Paroles et traduction Gökçe feat. Serdar Barçın - Şehir
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Anlamsız,
uzun
bir
günde
On
a
meaningless,
long
day
Yürüdüm
yine
aynı
caddede
I
walked
again
on
the
same
street
Havada
pis
bir
sis
kaplı
There's
a
dirty
fog
in
the
air
Kimisi
ekmek
derdinde
Some
are
worried
about
bread
Dostlar
oturmuş
kahvede
Friends
are
sitting
in
a
coffee
shop
Gazete,
kitap,
kahve
önünde
Newspaper,
book,
coffee
in
front
of
them
Konuşup
kurtarmışlar
yine
They've
talked
and
saved
it
again
Dünyayı
1500
kere
The
world
1500
times
Oh-hah,
hayat
çok
zor
Oh-hah,
life
is
so
difficult
Oh-hah,
yaşamak
çok
zor
Oh-hah,
living
is
so
difficult
Oh-hah,
hayat
çok
zor
Oh-hah,
life
is
so
difficult
Oh-hah,
yaşamak
çok
zor
Oh-hah,
living
is
so
difficult
Saç
saça,
baş
başa
kalmışlar
orada,
umm
Hair
to
hair,
face
to
face
they
remained
there,
umm
Saç
saça,
baş
başa
kalmışlar
orada,
umm
Hair
to
hair,
face
to
face
they
remained
there,
umm
Saç
saça,
baş
başa
kalmışlar
orada,
umm
Hair
to
hair,
face
to
face
they
remained
there,
umm
Saç
saça,
baş
başa
kalmışlar
orada,
umm
Hair
to
hair,
face
to
face
they
remained
there,
umm
Kavgalar
bitmek
bilmiyo′
Fights
never
end
Gürültü
yine
her
yerde
Noise
is
everywhere
again
Trafik
her
zamanki
gibi
çok
berbat
Traffic
is
as
bad
as
ever
İstanbul
yine
ayakta
Istanbul
is
still
standing
Anlamsız
uzun
bir
günde
On
a
meaningless
long
day
Yürüdüm
yine
aynı
caddede
I
walked
again
on
the
same
street
Havada
pis
bir
sis
kaplı
There's
a
dirty
fog
in
the
air
Kimisi
ekmek
derdinde
Some
are
worried
about
bread
Oh-hah,
hayat
çok
zor
Oh-hah,
life
is
so
difficult
Oh-hah,
yaşamak
çok
zor
(çok
zor,
çok
zor)
Oh-hah,
living
is
so
difficult
(so
difficult,
so
difficult)
Oh-hah,
hayat
çok
zor
Oh-hah,
life
is
so
difficult
Oh-hah,
yaşamak
çok
zor
Oh-hah,
living
is
so
difficult
Saç
saça,
baş
başa
kalmışlar
orada,
umm
Hair
to
hair,
face
to
face
they
remained
there,
umm
Göz
göze
dalmışlar,
kol
kola
kalmışlar,
umm
Eyes
locked
in,
arms
in
arms,
umm
Saç
saça,
baş
başa
kalmışlar
orada,
umm
Hair
to
hair,
face
to
face
they
remained
there,
umm
Göz
göze
dalmışlar,
kol
kola
kalmışlar,
umm
Eyes
locked
in,
arms
in
arms,
umm
Oh-hah,
hayat
çok
zor
Oh-hah,
life
is
so
difficult
Oh-hah,
yaşamak
çok
zor
Oh-hah,
living
is
so
difficult
Saç
saça,
baş
başa
kalmışlar
orada,
umm
Hair
to
hair,
face
to
face
they
remained
there,
umm
Saç
saça,
baş
başa
kalmışlar
orada,
umm
Hair
to
hair,
face
to
face
they
remained
there,
umm
Saç
saça,
baş
başa
kalmışlar
orada,
umm
Hair
to
hair,
face
to
face
they
remained
there,
umm
Saç
saça,
baş
başa
kalmışlar
orada,
umm
Hair
to
hair,
face
to
face
they
remained
there,
umm
(Öldüğüm
noktada)
(At
the
point
where
I
died)
(Çok
mu
koydu
yoksa
çocuk
çoktu?)
(Was
it
too
much
or
were
there
too
many
children?)
(Çıktım
üstüne,
yüksek
bölge)
(I
went
up,
a
high
area)
(Yaş
35,
hayat
tam
leş)
(Age
35,
life
is
totally
crap)
Hayat
tam
leş
Life
is
totally
crap
Hayat
tam
leş
Life
is
totally
crap
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Gökçe Dinçer
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.