Paroles et traduction Hidra - Aynı Dündeyiz
Aynı Dündeyiz
We're in the Same Yesterday
Hani
yöndeyiz,
hangi
tarafa
yolculuk
bu
In
what
direction
are
we,
where
is
this
journey
taking
us?
Bir
savaş
mı
yoksa
eski
dosta
vefa
borcu
mu
Is
it
a
battle
or
a
debt
of
loyalty
to
an
old
friend?
Benim
balkonumda
sigara
şaraba
komşudur
On
my
balcony,
cigarettes
are
neighbors
with
wine,
Ve
paket
bitene
kadar
beklerim
güneşin
doğuşunu
And
I
wait
for
the
sunrise
until
the
pack
runs
out.
Susmalıyız,
konuşmasak
daha
şık
olur
We
should
be
silent,
it
would
be
more
elegant
if
we
didn't
speak.
Omuzlarım
hayal
denilen
ceninlerin
naaşı
dolu
My
shoulders
are
full
of
the
corpses
of
fetuses
called
dreams.
Bir
adam
adını
bildiklerini
tek
kalemde
silebilirken
While
a
man
can
erase
those
he
knows
with
a
single
stroke,
Nasıl
adını
dahi
bilmediği
bi
kadına
aşık
olur
How
can
he
fall
in
love
with
a
woman
whose
name
he
doesn't
even
know?
Uykulardan
ibaret
bi
okul
sırası
geçmişim
My
past
is
a
school
desk
made
of
sleep.
Galiba
unutmak
için
biraz
fazla
içmişim
I
think
I
drank
a
little
too
much
to
forget.
İşte
şimdi
beş
şişeyle
tüm
sorular
diş
dişe
Now,
with
five
bottles,
all
the
questions
are
tooth
to
tooth.
Düşünmek
ne
çare
herşeyin
sonunda
hiç
bişey
Thinking
is
no
solution,
in
the
end
everything
is
nothing.
Kan
kusucaz
güneş
geceyi
döndüğünde
We
will
vomit
blood
when
the
sun
turns
the
night.
Emeklerim
yorgun
bi
işçinin
kirli
önlüğünde
My
labors
are
in
the
dirty
apron
of
a
tired
worker.
Mumum
söndüğünde
gerçek
acıyı
gördüğümde
When
my
candle
goes
out,
when
I
see
the
real
pain,
Son
kez
ağlıycam
bir
gün
annem
öldüğünde
I
will
cry
for
the
last
time
when
my
mother
dies
one
day.
Hangi
yöndeyiz
In
what
direction
are
we?
Hangi
göldeyiz
In
what
lake
are
we?
Hangi
çöldeyiz
In
what
desert
are
we?
Hangi
dündeyiz
In
what
yesterday
are
we?
Aynı
yöndeyiz
We
are
in
the
same
direction.
Aynı
dündeyiz
We
are
in
the
same
yesterday.
Göz
kapaklarımda
20
yılın
soğuk
gölgesi
On
my
eyelids
is
the
cold
shadow
of
20
years.
En
çocuksu
hallerim
tenimde
savaş
bölgesi
My
most
childish
moments
are
war
zones
on
my
skin.
Parmaklarımı
kırmak
istiyorum
bu
neyin
öfkesi
I
want
to
break
my
fingers,
what
is
this
anger?
Bu
acı
sanki
bi
katilin
tırnaklarımı
sökmesi
This
pain
is
like
a
murderer
ripping
off
my
nails.
Eski
mahalleler
mutlu
çocuk
parkları
Old
neighborhoods,
happy
children's
parks,
Gazoz
kapakları
tasolar
ve
futbolcu
kartları
Soda
caps,
marbles,
and
soccer
cards,
Toprak
sahada
bitmeyen
mahalle
maçları
Endless
neighborhood
matches
on
the
dirt
field,
Utanmaktan
ibaret
garip
çocukluk
aşkları
Awkward
childhood
loves
that
consist
of
shame.
Artık
hepsi
bitti
zamanında
kutsaldı
Now
it's
all
over,
it
was
sacred
in
its
time.
Ölümü
düşünmekten
olsa
gerek
bozuk
ruh
sağlığım
Perhaps
because
I
think
about
death,
my
mental
health
is
broken.
Korku
yoktu
çocukken
çünkü
beni
koruyan
annemin
duaları
There
was
no
fear
as
a
child
because
my
mother's
prayers
protected
me,
Ve
boynumdaki
muskamdı
And
the
amulet
around
my
neck.
En
sonunda
yok
olmayı
başardım
I
finally
managed
to
disappear.
Bildiğim
bütün
aşklar
bu
kaldırımda
yaşandı
All
the
loves
I
know
happened
on
this
sidewalk.
Hayat
her
kadının
gözünden
bi
damla
yaş
aldı
Life
took
a
tear
from
every
woman's
eye.
Şimdi
düşün
ölüme
söven
birisi
fazla
yaşar
mı
Now
think,
does
someone
who
curses
death
live
too
long?
Hangi
yöndeyiz
In
what
direction
are
we?
Hangi
göldeyiz
In
what
lake
are
we?
Hangi
çöldeyiz
In
what
desert
are
we?
Hangi
dündeyiz
In
what
yesterday
are
we?
Aynı
yöndeyiz
We
are
in
the
same
direction.
Aynı
dündeyiz
We
are
in
the
same
yesterday.
Uçtu
tenimden
bu
liman
gemi
ve
kahpe
deniz
This
harbor,
ship,
and
treacherous
sea
flew
away
from
my
skin.
Sahte
gülüşlerimiz
olur
biz
genelde
kaybederiz
Our
smiles
are
fake,
we
usually
lose.
Zengin
olma
hayallerini
12
yaşındayken
aldım
askıya
I
put
my
dreams
of
getting
rich
on
hold
when
I
was
12.
Bu
yüzden,
biz
huzura
kahve
deriz
That's
why
we
call
peace
coffee.
Kanıma
topladım
bu
savaştan
kalanları
I
collected
in
my
blood
those
who
remained
from
this
war.
Bu
boktan
kurtulmam
için
bana
biraz
zaman
tanı
Give
me
some
time
to
get
rid
of
this
shit.
En
zararlı
madde
bence
insanın
yalanları
The
most
harmful
substance,
I
think,
is
human
lies.
Bu
yüzden
umrumda
değil
sigaranın
zararları
That's
why
I
don't
care
about
the
harms
of
cigarettes.
Karanlık
gösteriyor
gündüzlerin
aynası
Darkness
shows
the
mirror
of
days.
Bu
içimde
gelen
bi
şarkının
üçüncü
sayfası
This
is
the
third
page
of
a
song
that
comes
from
within
me.
Her
şeyin
bi
vakti
var
diyorsunuz
ya
çok
komik
It's
funny
when
you
say
everything
has
its
time.
Ölüm
vakitsiz
gelir
konuşma
boşuna
faydasız
Death
comes
untimely,
talking
is
useless,
pointless.
Benden
önce
içmeliydi
son
biramı
sabahlar
Mornings
should
have
drunk
my
last
beer
before
me.
Dudaklarımda
değeri
binde
10
liralık
şaraplar
On
my
lips
are
wines
worth
a
thousandth
of
ten
liras.
Bu
gri
metropolde
benim
sesim
eski
apartman
In
this
gray
metropolis,
my
voice
is
an
old
apartment
building.
Bu
apartmanda
ölüm
gelmedikçe
ışığı
kapatmam
In
this
apartment
building,
I
don't
turn
off
the
lights
until
death
comes.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Erdem Sonkaya, Fatih Uslu
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.