Paroles et traduction Indigo - Az Ünlü
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
- Heh,
söyle
birader
- Hey,
tell
me
brother
- Öyle
biri
işte
- Just
someone
+ Ner'den
tanıyo'muş
seni?
+ How
did
she
know
you?
- İşte
ner'den
tanıy'cak?
- Well,
how
would
she
know?
+ He
ünlüsün
ya
amına
ko'yim
+ You're
famous,
damn
it
- Değil
miyim
amına?
- Am
I
not,
damn
it?
Şöhret
kötüdür,
az
ünlülük
beter
Fame
is
bad,
a
little
fame
is
worse
Tebessüm
görmek
isterler
They
want
to
see
a
smile
Kalbinde
varken
sırf
keder
Even
when
there's
only
sorrow
in
your
heart
Tahmin
etmez
dinleyenler
The
listeners
don't
guess
Sik
gibiydi
gecen
My
night
was
shitty
Belki
o
kadar
kötü
ki
hayatın
Maybe
your
life
is
so
bad
En
iyisiydi
son
yılda
geçen
anlatsan
That
last
year
was
the
best
if
you
told
me
Sanmıyo'm
ki
anlasınlar
I
don't
think
they'll
understand
Böyle
çirkin
şeyler
duymak
istenir
sırf
şarkılarda
People
only
want
to
hear
such
ugly
things
in
songs
Eşlik
etmen
şarttır
neşesine
diye
şartlanmışsa
If
they're
conditioned
to
think
you
have
to
join
in
the
fun
İşin
zor,
gül
yalancıktan
yoksa
mahrum
kal'ca'n
alkışlardan
Your
job
is
tough,
smile
falsely
or
you'll
be
deprived
of
applause
Hep
zor
değil
elbet
tatlı
tatlı
geçti
bazı
günlerin
It's
not
always
hard,
of
course,
some
days
passed
sweetly
Kadınlar
oldu
hayatımda
ağzı
gözlerinden
daha
işlevsel
There
were
women
in
my
life
whose
mouths
were
more
functional
than
their
eyes
Görmediğim
hiç
nazlı
yönlerini,
minnettarım
her
birine
I
never
saw
their
delicate
sides,
I'm
grateful
to
each
one
Şansım
döndüğünde
arttı
sayı
When
my
luck
turned,
the
number
increased
N'olduğunu
ben
fark
etmeden
buydu
tamam
amaç
zaten
I
didn't
even
realize
what
was
happening,
that
was
the
whole
goal
anyway
Baktım
feragat
ettik
çok
karakterden
I
noticed
we
gave
up
a
lot
of
character
Bazısı
var
yüzü
bile
yok
aklımda
hatta
daha
tuhaf
şeyler
Some,
I
don't
even
remember
their
faces,
even
weirder
things
Çık'caktır
örnekler
çoğaldıkça
Examples
will
come
out
as
they
multiply
Ayıkken
çok
zorlandım,
yorardı
kalabalıklar
When
I
was
sober,
I
struggled
a
lot,
the
crowds
would
tire
me
out
Hele
ki
her
şey
beklenenden
on
kat
fazla
zaman
alınca
Especially
when
everything
takes
ten
times
longer
than
expected
Herkes
bağırış
çağırış
kabus
o
parti
günleri
beş
yüz
aldın
Everyone's
shouting,
screaming,
those
party
days
were
a
nightmare,
you
got
five
hundred
Binlik
derdi
var,
hele
artiz
züppelerin
mütevazı
tavırları
There
are
a
thousand
problems,
especially
the
modest
manners
of
arrogant
snobs
Parçasında
ayak
yaptığını
bildiğin
lavuğun
yanındasın
You're
next
to
the
dude
who
you
know
stepped
on
your
track
Dövmek
isterim,
kaynıyo'
kanım
nasıl
I
want
to
beat
him
up,
how
my
blood
boils
18'den
küçük
dolu
şanslıysam
o
party
polis
tarafından
basılmasın
Full
of
under-18s,
if
I'm
lucky,
that
party
won't
be
raided
by
the
police
Nadiren
de
olsa
sahneler
çok
keyifliydi
Rarely,
but
the
stages
were
a
lot
of
fun
İçerdim
çok,
asla
saklamazdım
ben
içtiğimi
I
used
to
drink
a
lot,
I
never
hid
the
fact
that
I
drank
Varsa
hızlı
arkadaşlar,
uzardık
biz
kısa
metraj
If
there
were
fast
friends,
we
would
stretch
out
the
short
films
Bi'
gelirdik,
matiz
herkes,
neşe
saç'ca'z
We'd
come,
everyone's
happy,
we'll
spread
joy
Kafa
leyla
olmuş
or'dan
çıkıp
sap
sapa
iç
bardağı
iyi
Head's
messed
up,
good
to
go
from
there
to
a
bar
in
the
middle
of
nowhere
After
party
derler
a.k.a.
