Paroles et traduction Ferhat Tunç - Yaşanmak Direnmektir

Yaşanmak Direnmektir

Yaşamak direnmektir
Ölmektir hem yaşamak
Yaşamak zındanlarda
İnadına yaşamak

Yaşamak direnmektir
Ölmektir hem yaşamak
Yaşamak zındanlarda
İnadına yaşamak

Yaşamak gecenin karanlığında
Dişe diş, inada inat yaşamak

Yaşamak bir mavi çiçek gibi
Bir nazlı bebek gibi
Özgürlüğün tadında yaşamak

Yaşamak bir mavi çiçek gibi
Bir nazlı bebek gibi
Özgürlüğün tadında yaşamak

Yaşamak direnmektir
Ölmektir hem yaşamak
Yaşamak zındanlarda
İnadına yaşamak

Yaşamak direnmektir
Ölmektir hem yaşamak
Yaşamak zındanlarda
İnadına yaşamak

Yaşamak dağların doruklarında
Yaralı bir serçenin çığlığında yaşamak

Yaşamak denizde dalgalar gibi
Deli bir rüzgâr gibi
Kavganın doruğunda yaşamak

Yaşamak denizde dalgalar gibi
Deli bir rüzgâr gibi
Kavganın doruğunda yaşamak

Yaşamak direnmektir
Ölmektir hem yaşamak
Yaşamak zındanlarda
İnadına yaşamak

Yaşamak direnmektir
Ölmektir hem yaşamak
Yaşamak zındanlarda
İnadına yaşamak

To Live Is to Resist

To live is to resist
To live is also to die
To live in the depths
To live stubbornly

To live is to resist
To live is also to die
To live in the depths
To live stubbornly

To live in the darkness of the night
To live tooth and nail, stubborn against stubborn

To live like a blue flower
Like a delicate baby
To live in the taste of freedom

To live like a blue flower
Like a delicate baby
To live in the taste of freedom

To live is to resist
To live is also to die
To live in the depths
To live stubbornly

To live is to resist
To live is also to die
To live in the depths
To live stubbornly

To live on the peaks of the mountains
To live in the cry of a wounded sparrow

To live like the waves in the sea
Like a wild wind
To live at the peak of the struggle

To live like the waves in the sea
Like a wild wind
To live at the peak of the struggle

To live is to resist
To live is also to die
To live in the depths
To live stubbornly

To live is to resist
To live is also to die
To live in the depths
To live stubbornly