Fikret Kızılok - Baba Ocağı - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Fikret Kızılok - Baba Ocağı




Baba Ocağı
Father's House
Selanik, baba ocağı
Selanik, my father's home
Kilise çanlarının ezanla karışıp gittiği çocukluk yıllarım
My childhood years where the church bells mingled with the call to prayer
Gür ağaçlı bahçeler ve tadına doyamadığım karadut
Tree-filled gardens and the mulberries I couldn't get enough of
Daracık sokaklarında kaybolup gittiğimiz liman şehri
A port city where I'd get lost in the narrow streets
Yorgun tembel balıkçıların beni uzaklara salacağı martı sesleri
The sound of seagulls that would carry me away to distant lands
Baharda gürlediği vakit beni korkutan
The thunder that frightened me when it roared in the spring
Korkuttuğu kadar da düşündüren gök gürültüleri
But also made me think as much as it scared me
Selanik gecelerinde yıldızlar kocaman olurlardı
The stars were huge in the Selanik nights
Ya da ben öyle hatırlıyorum
Or at least that's how I remember them
Ne kadar çok ne kadar parlaktılar bir o kadar da uzak
They were as many and as bright as they were distant
Arkadaşlarım komşu çocukları
My friends were the neighbor's children
Gayri müslim arkadaşlarımız çok olmazdı
We didn't have many non-Muslim friends
Olanlar da bize en yakın yıldız kadar yakın
And the ones we did have were as close as the closest star
Oysa yaşadığımız acı tatlı ne varsa bu küçücük şehirdeydi
Yet all the sweet and bitter memories of our lives were in this small city





Writer(s): Fikret Kızılok


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.