Paroles et traduction Ferhat Tunç - Seni Düşünürüm
Seni Düşünürüm
I Think of You
Ben
bir
kaçağım
dağlarda
I'm
a
fugitive
in
the
mountains
Dolanırım
or'da
bur'da
I
roam
here
and
there
Seni
düşünürüm,
yavrum
I
think
of
you,
my
love
Her
takatsız
kaldığımda
Whenever
I
feel
helpless
Ben
bir
kaçağım
dağlarda
I'm
a
fugitive
in
the
mountains
Dolanırım
or'da
bur'da
I
roam
here
and
there
Seni
düşünürüm,
yavrum
I
think
of
you,
my
love
Her
takatsız
kaldığımda
Whenever
I
feel
helpless
Kış
olur
karlar
yağınca
When
winter
comes
and
the
snow
falls
Hüzün
birden
bastırınca
When
sadness
suddenly
overwhelms
me
Başım
darda
kalınca
When
I'm
in
a
tight
spot
Düşünürüm,
düşünürüm
I
think,
I
think
Düşünürüm
seni,
yavrum
I
think
of
you,
my
love
Kış
olur
karlar
yağınca
When
winter
comes
and
the
snow
falls
Hüzün
birden
bastırınca
When
sadness
suddenly
overwhelms
me
Başım
darda
kalınca
When
I'm
in
a
tight
spot
Düşünürüm,
düşünürüm
I
think,
I
think
Düşünürüm
seni,
yavrum
I
think
of
you,
my
love
Bir
mevsim
daha
girdi
hayatıma
Another
season
has
entered
my
life
Kar
ve
tipilerle
kanıyorum,
yavrum
I
bleed
with
snow
and
blizzards,
my
love
Çığlıklara
çığ
düşen
karların
altında
derin
iniltilerle
With
deep
groans
under
the
snowdrifts,
avalanches
falling
"Berf
tutmaz",
demişti
bir
zaman
bir
düşümün
heval'ı
“Snow
won't
hold,”
a
friend
from
a
dream
had
said
once
İçimde
kanayan
ülkenin
bombalarla
küle
dönmüş
dağları
The
mountains
of
my
country,
bleeding
inside
me,
reduced
to
ash
by
bombs
Ey
gölgesine
sığındığım
ulu
ulu
çınarlar
Oh,
towering
plane
trees,
I
found
shelter
in
your
shade
Ey
türkülerime
soluk
veren
nazlı
nazlı
pınarlar
Oh,
gentle
springs,
you
breathed
life
into
my
songs
Ey
en
büyük
işkenceler
tanığı
alınlardaki
kabartma
haritalar
Oh,
embossed
maps
on
the
walls,
witnesses
to
the
greatest
tortures
Ey
soframdaki
küçük
kara
katığım,
Akdeniz'de
kundaklanan
ağaçları
Oh,
my
small
black
bread
on
the
table,
trees
ignited
in
the
Mediterranean
El
verin
bana,
el
verin
Give
me
your
hand,
give
me
your
hand
Kış
olur
karlar
yağınca
When
winter
comes
and
the
snow
falls
Hüzün
birden
bastırınca
When
sadness
suddenly
overwhelms
me
Başım
darda
kalınca
When
I'm
in
a
tight
spot
Düşünürüm,
düşünürüm
I
think,
I
think
Düşünürüm
seni,
yavrum
I
think
of
you,
my
love
Bekle,
baban
gelir
bir
gün
Wait,
your
father
will
come
one
day
Gelir
de
görürsün,
yavrum
He
will
come
and
you
will
see,
my
love
Duvarda
resmim
asılır
My
picture
will
hang
on
the
wall
Bakarsın,
ağlarsın,
yavrum
You
will
look,
you
will
cry,
my
love
Bekle,
baban
gelir
bir
gün
Wait,
your
father
will
come
one
day
Gelir
de
görürsün,
yavrum
He
will
come
and
you
will
see,
my
love
Duvarda
resmim
asılır
My
picture
will
hang
on
the
wall
Bakarsın,
ağlarsın,
yavrum
You
will
look,
you
will
cry,
my
love
Kış
olur
karlar
yağınca
When
winter
comes
and
the
snow
falls
Hüzün
birden
bastırınca
When
sadness
suddenly
overwhelms
me
Başım
darda
kalınca
When
I'm
in
a
tight
spot
Düşünürüm,
düşünürüm
I
think,
I
think
Düşünürüm
seni,
yavrum
I
think
of
you,
my
love
Kış
olur
karlar
yağınca
When
winter
comes
and
the
snow
falls
Hüzün
birden
bastırınca
When
sadness
suddenly
overwhelms
me
Başım
darda
kalınca
When
I'm
in
a
tight
spot
Düşünürüm,
düşünürüm
I
think,
I
think
Düşünürüm
seni,
yavrum
I
think
of
you,
my
love
Ben
artık
duramam
buralarda
I
can't
stay
here
anymore
Gördükleri
yerde
vurur
They
shoot
me
wherever
they
see
me
Vurdukları
yere
gömerler
beni
They
bury
me
wherever
they
shoot
Alev
alev
yükselen
isyan
ateşlerini
The
fires
of
rebellion
rising
in
flames
Kızıl
küllere
çevirir
kanın
şiddeti
The
intensity
of
your
blood
turns
them
into
red
ashes
Dinleyin,
dinleyin,
işte
bu
gelen
uğultular
Listen,
listen,
these
are
the
approaching
roars
Sürekli
zelzeleler
kuşağının
yıkım
öncesi
fırtınasıdır
The
storm
before
destruction,
of
the
constant
earthquake
belt
Ve
yükselen
bu
dalgalar
sırtında
kanlı
tarihin
ağır
hesaplarıyla
And
these
rising
waves,
on
their
backs,
the
heavy
reckoning
of
bloody
history
Toprağın
yekine
yekine
kalkmasıdır
The
earth
rising
against
one
another
Bu
altında
yol
alınan,
gözlerden
kaymayan
yıldızlar
These
stars
that
travel
beneath,
not
escaping
the
eyes
Artık
yakarmak
yerine
zafer
işaretleriyle
yükselen
ellerin
Are
now
no
longer
pleas,
but
hands
rising
with
victory
signs
Kurduğu
dost
sofralarında
kenetlenircesine
tutuşmasıdır
Clasped
together
as
if
in
friendly
tables,
they
are
finally
burning
Kış
olur
karlar
yağınca
When
winter
comes
and
the
snow
falls
Hüzün
birden
bastırınca
When
sadness
suddenly
overwhelms
me
Başım
darda
kalınca
When
I'm
in
a
tight
spot
Düşünürüm,
düşünürüm
I
think,
I
think
Düşünürüm
seni,
yavrum
I
think
of
you,
my
love
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Ferhat Tunc Yoslun
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.