Paroles et traduction Kayahan - Bir Aşk Hikayesi
Bir Aşk Hikayesi
A Love Story
Bizimkisi
bir
aşk
hikayesi
Ours
is
a
love
story
Siyah
beyaz
film
gibi
biraz
A
bit
like
a
black
and
white
film
Gözyaşı
umut
ve
ihtiras
Tears,
hope,
and
passion
Bizimkisi
alev
gibi
biraz
Ours
is
a
bit
like
a
flame
Bizimkisi
bir
aşk
hikayesi
Ours
is
a
love
story
Siyah
beyaz
film
gibi
biraz
A
bit
like
a
black
and
white
film
Ateş
ve
su
dikenle
gül
gibi
Fire
and
water,
thorns
and
roses
Bizimkisi
roman
gibi
biraz
Ours
is
a
bit
like
a
novel
Bu
güller
senin
için
These
roses
are
for
you
Bu
gönül
ikimizin
This
heart
belongs
to
both
of
us
Hiç
üzülme
ağlama
Don't
ever
be
sad
or
cry
Sen
gülümse
daima
Always
smile
Bu
güller
senin
için
These
roses
are
for
you
Bu
gönül
ikimizin
This
heart
belongs
to
both
of
us
Hiç
üzülme
ağlama
Don't
ever
be
sad
or
cry
Sen
gülümse
daima
Always
smile
Bizimkisi
bir
aşk
hikayesi
Ours
is
a
love
story
Siyah
beyaz
film
gibi
biraz
A
bit
like
a
black
and
white
film
Hüzünlü
sonbahar
kapısından
Like
stepping
out
of
the
sad
autumn
door
Çıkmak
gibi
aydınlığa
biraz
Into
the
light,
a
little
bit
Bizimkisi
bir
aşk
hikayesi
Ours
is
a
love
story
Siyah
beyaz
film
gibi
biraz
A
bit
like
a
black
and
white
film
Ateş
ve
su
dikenle
gül
gibi
Fire
and
water,
thorns
and
roses
Bizimkisi
roman
gibi
biraz
Ours
is
a
bit
like
a
novel
Bu
güller
senin
için
These
roses
are
for
you
Bu
gönül
ikimizin
This
heart
belongs
to
both
of
us
Hiç
üzülme
ağlama
Don't
ever
be
sad
or
cry
Sen
gülümse
daima
Always
smile
Bu
güller
senin
için
These
roses
are
for
you
Bu
gönül
ikimizin
This
heart
belongs
to
both
of
us
Hiç
üzülme
ağlama
Don't
ever
be
sad
or
cry
Sen
gülümse
daima
Always
smile
Ne
güzeldi
değil
mi
yaşadıklarımız
Weren't
the
things
we
lived
through
beautiful?
Ne
güzeldi
Weren't
they
beautiful?
