Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yollarında Direndik
On the Streets We Resist
Amed
zindanlarında
özgürlüğü
haykırdık
Inside
the
Amed
prison,
we
cried
out
for
freedom
En
kuytu
hücrelerde
ölüme
meydan
kıldık
In
the
darkest
cells,
we
faced
death
Amed
zindanlarında
özgürlüğü
haykırdık
Inside
the
Amed
prison,
we
cried
out
for
freedom
En
kuytu
hücrelerde
ölüme
meydan
kıldık
In
the
darkest
cells,
we
faced
death
Mazlum
doğan
yoldaşım
kemal
pir
arkadaşım
From
birth,
my
friend
Kemal
Pir
Mazlum
doğan
yoldaşım
kemal
pir
arkadaşım
From
birth,
my
friend
Kemal
Pir
Hayri
benim
baştacım
yollarıda
direndik
Hayri,
my
sworn
companion,
we
fought
on
Orhan
benim
baştacım
yollarıda
direndik
Orhan,
my
sworn
companion,
we
fought
on
Ateşlerde
yakıldık
sürgünde
katledildik
We
were
burned
in
the
fires
and
killed
in
exile
En
son
nefeste
bile
ser
verip
sır
vermedik
But
to
our
last
breath,
we
never
gave
up
our
secrets
Ateşlerde
yakıldık
sürgünde
katledildik
We
were
burned
in
the
fires
and
killed
in
exile
En
son
nefeste
bile
ser
verip
sır
vermedik
But
to
our
last
breath,
we
never
gave
up
our
secrets
Ahmet
benim
baştacım
yollarıda
direndik
Ahmet,
my
sworn
companion,
we
fought
on
ılmaz
benim
baştacım
yollarıda
direndik
Ilmaz,
my
sworn
companion,
we
fought
on
Bağımsızlık
uğruna
dar
ağacına
gittik
For
independence,
we
faced
the
gallows
şerefli
yaşam
için
sevdamızdan
vazgeçtik
For
an
honorable
life,
we
gave
up
our
love
Deniz
benim
baştacım
hüseyin
arkadaşım
Deniz,
my
sworn
companion,
my
dear
Hüseyin
Bağımsızlık
uğruna
dar
ağacına
gittik
For
independence,
we
faced
the
gallows
şerefli
yaşam
için
sevdamızdan
vazgeçtik
For
an
honorable
life,
we
gave
up
our
love
Deniz
benim
baştacım
hüseyin
arkadaşım
Deniz,
my
sworn
companion,
my
dear
Hüseyin
Mahir
benim
baştacım
yollarında
direndik
Mahir,
my
sworn
companion,
we
fought
on
Yusuf
benim
baştacım
yollarında
direndik
Yusuf,
my
sworn
companion,
we
fought
on
ölülerinden
korkulan
ülkein
sakinleriyiz
We
are
the
quiet
ones,
whose
dead
are
feared
ölüme
gülümseyerek
gidenlerdeniz
The
ones
who
smile
at
death
Sokaklarında
fıratın
diclenin
zapın
asi
yaralarını
barındıran
In
the
streets
of
the
Euphrates,
the
Tigris,
and
the
Zap,
we
carry
the
weight
of
these
wounds
Ateşi
kardeşliyerek
bilen
We
who
know
the
feeling
of
brotherhood
fires
Sımsıkı
sarılan
güneşin
çocuklarıyız
biz
We
are
the
children
of
the
sun,
tightly
knit
Kardeşliğe
türkülerimiz
var
We
have
songs
of
brotherhood
Kardeşliği
haykırırken
As
we
shout
out
for
brotherhood
Vurulurken
ağıtlar
yakan
Dengbejlerimiz
var
We
have
Dengbej
singers
who
sing
elegies
as
we
are
shot
down
Bizimde
çocuklarımız
saklambaç
oynamayı
bilirler
ama
Our
children
know
how
to
play
hide-and-seek
too
13
yaşında
bir
sürü
kurşun
yiyen
Uğurlarımız
var
But
we
have
our
beloved
Ugurs,
shot
with
a
hail
of
bullets
at
age
13
Bedeni
paramparça
adı
Ceylan
bakışı
Ceylan
kızlarımız
var
We
have
our
beloved
Ceylans,
her
body
torn
apart,
her
gaze
still
wild
Sokağın
zifiri
karanlığında
faili
meçhul
roj
heval
sesleri
In
the
pitch-black
darkness
of
the
streets,
the
voices
of
our
friends
echo
Bizim
feryadımızı
duymazdan
gelenlere
To
those
who
refuse
to
hear
our
cries
Söyleyin
kardeşçe
yaşamı
hangi
dilde
haykıralım
sizlere
Tell
us,
in
what
language
should
we
shout
for
a
life
in
brotherhood?
Illede
barış
inadına
barış
In
defiance,
for
peace
Bu
bizim
çığlığımızdır
This
is
our
plea
Bu
bizim
çığlığımızdır
This
is
our
plea
Bu
bizim
çığlığımızdır
This
is
our
plea
Bu
bizim
çığlığımızdır
This
is
our
plea
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Halit Bilgiç
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.