Paroles et traduction Grup Yorum - Hakikat Savaşçısı
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Hakikat Savaşçısı
Warrior of Truth
Yürüyor
bir
delikanlı
A
young
man
walks
Yürüyor
yoksul
bir
mahallede
Walks
in
a
poor
neighborhood
Çalıyor
konduların
kapılarını
He
knocks
on
the
doors
of
the
apartments
Elinde
bir
dergi
With
a
magazine
in
his
hand
Dergi
gerçeğin
sesi
The
magazine
is
the
voice
of
truth
Gerçek,
genç
bir
çocuk
The
truth,
a
young
boy
Tutmaz
bacakları
His
legs
won't
hold
him
Sırtında
bir
kahpe
kurşun
izi
A
treacherous
bullet
scar
on
his
back
Yürüyor
Engin
Engin
walks
Elinde
gerçeğin
sesi...
With
the
voice
of
truth
in
his
hand...
O
bir
halk
çocuğuydu
He
was
a
child
of
the
people
Emeğinden
gayrı
bir
şeyi
yoktu
He
had
nothing
but
his
labor
O
bir
halk
çocuğuydu
He
was
a
child
of
the
people
Emeğinden
gayrı
bir
şeyi
yoktu
He
had
nothing
but
his
labor
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Engin...
Her
mesleği
denedi
He
tried
every
profession
Umutsuzdu,
akranları
gibi...
He
was
hopeless,
like
his
peers...
Yozluğun
batağında
kirlenmişti
He
was
tainted
in
the
swamp
of
idleness
"Esrar"lı
hülyalarla
kirletilmişti
He
was
tainted
with
"marijuana"
dreams
Büyütüyordu
direniş,
Resistance
was
raising,
Yeni
oğullarını
His
new
sons
Ve
yeniden
doğdu
engin
And
Engin
was
reborn
Bir
yıldız
kayarken
ötelerden
As
a
star
fell
from
afar
Sapsarı
bir
güneş
A
bright
yellow
sun
Damla
damla
birikti
avuçlarına
Dripped
into
his
palms
Coşkun
bir
direniş
ırmağında
yıkanıyordu
He
was
bathing
in
a
river
of
passionate
resistance
Armutlu
barikatlarında...
At
the
Armutlu
barricades...
Düzen
kirletir
The
system
pollutes
Devrim
temizler
The
revolution
cleanses
Düzen
çürütür
The
system
corrupts
Devrim
yaşatır
The
revolution
gives
life
Düzen
kirletir
The
system
pollutes
Devrim
temizler
The
revolution
cleanses
Düzen
çürütür
The
system
corrupts
Devrim
yaşatır
The
revolution
gives
life
Yaşıyordu
Engin
Engin
was
living
Yeni
hayatında
In
his
new
life
Kavganın
tam
ortasında
In
the
middle
of
the
struggle
Yaşıyordu
Engin
Engin
was
living
Yeni
hayatında
In
his
new
life
Kavganın
tam
ortasında
In
the
middle
of
the
struggle
Bu
düzen
zalim,
hırsız,
katil
This
system
is
cruel,
a
thief,
a
murderer
Karardıkça
gökyüzü
As
the
sky
darkens
Büyüdükçe
gece
As
the
night
grows
Engin
avucundaki
güneşi
savuruyordu
Engin
was
scattering
the
sun
in
his
palm
Yoksul
konduların
damlarına
On
the
roofs
of
poor
apartments
Ve
kavgaya
bedel
gerek...
And
the
fight
comes
at
a
cost...
Hücreler
giymiş
gölgesini
The
cells
have
worn
his
shadow
Engin'i
bekliyordu
They
were
waiting
for
Engin
Yanar
al
karanfiller
Burning
red
carnations
Ele
avuca
sığmaz
Can't
be
held
in
hand
Dar
gelir
şu
zindana
This
dungeon
is
too
small
Zincir
vursan
eylemez
Chains
can't
hold
them
back
Yanar
al
karanfiller
Burning
red
carnations
Enginlere
sığamaz
Can't
be
contained
in
the
open
seas
Öfkesi
bir
dağ
olur
His
anger
becomes
a
mountain
Zincir
vursan
eylemez
Chains
can't
hold
him
back
Ve
özgürlük
için
And
freedom
Düşman
kahpe
düşman
hain
The
enemy
is
treacherous,
the
enemy
is
vile
Pusuya
yatmış
orda
Laying
in
ambush
there
Düşman
kahpe
düşman
hain
The
enemy
is
treacherous,
the
enemy
is
vile
Pusuya
yatmış
orda
Laying
in
ambush
there
Çemberin
ortasında
In
the
middle
of
the
circle
Engin
yoldaşlarıyla
Engin
with
his
comrades
Çemberin
ortasında
In
the
middle
of
the
circle
Engin
yoldaşlarıyla
Engin
with
his
comrades
İstinye
karakolundaydı
He
was
in
the
İstinye
police
station
Kelepçeliydi
arkadan
kolları
His
arms
were
handcuffed
from
behind
Alıcılar
dört
dönüyordu
gecede.
