Paroles et traduction Impala, Rizzo Guerta & Stabil - Geceler Uzar Gider
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Geceler Uzar Gider
Nights Grow Longer
Stabil
Verse:
Stabil
Verse:
Geceler
uzar
gider
onlar
uyumaya
devam
ederler
Nights
grow
longer,
they
keep
sleeping
Zamanı
kaybeden
ben
I'm
the
one
losing
time
Şans
okul
takım
kaptanı
gibidir
beni
seçmez
Luck
is
like
the
captain
of
the
school
team,
it
doesn't
pick
me
Bazı
geçmişlerin
yarası
geçmez
Some
past
wounds
never
heal
Yolum
benim
karakterim
derindi
mazilerim
My
way
is
my
character,
my
past
is
deep
Sağlam
olur
mevzilerim
giderim
aynı
yönde
My
positions
will
be
strong,
I
will
go
in
the
same
direction
Benle
gelenler
de
kazanırlar
önde
Those
who
come
with
me
will
win
in
the
front
Ölenleri
bırak
arkana
dönme
Leave
the
dead
behind
you,
don't
turn
back
Geriye
doğru
gitmen
hata
ileri
git
ve
durma
bidaha
Going
backwards
is
a
mistake,
go
forward
and
don't
stop
again
Bakma
kafanı
çevirme
an
meselesi
delirmen
Don't
look
back,
don't
turn
your
head,
it's
a
matter
of
time
before
you
go
crazy
Farkına
var
kendinin
yeneceksin
derdini
Realize
yourself,
you
will
overcome
your
troubles
Sakın
deme
ben
yenemem
söyle
benle
yap
deneme
Don't
say
I
can't
beat
it,
say
it
with
me,
try
it
Hedef
koyar
yürürüm
ben
düz
giderim
sendelemem
I
set
a
goal
and
walk,
I
go
straight,
I
don't
stumble
Tanrı
herkese
yaşatmaz
bunu
sence
neden
God
doesn't
give
this
to
everyone,
why
do
you
think?
Ben
gibiler
sen
gibiler
mikrofon
ve
kulaklığın
arasında
kalbi
delen
The
likes
of
me,
the
likes
of
you,
piercing
hearts
between
the
microphone
and
headphones
Rap
denemem
dinle
beni
de
kendine
gel!
It's
a
rap
experiment,
listen
to
me
and
come
to
yourself!
Bırak
sikilmiş
televizyon
kumandasını
gerçek
bi
film
izle
pencereden
Leave
the
damn
TV
remote,
watch
a
real
movie
from
the
window
Memlekette
namus
elden
ele
Honor
is
passed
from
hand
to
hand
in
the
country
Kızlarımız
götleriyle
başlarıyla
selfie
çekip
Our
girls
take
selfies
with
their
butts
and
heads
Koydular
internete
And
put
them
on
the
internet
Benzedi
bir
vitrine
döndük
tımarhaneye
We
look
like
a
showcase,
we've
become
an
insane
asylum
Amerikan
domuzlarına
özenen
o
rapçilerden
değilim
I'm
not
one
of
those
rappers
who
admires
American
pigs
Beni
de
taşlayın
Stone
me
too
Kusura
bakmayın
Chicago
Bulls'lu
değil
Beşiktaşlıyım!
Sorry,
I'm
not
a
Chicago
Bulls
fan,
I'm
a
Beşiktaş
fan!
Rizzo
Guerta
Verse:
Rizzo
Guerta
Verse:
Yapılacak
yemekten
daha
çok
ticareti
kurşunun
ama
There's
more
trade
in
bullets
than
in
the
food
to
be
made,
but
Eline
verdiler
silah
ve
dediler
ki
vur
şunu
bunlar
They
gave
him
a
gun
and
said,
"Shoot
this,
these"
Bir
nesil
yaratmak
istedi
yaşadığından
kuşkulu
ben
I'm
suspicious
of
what
he
lived
through,
he
wanted
to
create
a
generation
Kaybettiğimi
anlamıştım
sattığımda
uykumu
I
knew
I
had
lost
when
I
sold
my
sleep
Bu
soygunu
yaptılar
eli
cebimdeyken
devletin
They
pulled
this
robbery
while
the
state's
hand
was
in
my
pocket
Sen
de
doğduysan
fakir
eğer
olamıcak
bi
servetin
If
you
were
born
poor,
you
won't
have
a
fortune
Elindeyse
hayalin
bi
sersemin
If
you
have
a
dream,
you're
a
giddy
Gerekiyorsa
çal
onu
bu
sert
zemin
Steal
it
if
you
have
to,
this
hard
ground
Peşine
düş
ve
kovala
yapama
kısır
döngü
paranı
sorana
Go
after
it
and
chase
it,
don't
make
a
vicious
cycle
for
those
who
ask
for
your
money
Yok
demek
de
alışkanlık
kendinden
bi
alkış
aldın
Saying
no
is
also
a
habit,
you
got
yourself
a
round
of
applause
Barışmalısın
onla
şu
aynayla
çarpış
artık
You
have
to
make
peace
with
it,
clash
with
this
mirror
now
Köpek
gibi
çalıştım
ben
sorma
gerisi
hep
traştı
I
worked
like
a
dog,
don't
ask,
the
rest
is
all
trash
Mikrofonu
yere
bırakıp
kaldırcaklar
izliyom
They're
going
to
drop
the
microphone
on
the
floor
and
pick
it
up,
I'm
watching
Yazılmış
senaryolar
ve
dinleyici
sen
piyon
Written
scenarios
and
you,
the
listener,
are
a
pawn
Yeraltında
bile
nüfuz
adaleti
gizlyorken
Even
underground,
influence
hides
justice
Anlaşılmayacak
her
ne
kadar
haklı
olsa
da
İndigo!
