Paroles et traduction Fikret Kızılok - Spartakus
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Spartakus′tu
adım
Spartacus
was
my
name,
Ve
Kara
Afrika'dan
zenci
köleler
taşıyan
And
I
rowed
on
American
ships,
Amerikan
gemilerinde
forsaydım
Carrying
black
slaves
from
Darkest
Africa.
Çin
Duvarı′nın
çamurunu
I
mixed
the
mud
of
the
Great
Wall
of
China,
Mısır
Piramitleri'nin
hamurunu
ellerimle
kardım
The
mortar
of
the
Egyptian
Pyramids
with
my
own
hands,
Ve
her
yıkılışında
Babil
kentini
ben
onardım
And
with
each
collapse,
I
rebuilt
the
city
of
Babylon.
Anibal,
"ahırlarımı
iyi
temizle"
dedi
bana
Hannibal
told
me,
"Clean
my
stables
well,"
Bendim,
Ortaçağ
derebeylerinin
tarlasını
süren
I
was
the
one
who
plowed
the
fields
of
the
Middle
Age
lords,
Sığırlarını
güden
Who
herded
their
cattle.
Ve
ellerimle
ördüğüm
kale
duvarlarının
üstünde
And
on
the
castle
walls
I
built
with
my
own
hands,
Barbunya
Şövalyesi'nin
oklarıyla
ölen
I
died,
pierced
by
the
arrows
of
the
Barbunya
Knight,
Öldürülen
bir
köleydim
ilkin
A
slain
slave,
I
was
at
first.
Sonra
adım
serf
oldu
Then
my
name
became
serf,
Ve
sonra
canımı
bağışlayan
yasalar
kondu
And
then
laws
were
passed
that
spared
my
life.
Atını
tımarladım
Sezar′ın
I
groomed
Caesar's
horse,
Ve
aslan
yürekli
Rişar′ın
And
the
lionhearted
Richard's,
Uğruna
öldüm
Kral
Seddimsever'in
I
died
for
King
Seddimsever,
Seddimsever′se
beni
hiç
sevmedi,
hiç
But
Seddimsever
never
loved
me,
not
at
all.
Uyumak
şimdi,
uyumak
To
sleep
now,
to
sleep,
Uyanmak
yüzyıl
sonra
sevgilim
To
wake
up
a
century
later,
my
love.
Ben
Spartakus
değilim
I
am
not
Spartacus,
Kendi
asrım
beni
korkutmuyor
My
own
century
does
not
frighten
me.
Ben
kaçak
değilim
I
am
not
a
fugitive.
Asrım
sefil
My
century
is
miserable,
Asrım
yüz
kızartıcı
My
century
is
shameful,
Asrım
cesur,
büyük
ve
kahraman
My
century
is
brave,
great,
and
heroic.
Dünyaya
erken
gelmişim
diye
kahretmedim
hiçbir
zaman
I
have
never
lamented
being
born
too
early
into
this
world.
Ben
yirminci
asırlıyım
I
am
a
man
of
the
twentieth
century,
Ve
bununla
övünüyorum
And
I
am
proud
of
it.
Bana
yeter,
yirminci
asırda
olduğum
safta
olmak
It
is
enough
for
me
to
be
on
the
same
side
as
the
twentieth
century,
Bizim
tarafta
olmak
To
be
on
our
side,
Ve
dövüşmek
And
to
fight,
Ve
dövüşmek
And
to
fight,
Ve
dövüşmek
yeni
bir
alem
için
And
to
fight
for
a
new
world.
Yüzyıl
sonra
sevgilim
A
century
later,
my
love,
Hayır,
her
şeye
rağmen
daha
evvel
No,
despite
everything,
even
sooner,
Ve
ölen
ve
doğan
And
those
who
die
and
those
who
are
born,
Ve
son
gülenleri
güzel
gülecek
olan
yirminci
asır
And
the
twentieth
century,
whose
final
laugh
will
be
a
beautiful
one.
Spartakus'tu
adım
Spartacus
was
my
name,
Ve
Kara
Afrika′dan
zenci
köleler
taşıyan
And
I
rowed
on
American
ships,
Amerikan
gemilerinde
forsaydım
Carrying
black
slaves
from
Darkest
Africa.
Çin
Duvarı'nın
çamurunu
I
mixed
the
mud
of
the
Great
Wall
of
China,
Mısır
Piramitleri′nin
hamurunu
ellerimle
kardım
The
mortar
of
the
Egyptian
Pyramids
with
my
own
hands,
Ve
her
yıkılışında
Babil
kentini
ben
onardım
And
with
each
collapse,
I
rebuilt
the
city
of
Babylon.
Anibal,
"ahırlarımı
iyi
temizle"
dedi
bana
Hannibal
told
me,
"Clean
my
stables
well,"
Bendim,
Ortaçağ
derebeylerinin
tarlasını
süren
I
was
the
one
who
plowed
the
fields
of
the
Middle
Age
lords,
Sığırlarını
güden
Who
herded
their
cattle.
Ve
ellerimle
ördüğüm
kale
duvarlarının
üstünde
And
on
the
castle
walls
I
built
with
my
own
hands,
Barbunya
Şövalyesi'nin
oklarıyla
ölen
I
died,
pierced
by
the
arrows
of
the
Barbunya
Knight,
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Fikret Kızılok
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.