Artık
ne
sen
ne
de
ben
Neither
you
nor
I
Bulamayız
o
günleri
Can
find
those
days
again
Bazen
düşünüyorum
da
Sometimes
I
think
Bende
yanlış
bir
şeyler
vardı
galiba
diyorum
I
guess
there
were
things
I
did
wrong
İkimizde
kıymetini
bilemedik
bir
şeylerin
We
both
failed
to
appreciate
some
things
Hatırlar
mısın
akşam
olur
Do
you
remember,
evening
would
come
Mumlarımızı
yakardık
We
would
light
our
candles
Sen
kokunu
sürerdin
You
would
put
on
your
perfume
Oda
sen
kokardı
The
room
would
smell
of
you
Olmadık
şeylere
güler
We
would
laugh
at
silly
things
Durup
dururken
ağlardık
And
cry
for
no
reason
Güzel
havalarda
sokaklara
çıkardık
We
would
go
out
to
the
streets
in
good
weather
Bir
de
kar
yağınca
kar
topu
oynardık
seninle
And
when
it
snowed,
we
would
play
snowballs
with
you
Sen
iskambil
kağıtlarından
fal
bakardın
You
would
read
fortunes
from
playing
cards
İstediğin
çıkmadığında
When
you
didn't
get
what
you
wanted
Kağıtları
bir
daha
karardın
You
would
shuffle
the
cards
again
Çok
kızardın
sigara
içtiğime
You
would
get
so
angry
when
I
smoked
Ve
içkime
karışırdın
And
you
would
interfere
with
my
drinking
Uzun
uzun
zararlarını
anlatırdın
bana
You
would
tell
me
about
their
harms
at
length
Ara
sıra
rejim
yapardın
You
would
go
on
a
diet
from
time
to
time
Tartı
bir
doğru
tartsa
The
scale
would
weigh
once
correctly
Bir
yanlış
tartardı
And
once
incorrectly
Yani
onunla
anlaşamazdın
In
other
words,
you
couldn't
agree
with
it
Komşunun
çocukları
vardı
There
were
the
neighbor's
children
Bizim
kızla
oynarlardı
They
would
play
with
our
daughter
Çocuk
bahçesine
giderdiniz
You
would
go
to
the
playground
Ben
televizyonda
maça
bakardım
I
would
watch
the
game
on
TV
Ara
sıra
arkadaşlar
gelir
Sometimes
friends
would
come
over
Sohbet
ederdik
We
would
chat
Şurdan
burdan
konuşurduk
işte
We
would
talk
about
this
and
that
Benim
askerlik
hatıralarım
My
army
memories
Senin
doğum
hikayelerin
bitmezdi
Your
birth
stories
would
never
end
İlk
tanıştığımız
günü
hatırlar
gülerdik
We
would
laugh
remembering
the
day
we
first
met
Sen
bana
üstümde
ne
vardı
diye
sorardın
You
would
ask
me
what
I
was
wearing
Bende
her
seferinde
hatırlamazdım
And
I
wouldn't
remember
every
time
Şimdi
hatırlıyorum
Now
I
remember
Kırmızı
bir
kazak
siyah
bir
etek
A
red
sweater,
a
black
skirt
Siyah
çoraplar,
Kırmızı
pabuçların
Black
socks,
your
red
shoes
Ve
bir
perşembe
günü
saat
iki
yi
dört
geçiyordu
And
it
was
Thursday,
four
past
two
İkimizde
önümüze
bakmamıştık
çarpıştık
önce
We
both
weren't
looking
ahead,
we
bumped
into
each
other
first
Sen
pardon
dedin
sonra
You
said
sorry
later
Ben
yere
düşen
kitaplarını
topladım
I
picked
up
the
books
that
fell
on
the
floor
Göz
göze
geldik
ve
başladık
We
made
eye
contact
and
it
started
Film
gibi
yani
Like
a
movie,
I
mean
Son
mektubunu
dün
aldım
I
received
your
last
letter
yesterday
Teşekkür
ederim
Thank
you
Ben
sana
yazmıştım
grip
salgını
var
demiştim
I
had
written
to
you
and
said
there
was
a
flu
epidemic
Bak
yine
gribe
yakalanmışsın
Look,
you've
caught
the
flu
again
Neyse
geçmiş
olsun
Well,
get
well
soon
Buralarda
da
hava
soğuk
ama
hasta
falan
değilim
The
weather
is
cold
here
too,
but
I'm
not
sick
or
anything
Bu
gözlüklerle
başım
dertte
I'm
having
trouble
with
these
glasses
Hayat
işte
yuvarlanıp
gidiyoruz
That's
life,
we
keep
rolling
on
Hepinizi
çok
özledim
I
miss
you
all
very
much
Bizimkisi
bir
aşk
hikayesi
Ours
is
a
love
story
Siyah
beyaz
film
gibi
biraz
A
bit
like
a
black
and
white
film
Ateş
ve
su
dikenle
gül
gibi
Fire
and
water,
thorns
and
roses
Bizimkisi
roman
gibi
biraz.
Ours
is
a
bit
like
a
novel.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Kayahan Acar
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.