Indigo
won't
be
understood
no
matter
how
right
he
is!
İmpala
Verse:
Impala
Verse:
İnsanlara
kızdım,
insanları
kırdım
I
got
mad
at
people,
I
broke
people
Aynı
sonla
biten
bütün
cümlelerden
bıktım
I'm
tired
of
all
sentences
ending
the
same
way
İnsanlara
yazdığım
bütün
cümlelerimi
yaktım
I
burned
all
the
sentences
I
wrote
to
people
Onlar
önümde
birer
kağıttı
dündekileri
yırttım
They
were
pieces
of
paper
in
front
of
me,
I
tore
up
yesterday's
Mavi
birer
yalancıydık
dünya
gibi
tatsız
We
were
blue
liars,
tasteless
like
the
world
Hayat
benim
hakkım
bayat
kağıtlarımı
bırak
sende
kalsın
Life
is
my
right,
leave
my
stale
papers
with
you
Küçük
dünyalarınız
benim
odam
kadar
sıkkın
Your
little
worlds
are
as
tight
as
my
room
Yolum
biraz
dardı
ayaklarım
bana
dargın
My
path
was
a
little
narrow,
my
feet
are
mad
at
me
Her
gün
yorgun
argın
eve
gelen
bir
baba
gibi
hayat
elleri
nasırlı
Life
is
like
a
father
who
comes
home
tired
and
exhausted
every
day,
his
hands
are
calloused
Kim
ne
kötülük
yaptı
ise
bil
ki
hepsi
kasıtlı
Know
that
whatever
evil
anyone
has
done
is
intentional
Ama
benimki
farklı
benimki
kırmaktı
bir
insanı
But
mine
is
different,
mine
was
to
break
a
human
Kızdırmak
mı
bir
insanı?
Denemeyin
yok
dahası!
Make
a
person
mad?
There's
no
point
in
trying!
Yok
pahası
duygularımın,
yok
devamı
uykularımın
My
feelings
are
priceless,
my
sleep
is
endless
Yok
selamı
kuytularımın
gölgesinde
bol
selası
insanlarımın
There
is
no
hello
to
my
nooks,
there
are
plenty
of
selas
in
the
shadow
of
my
people
Gömülü
toprağında
kaldı
öksüz
aklım
My
orphaned
mind
is
buried
in
the
ground
Ben
de
kirli
yarınlara
kaldım
I
stayed
for
dirty
tomorrows
Tepemizden
geçen
bi
ince
çizgi
var
ve
gölgesinde
biz
There's
a
thin
line
passing
over
our
heads
and
we're
in
its
shadow
Solumuzda
gelecek
ve
sağımızda
geçmiş
On
our
left
is
the
future
and
on
our
right
is
the
past
Sorun
şu
ki
güneş
her
doğduğunda
düşündük
The
problem
is,
every
time
the
sun
rises,
we
think
Ne
sağda,
ne
solda,
ne
de
o
çizginin
içindeyiz
We're
neither
on
the
right,
nor
on
the
left,
nor
in
that
line
Burası
kapalı
bi
mağara
oldu
çıkış
yolu
korku
dolu
This
is
a
closed
cave,
the
way
out
is
full
of
fear
Büyüdün
ettin
ama
öldün
bok
yoluna
sormuyosun
neden
You
grew
up,
you
did,
but
you
died,
you
don't
ask
why
İçindeki
keder
buna
derler
kader
The
sorrow
within,
this
is
called
fate
Anan
baban
ağlar
onlar
takım
elbiseyle
güler!
Your
mom
and
dad
cry,
they
laugh
in
suits!
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.