Paroles et traduction Gripin feat. Küçük İskender - Ayrılığın Hediyesi
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Ayrılığın Hediyesi
The Gift of Separation
Şimdi
saat
sensizliğin
ertesi
Now
is
the
day
after
losing
you
Yıldız
dolmuş
gökyüzü
ay
aydın
The
sky
is
full
of
stars,
the
moon
is
shining
Şimdi
saat
sensizliğin
ertesi
Now
is
the
day
after
losing
you
Yıldız
dolmuş
gökyüzü
ay
aydın
The
sky
is
full
of
stars,
the
moon
is
shining
Avutulmuş
çocuklar
çoktan
sustu
The
consoled
children
have
long
since
fallen
silent
Avutulmuş
çocuklar
çoktan
sustu
The
consoled
children
have
long
since
fallen
silent
Bir
ben
kaldım,
bir
ben
kaldım
I
am
left
alone,
I
am
left
alone
Tam
ortasında
gecenin
avutulmamış
ben
Right
in
the
middle
of
the
night,
the
one
who
has
not
been
consoled,
me
Şimdi
gözlerime
ağlamayı
öğrettim
ki
bu
yaşlar
Now
I
have
taught
my
eyes
to
weep
so
that
these
tears
Utangaç
boynunun
kolyesi
olsun
May
become
a
necklace
for
your
shy
neck
Şimdi
gözlerime
ağlamayı
öğrettim
ki
bu
yaşlar
Now
I
have
taught
my
eyes
to
weep
so
that
these
tears
Utangaç
boynunun
kolyesi
olsun
May
become
a
necklace
for
your
shy
neck
Bu
da
benim
sana,
bu
da
benim
sana
This
is
my
gift
to
you,
this
is
my
gift
to
you
Ayrılırken
hediyem
olsun
As
we
part
ways,
let
this
be
my
present
Bu
da
benim
sana,
bu
da
benim
sana
This
is
my
gift
to
you,
this
is
my
gift
to
you
Ayrılırken
hediyem
olsun
As
we
part
ways,
let
this
be
my
present
Soytarılık
etmeden
güldürebilmek
seni
To
make
you
laugh
without
clowning
around
Ekmek
çalmadan
doyurabilmek
To
feed
you
without
stealing
bread
Ve
haksızlık
etmeden
doğan
güneşe
And
to
filter
all
the
light
into
you
from
the
rising
sun
without
committing
injustice
Bütün
bütün
aydınlıkları
içine
süzebilmek
gibi
Like
a
refugee,
my
desires
have
been
occasional,
as
you
know
Mülteci
isteklerim
oldu
ara
sıra
biliyorsun
Now
I
am
judging
and
hanging
my
good
intentions
one
by
one
Şimdi
iyi
niyetlerimi
bir
bir
yargılayıp
asıyorum
Let
this
be
the
end,
let
this
be
the
end
Son
olsun
bu
son
olsun
This
is
my
gift
to
you,
this
is
my
gift
to
you
Bu
da
benim
sana
bu
da
benim
sana
As
we
part
ways,
let
this
be
my
present
Ayrılırken
hediyem
olsun
Now
is
the
hour
of
your
absence,
a
torment
Şimdi
saat
yokluğunun
belası
Good
morning
to
the
dawn
that
comes
without
you
Sensiz
gelen
sabaha
günaydın
Now
is
the
hour
of
your
absence,
a
torment
Şimdi
saat
yokluğunun
belası
Good
morning
to
the
dawn
that
comes
without
you
Sensiz
gelen
sabaha
günaydın
Those
who
have
work
to
do
have
long
since
gone
İşi
gücü
olanlar
çoktan
gitti
Those
who
have
work
to
do
have
long
since
gone
İşi
gücü
olanlar
çoktan
gitti
I
am
left
alone,
I
am
left
alone
Bir
ben
kaldım
bir
ben
kaldım
In
the
middle
of
the
night,
the
one
who
has
not
slept
at
all,
me
Ortasında
gecenin
hiç
uyumamış
ben
Now
I
have
taught
my
eyes
to
weep
so
that
these
tears
Şimdi
gözlerime
ağlamayi
öğrettim
ki
bu
yaşlar
May
become
a
necklace
for
your
shy
neck
Utangaç
boynunun
kolyesi
olsun
Now
I
have
taught
my
eyes
to
weep
so
that
these
tears
Şimdi
gözlerime
ağlamayı
öğrettim
ki
bu
yaşlar
May
become
a
necklace
for
your
shy
neck
Utangaç
boynunun
kolyesi
olsun
This
is
my
gift
to
you,
this
is
my
gift
to
you
Bu
da
benim
sana,
bu
da
benim
sana
As
we
part
ways,
let
this
be
my
present
Ayrılırken
hediyem
olsun
This
is
my
gift
to
you,
this
is
my
gift
to
you
Bu
da
benim
sana,
bu
da
benim
sana
As
we
part
ways,
let
this
be
my
present
Ayrılırken
hediyem
olsun
To
know
you
without
banging
my
head
against
the
wall
Kafamı
duvara
vurmadan
tanıyabilmek
seni
To
understand
the
contents
of
your
brain
Beyninin
içindekileri
anlayabilmek
And
without
losing
the
momentary
smile
on
your
face
Ve
yitirmeden
yüzündeki
anlık
tebessümü
To
freeze
all
the
hours
in
that
way
Bütün
saatleri
öylece
dondurabilmek
için
I
have
driven
myself
crazy
trying
Çıldırasıya
paraladım
kendimi
Damn
Lanet
olsun
Now
I'm
up
to
three
packs
of
cigarettes
a
day
Artık
sigarayı
günde
üç
pakete
çıkardım
günde
So
be
it,
let
my
eyes
suffer,
whatever
Olsun
gözüm
olsun
ne
olacaksa
olsun
This
is
my
gift
to
you,
this
is
my
gift
to
you
Bu
da
benim
sana,
bu
da
benim
sana
As
we
part
ways,
let
this
be
my
present
Ayrılırken
hediyem
olsun
This
is
my
gift
to
you,
this
is
my
gift
to
you
Bu
da
benim
sana,
bu
da
benim
sana
As
we
part
ways,
let
this
be
my
present
Ayrılırken
hediyem
olsun
This
is
my
gift
to
you,
this
is
my
gift
to
you
Bu
da
benim
sana,
bu
da
benim
sana
As
we
part
ways,
let
this
be
my
present
Ayrılırken
hediyem
olsun
This
is
my
gift
to
you,
this
is
my
gift
to
you
Bu
da
benim
sana,
bu
da
benim
sana
As
we
part
ways,
let
this
be
my
present
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.