The
receivers
were
spinning
in
the
night.
Alıcılar
çığlık
çığlığa,
zehir
pençe...
The
receivers
screaming,
poisonous
claws...
Saplanıyordu
zalimin
yüreğine
It
was
piercing
the
heart
of
the
oppressor
"İnsanlık
onuru
işkenceyi
yenecek"
"Human
dignity
will
defeat
torture"
"İnsanlık
onuru
işkenceyi
yenecek"
"Human
dignity
will
defeat
torture"
Sus
diyorlar
susmuyor
They
say
shut
up,
he
doesn't
Sus
diyorlar
susmuyor
They
say
shut
up,
he
doesn't
Sus
diyorlar
susmuyor
They
say
shut
up,
he
doesn't
Sus
diyorlar
susmuyor
They
say
shut
up,
he
doesn't
Yoldaşlarıyla
beraber
Together
with
his
comrades
Umudu
haykırıyor
He
shouts
hope
Yoldaşlarıyla
beraber
Together
with
his
comrades
Umudu
haykırıyor
He
shouts
hope
Bir
direniş
odağındaydı
engin
Engin
was
in
a
center
of
resistance
Metris'teydi
He
was
in
Metris
Takip
etti
karanfilden
yolu
He
followed
the
carnation
path
Vardı
Apo'nun
Fatih'in
He
went
to
Apo's,
Fatih's
Hasan'ın
haydar'ın
yanına.
Hasan's,
Haydar's
side.
"Nasılsın
Apo"
dedi
engin
"How
are
you,
Apo"
said
Engin
Apo
cevapladı
Apo
replied
"İyidir
iyi..."
"Good,
good..."
Metris'te
bir
sabah
vakti
One
morning
in
Metris
Say
diyorlar,
saymıyor
They
say
count,
he
doesn't
Metris'te
bir
sabah
vakti
One
morning
in
Metris
Say
diyorlar,
saymıyor
They
say
count,
he
doesn't
Gardiyanlar
başında
Guards
over
his
head
Kalk
diyorlar,
kalkmıyor
They
say
get
up,
he
doesn't
Gardiyanlar
başında
Guards
over
his
head
Kalk
diyorlar,
kalkmıyor
They
say
get
up,
he
doesn't
İndi
kapının
kol
demiri
başına
The
door
handle
came
down
on
his
head
İndi
defalarca
It
came
down
many
times
Engin
baş
eğmiyordu
Engin
didn't
bow
his
head
İndi
tekmeler,
indi
yumruklar
göğsüne
Kicks
came
down,
fists
came
down
on
his
chest
Engin
kıpırdamıyordu...
Engin
didn't
move...
"Nasılsın
Engin"
dedi
Apo
"How
are
you
Engin"
said
Apo
Cevapladı
Engin:
"İyidir
iyi"
Engin
replied:
"Good,
good"
Artık
bir
karanfildi
He
was
now
a
carnation
Her
daim
iyiydi...
He
was
always
good...
Karanfiller
nehir
olup
akıyordu
Carnations
were
flowing
like
a
river
Ve
kavuşuyordu
denizlere...
And
reaching
the
seas...
Gün
bahar
The
day
is
spring
Gün
kızıl
karanfil
topluyor
The
day
is
gathering
red
carnations
Gün
bahar
The
day
is
spring
Gün
kızıl
karanfil
topluyor
The
day
is
gathering
red
carnations
Bu
karanlık
denizin
tufanında
In
the
storm
of
this
dark
sea
Tarihi
karanfil
yazıyor
History
is
written
by
carnations
Bu
karanlık
denizin
tufanında
In
the
storm
of
this
dark
sea
Tarihi
karanfil
yazıyor
History
is
written
by
carnations
Bu
dava
kalmaz
yarına
This
cause
will
not
be
left
to
tomorrow
Bu
dava
kalmaz
yarına
This
cause
will
not
be
left
to
tomorrow
Adaletin
kılıcı
çekilecek
The
sword
of
justice
will
be
drawn
Yeni
şehitler
pahasına
At
the
cost
of
new
martyrs
Adaletin
kılıcı
çekilecek
The
sword
of
justice
will
be
drawn
Yeni
şehitler
pahasına
At
the
cost
of
new
martyrs
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.