İmpala - Sen Bilirsin - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction İmpala - Sen Bilirsin




Sen Bilirsin
You Know
Bilmem ki belki bigün olur da kavuşuruz
Maybe one day, we will meet again
Yağmurlu bi aralık ayında kendimizle buluşuruz
In a rainy December, finding ourselves within
Derdimizle konuşuruz karşılıklı yudumlarız
We will talk about our troubles, sip our
İki şekerli çayımızı ve sevgimizle boğuşuruz
Sweet, sugared tea, and wrestle with our love
Biz ayrı şehirlerdeyiz
We are in different cities
Aynı kalpteyiz beraberiz
But we are together in the same heart
Aynı hayallerde aynı evdeyiz
In the same dreams, the same house
Aynı düşlerin altında hep aynı dertteyiz
Under the same dreams, always in the same trouble
Bu dünyanın ortasında iki farklı dengeyiz
In the middle of this world, we are two different balances
Fakat; beni gelip bir de şu martılara sor
But, ask the seagulls about me
Rüzgar gibi zor dayanmak hüsran gibi bol
It's hard to endure like the wind, abundant like disappointment
Sabah gülüp eğlen gece saçlarını yol
Laughing and having fun in the morning, pulling your hair at night
Saçmalamak alışkanlık oldu tartışamam kaybol
Talking nonsense has become a habit, I can't argue, get lost
Bu karanlıkta hayal etmek saçlarında bulmak seni
In this darkness, dreaming of finding you in your hair
Öldürüp tüm hayallerini aynalara sormak seni
Killing your dreams and asking the mirrors about you
Anlatılmaz şarkılarla tartamaz bunu hiç bi kalp
With songs that can't be explained, no heart can weigh this
Bana yeni bi hayat demek gözlerinde durmak gibi
To me, it means a new life, like stopping in your eyes
Gider
Gone
Hayatlar değişir
Lives change
Elinde kalan bir kadeh şarapla geceyi yudumlarsın ağır ağır
You sip the night with a glass of wine slowly
Yalnızlığa doldur saki
Fill it with loneliness, cupbearer
Bu gece de ölmek yok...
No dying tonight...
Garip bi pencereyim pervazımda kuşlar
I am a strange window, birds on my ledge
Hayat garip boğazımda yarım kalmış laflar
Life is strange, half-finished words in my throat
Hayatımı yarım kalmış heveslerde bulmak
Finding my life in unfinished desires
Hiç hoş değil her saniye hayallere dalmak
It's not nice to dive into dreams every second
Ne sen varsın yanımda ne de dostum olan ayna
Neither you nor my mirror are beside me
Bi kere yoluma taş da koysa zaman koştum olan oldu
Time put a stone on my path once, I ran and what happened, happened
Baktım öyle yoruldum ki düştü iki omzum yere
I saw that I was so tired, my shoulders fell to the ground
Tek başına kalmak mı? Bi de kendin dene
Being alone? Try it yourself
Ama boşver bilemezsin karanlıkta kaybolmayı
But never mind, you can't know getting lost in the dark
Kulaklığını takıp ıslak sokaklarda dolaşmayı
Wandering around wet streets with your headphones on
Bağrında rüzgar baharında bir genç
A youth in the wind and spring
Bilemezsin gürültüde kalabalığa karışmayı
You can't know how to blend into the crowd in the noise
Hep uğurladım seni belki ömür böyle geçti
I have always seen you off, maybe that's how life passed
Düşlemekle geçti, beklemekle geçti
It passed with dreaming, it passed with waiting
"Hayatı sevgiyle örmek için yorulmuş sabırdayken"
"While patience was tired to knit life with love "
Ben seni sevdim sen yalnızlığı seçtin
I loved you, you chose loneliness
Sen bilirsin...
You know...






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.