Paroles et traduction Gazapizm - Yeraltı Edebiyatı

Yeraltı Edebiyatı

Fuzuli bir kayıp sanki her saniyem altı üstü bir
Kaç saat geçirmişken oralarda aniden biz gönül koyduk.
Aslında yerim yoktur onca şair
Arasında Türk Edebiyatı falan bensiz olsun.
Birde renksiz olur gözlerimin
Gördükleri çünkü sana cinayetler anlatır.
Sefaletten kaçmadım.
Elbette aşk güzeldir bende yazdım, fazla gerçek yaşadım.
O şarkılar maşadır çünkü ateşi avuçlamış insanlarin zihni berrak değil
Beyni erken yaşlanır.
Tüm bunlar saçmalıkken her tarafin yaradır ki tüm kapılar kapalı!
Bu aşağılık bir dramdır.
Bir gün sırtımızı sıvazlayan bir yalana
Aldanıp da dayatılan bu yangında yanıp söndük.
Bunu elbet uzaklardan birileri görür
Sonra içimizdeki tüm güzellikler ölür.
Elbet bir gün bahsedicem sana unutmak istediğim olaylardan
Sonra kaçıp gitmek isticeksin gözlerin kararcak, aklımız karışcak
Sonrasında.
Elbet bende bahsedicem sana içinde bulunduğun yalanlardan, b
Ir enkaz altında kalanlardan, yananlardan, yeraltından...
Ölüme giden yolun asfalt olmasını dilemek ne
Bileyim yarım kalan bir kitap ya da tamamlanmış bir hayat.
Çok karışmış kafam ki çoklaşmışız baya
Bu vicdandan kaçıp koşacak arınmayan.
Bıraktım yarınlara bugünlerin tortusunu dinle
4-5 milyon nüfuslu bu şehrin de korkusunu gizler.
O bağımsız yazarlarda sokakları terkeder
Böyle geçer günler...
Ağır işçiliktir gözlem!
Yıkıntılar nesnel değil abi.
Bu kadar basitken anlatamamaktır özlem, katlanamamak mi silmek?
Üstüme düşen gölgeye alt olucak gerçek bunu hapis olunca görcez.
Çekip gidenler sen saf tutunca dönceklerse ölseler de gitmez.
Uyandırayım artık saklandıkça geçmez bu süregelen sıkıntılar!
Böyle bitmez...
Elbet bir gün bahsedicem sana unutmak istediğim olaylardan
Sonra kaçıp gitmek isticeksin gözlerin kararcak, aklımız karışcak
Sonrasında.
Elbet bende bahsedicem sana içinde bulunduğun yalanlardan, b
Ir enkaz altında kalanlardan, yananlardan, yeraltından...

Underground Literature

Fuzuli a lost one as if every second of me is upside down
How many hours we've spent there when suddenly we felt hurt.
Actually there is no place for me among so many poets
Turkish Literature can be without me.
My eyes also become colorless
Because what they see tell you about murders.
I didn't run away from misery.
Of course love is beautiful I wrote about it too, I experienced it too real.
Those songs are tongs because the minds of people who grabbed the fire are not clear
Brain ages early.
While all these are nonsense every side is injured and all doors are closed!
This is a vile drama.
One day deceived by a lie that caressed our backs
We got burnt and extinguished in this fire that was imposed.
Surely one day someone from afar will see this
Then all the beauties in us will die.
I will of course tell you about the incidents that I want to forget
Then you will want to flee, your eyes will darken, our minds will get confused
After that.
I will surely tell you about the lies you are in, those
who were left under the debris, the burnt ones, underground...
To wish the road to death to be asphalted what would it
Let me know a book left unfinished or a life that is completed.
My mind is so muddled that we have multiplied a lot
This is the one who flees from conscience but doesn't get purified.
I left the sediment of today for tomorrow listen
Fear of this city with a population of 4-5 million also hides.
Those independent writers also abandon the streets
Days pass like this...
Observation is hard work!
Debris isn't objective man.
When it is so simple it is not being able to tell longing, is it tolerating or erasing?
The shadow that falls on me will be a real bottom, we will see this when we get imprisoned.
Those who leave, if you act innocent and they return, they won't leave even if they die.
I will wake up now as it doesn't pass as you hide, these ongoing troubles!
It won't end like this...
I will of course tell you about the incidents that I want to forget
Then you will want to flee, your eyes will darken, our minds will get confused
After that.
I will surely tell you about the lies you are in, those
who were left under the debris, the burnt ones, underground...