Paroles et traduction Karakalp - Gündüz Gece
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Gündüz
gece
aradım
gizlice
üstümde
bir
ay
hece
Day
and
night
I
searched
in
secret
with
a
crescent
moon
above
me
Diline
dolanır
hislerim.
gel
gerçeğim
My
feelings
are
entangled
on
your
tongue.
Come,
my
truth
Bilmez
kimse,
kimsenin
kıymetini
anca
yokluğunda
anlar
No
one
knows
the
value
of
another
until
they
are
gone
Geçmez
açlık
ve
hep
sonrasında
ayrı
kayboluşlar
Hunger
doesn't
pass
and
in
the
end
there
is
always
a
separate
loss
Tekliğe
yenik
bitap,
dayanamaz
dalları
kırıp
yakar
Defeated
by
loneliness,
unable
to
bear
it,
he
breaks
and
burns
the
branches
Düşerken
sonbahar
yaprakları
Autumn
leaves
fall
Sayar
ömründen
geçen
yılları
He
counts
the
years
that
have
passed
his
life
Anlamadı
nedense
diye
hayıflanır
içinden
He
doesn't
understand
why
and
laments
within
himself
Elinde
resmini
tutarken
ve
düşünürken
olanları
Holding
her
picture
and
thinking
of
what
happened
Deniz
kokusu
duyulurdu
yine
de
beş
mil
öteden
The
scent
of
the
sea
could
still
be
smelled
five
miles
away
Yolları
bozuk
taşlı,
yanlışı
mı
seçmiş
göster
doğruları
derken
The
roads
are
broken
and
rocky,
did
I
choose
wrong?
Show
me
the
right
way
Gördüm
boynu
kıldan
ince
ozanı
I
saw
a
poet
with
a
neck
as
thin
as
a
hair
Elinde
sazı,
gidene
türküler
söylerken
Holding
a
saz,
singing
songs
to
the
one
who
left
Gözünde
yaş
bırakmamış
ya
belli
ayrılık
There
were
no
tears
in
his
eyes,
the
separation
was
clear
Hep
zordur
içinden
geleni
söylemek
It
is
always
difficult
to
say
what
is
on
your
mind
Zordur
görebilmek
her
şeyi
açık
ve
net
It
is
difficult
to
see
everything
clearly
and
distinctly
Bilirim.
hemde
iyi
bilirim
ben
tüm
bunları
I
know.
I
know
all
these
things
well
Gündüz
gece
aradım
gizlice
üstümde
bir
ay
hece
Day
and
night
I
searched
in
secret
with
a
crescent
moon
above
me
Diline
dolanır
hislerim.
gel
gerçeğim
My
feelings
are
entangled
on
your
tongue.
Come,
my
truth
Döndü
seferinden,
atılan
her
adımla
değişen
yollar
içinden
He
returned
from
his
journey,
through
roads
that
changed
with
every
step
Kaybolanların
şehrinde
belki
de
bulmadan
önce
Perhaps
in
the
city
of
the
lost
before
he
could
find
Yitirmek
gerekti
her
şeyi,
silmek
tüm
geçmişi
tek
kalemde
It
was
necessary
to
lose
everything,
to
erase
the
entire
past
with
a
single
stroke
Gökyüzü
is,
duman...
The
sky
is
smoke,
haze...
Ağaç
dalında
bir
kuzgun
sabahı
selamlarken
A
raven
on
a
tree
branch
greets
the
morning
Tanıklık
eder
üstelik
olup
biten
her
şeye
It
bears
witness
to
everything
that
happens
Parlak
bir
hile
gibi
gelişlerine,
sahte
gülüşlerine
To
their
cunning
arrivals,
their
false
smiles
Tutar
asiliği
elbet
hoşuna
gitmezse
He
holds
his
insolence,
of
course,
if
it
doesn't
please
her
Hiç
kimse
istediği
gibi
değil
No
one
is
as
they
wish
to
be
Milyon
yıl
geçse
çıkmayacak
huylar
var
her
birimizde
Even
after
millions
of
years,
there
are
habits
in
each
of
us
that
will
not
change
Hep
bir
özlenen
olacaktır
evet
uzaktan
gelen
o
sesler
içinde
There
will
always
be
a
longing,
yes,
in
those
distant
voices
Her
ne
kadar
esir
kalsakta
bu
mecburi
hüzünlere
However
much
we
are
held
captive
by
these
inevitable
sorrows
Yaşa
yine
de
hayatı
muhteşem
bir
gezinti
gibi
Live
life
as
a
magnificent
journey
Çıkışları,
inişleri
arasında
buluruz
elbet
kendimizi
Among
the
ascents
and
descents,
we
will
surely
find
ourselves
Gündüz
gece
aradım
gizlice
üstümde
bir
ay
hece
Day
and
night
I
searched
in
secret
with
a
crescent
moon
above
me
Diline
dolanır
hislerim.
gel
gerçeğim
My
feelings
are
entangled
on
your
tongue.
Come,
my
truth
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Haluk Eren
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.