Hemsaye - Hep Saatliler - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Hemsaye - Hep Saatliler




Hep Saatliler
Seven Hours
Eğik omuzundan
You dropped your name
Adını düşürdün
From your slouched shoulder
İncecik ölümlü
You're so fragile, mortal
Aklıma gürültün
Your noise echoes in my mind
Ses çürütüp özümde
Destroying my voice within me
Rengine bürünme
Don't become your color
Mesele isimler
It's about names
Kahrına sevinme
Don't rejoice in your misery
Göğsüme ilikli
It's ingrained in my chest
Yıldıza izin ver
Let the star
Ay aksine yüzümde
The moon on the other hand, on my face
Mavi gece izler
Watches the blue night
Ah, bilmediğim akşam
Oh, the evening I don't know
Yaklaşıp uzaktan
Approaching from afar
Kaybolan adımlar
Disappearing steps
Ah, rüzgârına sehven
Oh, by mistake I follow
Takip et izinden
Your wind, your footsteps
Yüz çevirip özle
Turn away and long for you
Eskidi siyah, vakit uzandı dallara
Black is old, time has spread to the branches
Ya pencerende kaç çiçek solar?
How many flowers wither in your window?
Uyandığın zaman, rüya dünün hatırla
When you wake up, remember yesterday's dream
Eskidi siyah, vakit uzandı dallara
Black is old, time has spread to the branches
Ya pencerende kaç çiçek solar?
How many flowers wither in your window?
Uyandığın zaman, rüya dünün hatırla
When you wake up, remember yesterday's dream
Yani sen kendine kıvrılarak büyüdüğünden
Since you've grown up, curled up in yourself
Kimsenin hâline aldırış etmedin
You haven't cared about anyone's situation
Bu kaç kere böyle oldu saymadın
You haven't counted how many times this has happened
Geç kalmayı öğrendin
You've learned to be late
Ne de olsa herkesin öleceği var diye
Because everyone is going to die anyway
Yaşamayı bi' yere kısıtladın
You've limited life to a place
Kim tersine gider diye bekledin
You've waited for someone to go against the grain
Zamanında olamadın
You couldn't be on time
Şimdi yüzünü toprağa değip üzülerek
Now you're going to choose someone's darkness for yourself
Birinin karanlığını seçeceksin kendine
With your face pressed against the ground, and you're grieving
Böyle olmayı istemezdin
You didn't want to be this way
Ama bundan başka yol da yoktu
But there was no other way
Eskidi siyah, vakit uzandı dallara
Black is old, time has spread to the branches
Ya pencerende kaç çiçek solar?
How many flowers wither in your window?
Uyandığın zaman, rüya dünün hatırla
When you wake up, remember yesterday's dream
Eskidi siyah, vakit uzandı dallara
Black is old, time has spread to the branches
Ya pencerende kaç çiçek solar?
How many flowers wither in your window?
Uyandığın zaman, rüya dünün hatırla
When you wake up, remember yesterday's dream





Writer(s): Muhammed Fatih Saruhan


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.