Paroles et traduction Gazapizm - Kayıp Kelimeler
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Kayıp Kelimeler
Lost Words
Bir
saat
zaman,
bir
saat
ağla
An
hour
of
time,
an
hour
of
crying
Bir
saat
gülersen,
bir
saat
daha
var
If
you
laugh
for
an
hour,
you
have
another
hour
Bir
saat
konuşcaz,
bir
saat
falan
We'll
talk
for
an
hour,
an
hour
or
so
Bir
saat
gelicek,
olmicaz
bi
daha
An
hour
will
come,
we
won't
be
anymore
Bir
kadeh
daha,
bir
kadeh
içsek
One
more
glass,
let's
have
a
drink
Bir
kadeh
içersek,
bir
kadeh
küscek
If
we
have
a
drink,
we'll
have
a
quarrel
Bir
kadeh
kırılcak,
bir
kadeh
şişem
A
glass
will
break,
a
glass
is
my
bottle
Bir
kadeh
masamda,
bir
kadeh
yeter
A
glass
on
my
table,
one
glass
is
enough
Bir
kalem
verin,
bir
kalem
gerek
Give
me
a
pen,
I
need
a
pen
Bir
kalem
kırılmış,
özlemek
neden
A
pen
is
broken,
why
do
I
miss
it
Bir
kalem
yazarsa,
bir
kalem
siler
If
a
pen
writes,
a
pen
erases
Bir
kalem
elimde,
yok
beynimden
geçen
A
pen
in
my
hand,
nothing
comes
to
my
mind
Bir
kağıt
önümden,
cümleler
yetmez
A
paper
in
front
of
me,
sentences
are
not
enough
Bir
kağıt
içince,
hüzünler
biter
Inside
a
paper,
sorrows
end
Bir
kağıt
mektuptur,
bir
kağıt
senet
A
paper
is
a
letter,
a
paper
is
a
note
Bir
kağıt
son
güne,
bir
kağıt
vasiyet
A
paper
until
the
last
day,
a
paper
is
a
will
Bir
sevda
talan,
bir
sevda
bahar
A
love
is
a
plunder,
a
love
is
a
spring
Bir
sevda
dermansa,
bir
sevda
yaran
If
a
love
is
a
cure,
a
love
is
a
wound
Bir
sevda
parandır,
bir
sevda
kumar
A
love
is
a
bird,
a
love
is
a
gamble
Bir
sevda
uykusuz,
bir
sevda
serap
A
love
is
sleepless,
a
love
is
a
mirage
Bir
gecen
karanlık,
bi
gecen
zanlı
One
night
is
dark,
one
night
is
suspected
Bir
gece
ayrıldık,
bir
gecen
kayıp
One
night
we
parted,
one
night
we
lost
Bir
gecen
olaysız,
bir
gecen
kanlı
One
night
was
uneventful,
one
night
was
bloody
Bir
gece
vazgeçtik,
olmucak
sanıp
One
night
we
gave
up,
thinking
it
wouldn't
happen
Bir
rüya
gibiydi,
bir
rüya
sanki
It
was
like
a
dream,
like
a
dream
Bir
rüya
demiştim,
bu
rüya
hayin
I
told
you
it
was
a
dream,
this
dream
is
a
traitor
Bir
rüya
kabustur,
bir
rüya
hayli
A
dream
is
a
nightmare,
a
dream
is
a
lot
Bu
kadar
güzeldir,
bu
rüya
halin
It
is
so
beautiful,
the
state
of
this
dream
Bir
dünya
düşün,
bi
dünya
ölüm
Think
of
a
world,
a
world
of
death
Bir
dünya
dönmüş,
bir
dünya
hüzün
A
world
turned,
a
world
of
sadness
Bir
dünya
gözümde,
her
kıta
yüzün
A
world
in
my
eyes,
every
continent
is
your
face
Bir
dünya
kararttı,
en
kısa
hüzün
A
world
went
black,
the
