Paroles et traduction Hüsnü Arkan - Buluşmak Üzre

Buluşmak Üzre

Diyelim, yağmura tutuldun bi' gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa, yaz yağmuru, yaz yağmuru

Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
Ne de olsa, yaz yağmuru, yaz yağmuru

İşte o evin kapısında bulacaksın beni

Diyelim, için çekti bir sabah vakti
Erkenden denize gireyim dedin, için çıktı
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor deniz, yırtılıyor

Bu deniz, efendi deniz
Bu deniz, Ege denizi
Bu deniz seslenmiyor
Bu deniz, Ege denizi

İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim, eylim eylim
Salınan yosunlar arasında bulacaksın beni

Diyelim sapına kadar şair bi' herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim, ya Beyazıt meydanı
Herkes orada, herkes orada, sen de oradasın

Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
"Yürüyelim arkadaşlar", diyor, "yürüyelim"
Özgürlüğe, mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor, sevgi diyor

Gözlerin yağmurdan sonra
Yaprakların yeşili, yaprakların
Bi' de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım

Let's Meet

Let's say, you got caught in the rain one day
It's pouring down like crazy
On the other side, the sun is shining in its own sweet way
After all, it's a summer rain, a summer rain

The drops are falling brightly
Your skirts flying, you start to run
You threw yourself into the front porch of the house across the street
After all, it's a summer rain, a summer rain

You'll find me at the door of that house

Let's say, one morning, you felt like
Going into the sea early, you felt like it
As you pull
The sea is torn like calico sheets, torn

This sea, a gentleman sea
This sea, the Aegean Sea
This sea doesn't make a sound
This sea, the Aegean Sea

Here are the fish running in droves
There are silvers, there are mackerels
My darling, my darling, my darling
You'll find me among the swaying seaweed

Let's say, a poet to the core has emerged
His eyes sparkling
The square is either Taksim or Beyazıt Square
Everyone is there, everyone is there, you are there too

The guy is talking about us, the children of this country
"Let's go, friends," he says, "let's go"
Towards freedom, towards happiness
He says love is at the forefront of every business, love

Your eyes after the rain
The green of the leaves, the leaves
And you turn your head
I'm right beside you