Paroles et traduction Hidra - Doğu Türkistan
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Doğu Türkistan
East Turkestan
Hayat
pembe
bir
masalken
hangi
yükünü
zor
taşıdın
Life
was
a
rosy
fairy
tale,
what
burden
did
you
struggle
to
carry?
Sor
kaçının
bi′
suçu
vardı
gördü
kanın
sondajını
Ask
how
many
were
without
sin,
who
faced
the
final
reckoning
Ölüme
meydan
okuyan
Uygur
Kızı'na
git
de
sor
yaşını
Go
and
ask
the
Uyghur
Girl
who
defied
death,
her
age
Tanımasan
da
öğren
çocuk
onlar
bizim
soydaşımız
Though
you
may
not
know
them,
learn,
child,
they
are
our
kin
Urumçi′den
habersiz
kader
yazıldı
kalemsiz
From
Urumqi,
news
came
silent,
fate
was
written,
unbidden
Alınyazında
ölüm
gökyüzünde
dua
kamersiz
In
your
destiny,
death,
in
the
sky,
prayer,
moonless
Mavi
tarihinde
ay
ve
yıldız
savaş
bedelsiz
In
its
blue
history,
moon
and
stars,
a
battle
without
cost
Katledilen
kefensizdi
katledense
kedersiz
The
slain
were
shroudless,
the
killers
remorseless
Görmüyorsun
bilmiyorsun
bu
çığlıklar
dinmiyor
You
do
not
see,
you
do
not
know,
these
cries
do
not
cease
Sus
dinle
çünkü
orada
ucuz
insan
etinin
bir
kilosu
Listen
in
silence,
for
there,
cheap
human
flesh
is
sold
by
the
kilo
Ambargonun
dahilinde
yüksek
vergi
dozu
Embargo's
grip,
high
taxes,
a
deadly
toll
Kan
kırmızı
orada
fakat
gökyüzünün
rengi
bozuk
Blood
runs
crimson
there,
but
the
sky's
hue
is
wrong
Zulüm
gözünü
bağlıyor
ve
ölmenin
zamanı
yok
Oppression
blinds
you,
and
there
is
no
time
to
die
Ve
emin
ol
ki
onların
hiç
kimseye
zararı
yok
And
rest
assured,
they
have
harmed
none
Dört
yanında
petrol
olan
Arap
Devletleri'ni
es
geçip
de
You
pass
by
Arab
nations,
awash
in
oil,
and
yet
you
say
Nasıl
diyorsun
ulan
Araplar
kan
ağlıyor
How
the
Arabs
weep
Çin
Hükümeti
orada
bebek
katillerine
göz
yumar
The
Chinese
government
turns
a
blind
eye
to
infant
killers
Sen
uyan
çocuk
uyan
çünkü
orası
senin
öz
yuvan
Awake,
child,
awake,
for
that
is
your
ancestral
home
Göz
yuvarlarında
yaş
ve
olan
yok
hiç
göz
kulak
Tears
well
in
their
eyes,
yet
no
one
listens
Ve
zulüm
büyüyor
Türkistan'ın
seması
hep
köz
duman
And
oppression
grows,
the
skies
of
Turkestan
ever
ablaze
Filistin′den
fazla
şiddet
var
ve
üstü
çizildi
Violence
far
greater
than
Palestine's,
yet
silenced
Tam
bi′
günde
250
Türk
kurşuna
dizildi
Fully
two
hundred
and
fifty
Turks
mowed
down
in
a
single
day
Sen
anlamadın
aynı
yerde
defalarca
ezildin
You
have
not
understood,
crushed
repeatedly
in
the
same
place
Neden
perde
çektin
araya
o
memleket
bizimdi
Why
have
you
drawn
a
curtain
between
us,
that
land
was
ours
Asimiliyle
ırkçılık
ve
yok
etmenin
çabası
var
Assimilation,
racism,
an
effort
to
annihilate
Bi'
kızın
bacaklarını
kesip
gösterdiler
babasına
A
girl's
legs
were
severed,
shown
to
her
father
Bakmaz
gözün
karasına
bak
hepsinin
bir
yarası
var
Your
gaze
ignores
her
dark
eyes,
see
the
wounds
they
bear
Kan
ve
korku
girdi
bugün
mesafelerin
arasına
Blood
and
fear
have
entered
the
spaces
between
us
today
Ne
olduğunu
fark
et
hiç
köreltme
hiç
bir
duygunu
Understand
what
is
happening,
do
not
dull
your
senses
Türkistan′da
ölüm
var
bu
Türk
Halkına
duyurulur
Death
reigns
in
Turkestan,
let
it
be
known
to
the
Turkish
people
Çin'le
ilişkileri
geliştirme
çelişkisine
düşme
Do
not
contradict
yourself,
seeking
better
relations
with
China
Çünkü
hepsi
canını
alma
peşinde
her
Uygur′un
For
they
seek
the
life
of
every
Uyghur
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): çağlar Ertürk, Fatih Uslu
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.