shortest
sadness
Bir
film
sahnesi,
bir
film
kader
A
film
scene,
a
film
fate
Bir
film
trajedi,
bir
film
bohem
A
film
tragedy,
a
film
bohemian
Bir
film
karanlık,
hiç
olmadığı
kadar
A
film
is
dark,
more
than
ever
Bir
film
ağırdır,
bir
film
roman
A
film
is
heavy,
a
film
is
a
novel
Bir
dilim
küfür,
bir
dilim
özür
A
bit
of
a
curse,
a
bit
of
an
apology
Bir
dilim
dolaşmış,
bir
dilim
kör
A
bit
of
a
tongue
twister,
a
bit
of
a
blind
Bir
dilime
dolaşmış,
yeni
bir
hayat
falan
yeni
bir
yaşam,
yalan
bir
gidip
gör
My
tongue
is
twisted,
a
new
life
or
something,
a
new
life,
a
lie,
go
and
see
Bir
yanım
sön,
bir
yanım
deniz
One
side
of
me
is
extinguished,
the
other
side
is
a
sea
Bir
yanım
çöl,
bir
yanım
buz
kesmiş
One
side
of
me
is
a
desert,
the
other
side
is
frozen
Bi
yanım
köz,
bir
yanım
yalnızlık
One
side
of
me
is
burning,
the
other
side
is
loneliness
Bi
yazı
kış
ettik,
bu
kasım
dön
We
made
a
winter
out
of
summer,
come
back
this
November
Bir
çocuk
masumdu,
bir
çocuk
katil
One
child
was
innocent,
one
child
was
a
murderer
Bir
çocuk
kimsesiz,
bir
çocuk
kirli
One
child
was
an
orphan,
one
child
was
dirty
Bir
çocuk
mahkumdu,
her
kapı
kitli
One
child
was
a
prisoner,
every
door
was
locked
Bir
çocuk
öldürdük
yaşlanır
şimdi
We
killed
a
child,
now
he's
old
Bir
çanta
eşyaydı,
bir
çanta
anı
A
bag
was
a
thing,
a
bag
was
a
moment
Bir
çanta
şiir
ve
bir
çanta
kahır
A
bag
of
poems
and
a
bag
of
grief
Bir
çanta
sırtımda,
bir
çanta
yarım
A
bag
on
my
back,
a
bag
half-empty
Bir
sabah
sadece,
bi
çanta
kaldı
Just
one
morning,
just
a
bag
was
left
Bir
rahat
artık,
bir
rahat
sesler
Some
peace
now,
some
peaceful
sounds
Bir
rahat
sokaklar,
bir
rahat
ülkem
Some
peaceful
streets,
some
peaceful
country
of
mine
Bir
rahat
dört
duvar,
bir
rahat
perdem
Some
peaceful
four
walls,
some
peaceful
curtain
of
mine
Bir
rahat
soframız,
kurulmuş
yekten
Our
peaceful
table,
set
up
in
a
single
piece
Buda
benden
bir
veda
havası
This
is
a
farewell
atmosphere
from
me
Soğuk
bir
yalanda
ilkbahar
kadarız
We
are
as
much
as
spring
in
a
cold
lie
Bir
veda
hüzünlü,
bir
veda
ağarır
A
farewell
sad,
a
farewell
awaits
Bir
veda
kasveti
üstüme
bulaşır
A
farewell
gloom
spreads
over
me
Neyi
suçlayıp
bir
hayat
yaratcaz
What
shall
we
blame
and
create
a
life
Kaybolmuş
çoşkusu
bir
hayat
kapımda
The
lost
enthusiasm
of
a
life
is
at
my
door
Bir
hayat
kan
kusacak
hep
geçer
sanıcaz
A
life
will
bleed,
we
will
always
think
it
will
pass
Bir
hayat
kayıptır
her
türlü
açıdan
A
life
is
lost
in
every
way
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.