Paroles et traduction Ferhat Tunç - Buğulu Atlas
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Göğünde
aç
kartalların,
atmacaların
yarıştığı
I
came
from
a
lonely
atlas
where
eagles
and
falcons
raced
in
the
sky
Tenha
bir
atlastan
geldim
From
a
lonely
atlas
Kıyamda,
kıyamette
On
the
brink,
on
the
day
of
reckoning
Namluların
kuytu
dağlarla
öpüştüğü
bir
atlastan
From
an
atlas
where
the
barrels
kissed
the
hidden
mountains
Kanla
çizilmiş
ve
kanı
pıhtılaşmış
bir
atlastan
From
an
atlas
etched
and
clotted
with
blood
Yılları,
yolları,
yaşları
yok
There
are
no
years,
no
roads,
no
ages
Gurbet
yüzlü
adamlardan
From
men
with
stranger
faces
Sur
diplerinde
bıçaklanan
aşklardan
From
loves
stabbed
at
the
foot
of
walls
Yaşamı
hiç
bilmeden
ölümü
ezberleyen
From
almond-eyed,
feverish
children
Badem
gözlü,
sıtmalı
çocuklardan
Who
learned
death
before
they
ever
knew
life
Yazgısı
uçurum
çocuklardan
Children
with
a
destiny
of
the
abyss
Zarif
Dicle'de
ve
asi
Fırat'ta
In
the
graceful
Tigris
and
the
unruly
Euphrates
Sıska
keleklerde,
kıl
çadırlarda
In
skinny
carp
and
hair
tents
Güneşe
sataşan
adamlardan
From
men
who
challenged
the
sun
Ve
mendillerde,
halaylarda
And
in
handkerchiefs,
in
circle
dances
Gülüşleri
kundaklanan
hayatlardan
From
lives
where
laughter
was
swaddled
Yazgısı
uçurum
hayatlardan
Lives
with
a
destiny
of
the
abyss
Darmadağın
yılları
hüzne
satılmış
Years
scattered
and
sold
to
sorrow
Burunları
hızmalı,
şarkıları
figan
With
snouts
like
a
gazelle
and
songs
of
lament
Doğurgan
ve
mübarek
kadınlardan
From
fertile
and
blessed
women
Yazgısı
uçurum
kadınlardan
Women
with
a
destiny
of
the
abyss
Or'da
şarkılar
akar
katran,
akar
kan
There,
songs
flow
like
tar,
flow
like
blood
Orada
ihlal
ve
iflah
olmaz
vatan
There,
a
homeland
that
is
violated
and
incurable
Her
kedere,
her
sürgüne
To
every
sorrow,
every
exile
İlmek
oldum
bir
zaman
I
was
once
a
stitch
Poyrazların
yamacında
On
the
slopes
of
the
north
winds
Bendin'
aşan
sel
benim
I
am
the
flood
that
overflows
the
dam
Kuşatıldı
ufuklarım
My
horizons
were
besieged
Lalda
kaldım
bir
zaman
I
was
left
speechless
for
a
while
Ormanların
kuytusunda
In
the
depths
of
the
forests
Gizli
açan
gül
benim
I
am
the
rose
that
blooms
in
secret
Kuşatıldı
ufuklarım
My
horizons
were
besieged
Lalda
kaldım
bir
zaman
I
was
left
speechless
for
a
while
Ormanların
kuytusunda
In
the
depths
of
the
forests
Gizli
açan
gül
benim
I
am
the
rose
that
blooms
in
secret
Kalktığım
yerde
çığlık
Where
I
rose,
a
scream
Düştüğüm
yerde
mayın
Where
I
fell,
a
mine
Kelepçenin
çeliğine
To
the
steel
of
the
handcuff
Rehin
düşen
can
benim
I
am
the
life
held
hostage
Aşk
oduyla
tutuşup
I
was
ignited
by
the
fire
of
love
Göğe
döndüm
bir
zaman
I
turned
to
the
sky
for
a
while
Kurşunlarla
delik
deşik
Full
of
bullet
holes
Yama
tutan
ten
benim
I
am
the
flesh
that
clings
to
the
mountainside
Aşk
oduyla
tutuşup
I
was
ignited
by
the
fire
of
love
Göğe
döndüm
bir
zaman
I
turned
to
the
sky
for
a
while
Kurşunlarla
delik
deşik
Full
of
bullet
holes
Yama
tutan
ten
benim
I
am
the
flesh
that
clings
to
the
mountainside
Aşk
oduyla
tutuşup
I
was
ignited
by
the
fire
of
love
Göğe
döndüm
bir
zaman
I
turned
to
the
sky
for
a
while
Kurşunlarla
delik
deşik
Full
of
bullet
holes
Yama
tutan
ten...
I
am
the
flesh
that
clings
to
the
mountainside...
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Osman Ismen, Ferhat Tunc Yoslun, Yilmaz Odabasi
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.