were
scarlet
on
my
lips
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Mevlüt Yılmaz
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.