Paroles et traduction Ferhat Göçer - İzmir Yanıyor

İzmir Yanıyor

Dön, dön bebeğim, yanıyor içim
Özledim, çok özledim
Martılar süzülürken süzülür yaşlar
Dökülür gözlerim
Grubun rengi boyarken bile sahili turuncuya hiç tadım yok
Ne hilal ne çoban yıldızı teselli etmiyor, acım çok
Ki düşün ne kadar severim meltemin yüzünü öperek esişini
Ağlarım incecikten, ayrılık ölümden çok
İzmir, İzmir yanıyor
Kara sevda hasretinden
İzmir, İzmir yanıyor
Kara sevda hasretinden
Grubun rengi boyarken bile sahili turuncuya hiç tadım yok
Ne hilal ne çoban yıldızı teselli etmiyor, acım çok
Ki düşün ne kadar severim meltemin yüzünü öperek esişini
Ağlarım incecikten, ayrılık ölümden çok

Izmir Is Burning

Come back, come back baby, I'm burning inside
I miss you, I miss you so much
Tears flow like seagulls soaring high
They stream from my eyes
Even as the sunset paints the shore orange, I find no pleasure
Neither the crescent moon nor the evening star can comfort me, my pain is too great
You know how much I love the gentle breeze kissing your face
I weep softly, for this separation is worse than death
Izmir, Izmir is burning
From the anguish of unrequited love
Izmir, Izmir is burning
From the anguish of unrequited love
Even as the sunset paints the shore orange, I find no pleasure
Neither the crescent moon nor the evening star can comfort me, my pain is too great
You know how much I love the gentle breeze kissing your face
I weep softly, for this separation is worse than death