Paroles et traduction Ferhat Tunç - Firari Sevdam - Şahan
Firari Sevdam - Şahan
My Runaway Love - Şahan
Bakışını
unuturken
bende
As
I
forget
your
gaze
"Kavuşmak"
demiştin,
hasretlere
inat
You
said
"We'll
be
together,"
defying
longing
Ateşe
ve
suya
söz
geçmez
artık
Fire
and
water
no
longer
heed
any
word
Yel
taşımaz
sesimi
The
wind
doesn't
carry
my
voice
Uğultular
cehennem
kasvetidir
The
howls
are
the
grimness
of
hell
Her
sokak
kör
bir
karanlık
Every
street
is
a
blind
darkness
Oğul,
oğul,
neyleyim
ben
böyle
günü?
Son,
son,
what
am
I
to
do
with
a
day
like
this?
Har
savurur
yüreğimi
volkanlar
gibi
Volcanoes
like
you
scatter
my
heart
Şimdi
yokluğunu
düşünmek
öldürür
beni
Now
thinking
of
your
absence
kills
me
Şimdi
seni
özlemek
öldürür
Now
longing
for
you
kills
me
Seni
özlemek
öldürür
Longing
for
you
kills
me
Munzur'un
kayaları
The
rocks
of
Munzur
Acılarla
örülüymüş
Are
woven
with
pain
Evvel
zaman,
kahır
zaman
Once
upon
a
time,
a
time
of
sorrow
Hep
yiğitçe
ölünürmüş
They
always
died
bravely
Munzur'un
kayaları
The
rocks
of
Munzur
Acılarla
örülüymüş
Are
woven
with
pain
Evvel
zaman,
kahır
zaman
Once
upon
a
time,
a
time
of
sorrow
Hep
yiğitçe
ölünürmüş
They
always
died
bravely
Bu
kaçıncı
ölümler?
How
many
deaths
are
these?
Bu
kaçıncı
kayıplar?
How
many
losses
are
these?
Hangi
kör
kuytularda
In
what
blind
corners
Şahan'ımı
vurmuşlar
Did
they
shoot
my
Şahan?
Şahan'ım,
şah
damarım
My
Şahan,
my
lifeblood
Firari
sevdalım
My
runaway
love
Özlemin
yangın
yeri
The
place
where
longing
burns
Ben
yanıp
tutuşanım
I
am
the
one
who
burns
Şahan'ım,
şah
damarım
My
Şahan,
my
lifeblood
Firari
sevdalım
My
runaway
love
Özlemin
yangın
yeri
The
place
where
longing
burns
Ben
yanıp
tutuşanım
I
am
the
one
who
burns
Gün
değdi
vurulup
düştüğün
yere,
gün
değdi
The
sun
touched
the
place
where
you
fell,
it
touched
it
Kanatlandı
göğsündeki
tomurcuk
The
bud
on
your
chest
took
flight
Kırmızının
yüzlerce
tonunu
gördüm
I
saw
hundreds
of
shades
of
red
Munzur'um
seyrime
düştü
My
Munzur
fell
into
my
gaze
Sohbetimi
çığlıklar
böldü,
ağladım
Screams
interrupted
my
conversation,
I
cried
Rüzgârın
serinliğine
bıraktım
saçlarımı
I
left
my
hair
to
the
coolness
of
the
wind
Hüzünlü
bir
şarkıya
içlendim
I
sank
into
a
mournful
song
O
saklı
mekânları
yas
bürüdü,
"Gül
biraz"
diyemedim
Those
hidden
places
were
draped
in
mourning,
I
couldn't
say
"Smile
a
little"
Ben
hatıralara
küstüm,
ben
her
şeye
I
became
estranged
from
memories,
I
became
estranged
from
everything
Ve
zaman
acıdan
yana
çıktı
And
time
sided
with
pain
Şimdi
sensizliğin
ölümündeyim,
oğul
Now
I
am
in
the
death
of
your
absence,
son
Şimdi
sensizliğin
ölümünde
Now
I
am
in
the
death
of
your
absence
Hem
içtendi
hem
güzel
He
was
both
sincere
and
beautiful
Doludizgin
coşardı
He
would
surge
with
unrestrained
passion
Çoğu
zaman
düş
dalgını
Often
lost
in
dreams
Hep
esmerce
bakardı
He
always
looked
with
dark
eyes
Hem
içtendi
hem
güzel
He
was
both
sincere
and
beautiful
Doludizgin
coşardı
He
would
surge
with
unrestrained
passion
Çoğu
zaman
düş
dalgını
Often
lost
in
dreams
Hep
esmerce
bakardı
He
always
looked
with
dark
eyes
Duyduk
ki
vurulunca
We
heard
that
when
he
was
shot
Kapamış
gözlerini
He
closed
his
eyes
Alnı
maviye
dönmüş
His
forehead
turned
blue
Kilitlemiş
ellerini
He
locked
his
hands
Şahan'ım,
şah
damarım
My
Şahan,
my
lifeblood
Firari
sevdalım
My
runaway
love
Özlemin
yangın
yeri
The
place
where
longing
burns
Ben
yanıp
tutuşanım
I
am
the
one
who
burns
Şahan'ım,
şah
damarım
My
Şahan,
my
lifeblood
Firari
sevdalım
My
runaway
love
Özlemin
yangın
yeri
The
place
where
longing
burns
Ben
yanıp
tutuşanım
I
am
the
one
who
burns
Şahan'ım,
şah
damarım
My
Şahan,
my
lifeblood
Firari
sevdalım
My
runaway
love
Özlemin
yangın
yeri
The
place
where
longing
burns
Ben
yanıp
tutuşanım
I
am
the
one
who
burns
Ben
yanıp
tutuşanım
I
am
the
one
who
burns
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Ahmet Can Akyol, Ferhat Tunc Yoslun
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.