iddia
bayii
They
call
it
an
after
party
a.k.a.
betting
shop
Kusan
mı,
olan
mı
salça
dersin
insan
hali
Those
who
vomit,
those
who
are,
you'd
say
it's
human
nature
Böyle
bi'
ortamda
insan
kalabilir
In
such
an
environment,
a
person
can
stay
Bi'
miktar
dahi
inan
ki
Even
a
little
bit,
believe
me
Bazen
yolda
tanır
biri
Sometimes
someone
recognizes
me
on
the
street
Kendini
tanıtsa
da
Even
if
they
introduce
themselves
Hatırlamam
sonrakinden
I
don't
remember
after
the
next
one
Çok
olunca
karışmaya
başlar
isimler
When
there
are
too
many,
the
names
start
to
get
mixed
up
Zihnimde
bunun
In
my
mind,
this
Akıl
ya
da
başka
bi'
şeyle
ilgisi
yok
Has
nothing
to
do
with
reason
or
anything
else
Ün
zaten
bi'
yanılsama
Fame
is
an
illusion
anyway
Sevdiği
ben
değil
işim
She
doesn't
love
me,
she
loves
my
work
Kandığı
iş
değil
ünüm
She's
not
fooled
by
the
work,
but
by
my
fame
Az
ünlü
görünce
kaplar
içimi
çok
derin
bi'
hüzün
When
I
seem
less
famous,
a
very
deep
sadness
fills
me
Gördüm
Arçelik
reklamdakini
I
saw
the
one
from
the
Arçelik
commercial
Cevahir'de
kimse
fark
etmezken
bile
Bey'fendi
fena
bi'
trip'te
Even
though
no
one
noticed
him
in
Cevahir,
Mister
was
in
a
bad
mood
Gezerken
eskaza
arkadaşla
geçmişimden
duyarsam
bi'
ses
(İndigo!)
While
walking
by
chance
with
a
friend
from
my
past,
if
I
hear
a
voice
(Indigo!)
Diyen
en
tizinden,
zanneder
ki
o
ben
bi'
şey
oldum
The
one
who
says
it
in
the
highest
pitch,
thinks
I've
become
something
Elektrikten
anlarım,
daha
fazla
etkilenmeye
başlar
espirimden
I
understand
electricity,
my
jokes
start
to
affect
him
more
Ya
da
beş
parasız
gittiğim
bi'
buluşmada
çay
getirse
garson
dese
Or
if
the
waiter
brings
tea
on
a
penniless
date
and
says
"Benden
abi,
seni
hiç
unutmadım
"It's
on
me,
bro,
I
never
forgot
you
karşılaşmıştık
party'de,
fotomuz
var"
deyip
gösterir
We
met
at
the
party,
we
have
a
picture"
and
shows
it
Beş
bin
lira
maaş
alan
karının
parlar
gözleri
His
wife's
eyes,
who
earns
five
thousand
liras
a
month,
shine
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.