Paroles et traduction Kayra - Son Kuşak ve Anneler Parkı
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Son Kuşak ve Anneler Parkı
The Last Generation and Mothers' Park
Ben
geç
anladım,
sinemadan
çıkarken,
bilirsin
sinemadan
çıkarken
I
understood
late,
leaving
the
cinema,
you
know
how
it
is
when
you
leave
the
cinema
İnsan
hep
tuhaf,
insan
hep
gariptir,
tek
bir
laf
yeter,
rüzgar
esse
kafi!
People
are
always
strange,
people
are
always
odd,
a
single
word
is
enough,
a
breath
of
wind
is
sufficient!
Kimse
yazmayacak
bu
şehre
tek
bi
şarkı
dahi
belki
Maybe
no
one
will
write
even
a
single
song
for
this
city
Anlatır
şu
günleri
tüm
duvarlar,
afişlerle
kaplanan
duraklar
All
the
walls
tell
of
these
days,
the
bus
stops
covered
in
posters
İşçinin
teriyle
oynanan
bütün
bu
maçlar
All
these
matches,
played
with
the
sweat
of
workers
Mevzu
başka
yerde
çoktan
oynamış
bir
filmi
A
film,
the
subject
matter
already
played
out
elsewhere
Anca
daha
bugün
izlemekte
sanma
Don't
even
think
about
watching
it
today
Sabah
sekizden
öğlenin
şu
dördüne
From
eight
in
the
morning
until
four
in
the
afternoon
Aklı
mayısın
on
beşinde
onca
işcinin
terinde
My
mind
is
on
the
fifteenth
of
May,
on
the
sweat
of
all
those
workers
Değişecek
bu
vardiya
hissiyat
yerinde
This
shift
feeling
will
change
at
its
core
Yalnızız
aynı
yerde
başka
türde
We
are
alone
in
the
same
place,
in
a
different
way
Yürüyorum
mayısın
ortasında
Yenişehir'de
I'm
walking
in
the
middle
of
May
in
Yenişehir
Belki
ben
geç
anladım
ancak
hepsi
gerçek
işte
Maybe
I
understood
late,
but
it's
all
true
Zaman
nasıl
geçer?
Kafam
nasıl
dağılacak?
How
does
time
pass?
How
will
my
mind
relax?
Nasıl
başaracam
işte
başka
şey
düşünmeyi?
How
will
I
manage
to
think
about
something
else?
Bir
bilsen
bu
akşam
harbi
başka
akşam
If
you
only
knew,
tonight
is
a
different
kind
of
night
Cebimde
fikstür,
kaldı
son
bir
hafta
Fixtures
in
my
pocket,
only
one
week
left
O
günde
geldi
çattı,
şimdi
var
kafamda
It
came
and
struck
that
day,
now
it's
in
my
head
şimdi
var
kafamda
tek
bir
yer,
Anneler
parkı
Now
there's
only
one
place
in
my
head,
Mothers'
Park
Aklımın
bir
resmi
yok
fakat
My
mind
has
no
picture,
but
Aklım
oldu
saat
kulesinde
sanki
yelkovan
My
mind
became
like
the
minute
hand
on
the
clock
tower
Ölüm
kalım
nedir?
Kaç
haftadır
denir?
What
is
life
and
death?
How
many
weeks
have
they
been
talking
about
it?
Rüzgar
esmeseydi
söylenir
mi?
Would
it
be
said
if
the
wind
didn't
blow?
Yazarmısın
bu
şehre
tek
bir
şarkı
dahi?
Would
you
write
even
a
single
song
for
this
city?
Benim
gözümde
mucize
Kırmızıyla
Mavi
In
my
eyes,
the
miracle
is
Red
and
Blue
Ölüm
kalım
nedir?
Kaç
haftadır
denir?
What
is
life
and
death?
How
many
weeks
have
they
been
talking
about
it?
Rüzgar
esmeseydi
söylenir
mi?
Would
it
be
said
if
the
wind
didn't
blow?
Yazarmısın
bu
şehre
tek
bir
şarkı
dahi?
Would
you
write
even
a
single
song
for
this
city?
Benim
gözümde
mucize
Kırmızıyla
Mavi
In
my
eyes,
the
miracle
is
Red
and
Blue
Oturdum
öyle
parka,
peşimde
rüzgar
hala
I
sat
down
in
the
park,
the
wind
still
following
me
Yüzümü
kimse
bilmez,
sesimse
radyolarda
Nobody
knows
my
face,
but
my
voice
is
on
the
radio
Akşam
onda
mikrofonda
son
kuşakta
At
ten
in
the
evening,
on
the
microphone,
on
the
last
generation
Uyku
girmez
evlerin
karanlık
odalarında
Sleep
doesn't
enter
the
dark
rooms
of
houses
Kah
bir
şarkının
sonunda,
kah
bir
reklamın
başında
Sometimes
at
the
end
of
a
song,
sometimes
at
the
beginning
of
a
commercial
Işhanlarında,
lokantalarda
ben
varım
I'm
there,
in
the
office
buildings,
in
the
restaurants
Esasen
bunu
gözümde
çok
matah
bir
şekle
sokmam
Actually,
I
don't
find
this
particularly
impressive
Ya
da
masal
değil
bu,
biliyorum
Or,
this
is
not
a
fairy
tale,
I
know
Ama
sonuçta
bak
bu
akşam
uyuyamayacak
onca
insan,
bir
ses
kıpırtı
duymak
ister
But
after
all,
look,
all
those
people
who
won't
be
able
to
sleep
tonight,
they
want
to
hear
a
voice,
a
stir
Kendisiyle
aynı
telden
aynı
yerde,
ilk
defa
dedim
bu
şehre
yakıştı
mucize
On
the
same
wavelength,
in
the
same
place,
for
the
first
time
I
said
a
miracle
suits
this
city
Bunu
düşündüren
kim?
Bunu
düşündüren
ne?
Ben
geç
anlasam
da
hepsi
gerçek
işte
Who
made
you
think
that?
What
made
you
think
that?
Even
if
I
understand
it
late,
it's
all
true
Yürüyorum,
çarşı
ortasında
dondu
aklım
ve
vardım
radyoya,
mikrofondayım:
I'm
walking,
my
mind
froze
in
the
middle
of
the
market
and
I
was
at
the
radio,
at
the
microphone:
Selamlar,
son
kuşakta
yine
beraberiz
Greetings,
we're
together
again
on
the
last
generation
Bugün
baya
dolandım
aynı
dün
gibi
ve
birini
gördüm
I
wandered
around
a
lot
today,
just
like
yesterday,
and
I
saw
someone
Kübanalar'da
parkta,
oturmuş
elde
gazeteden
küpürler,
yanına
gittim
In
the
park
at
Kübanalar,
sitting
with
newspaper
clippings
in
hand,
I
went
up
to
him
Dedim
ne
dersin?
Yarın
olurmu
sence
mucize
I
said,
what
do
you
think?
Will
there
be
a
miracle
tomorrow?
öyle
dalmış,
öyle
başka
yerde
ki
tek
bir
şey
dedi
He
was
so
lost
in
thought,
so
elsewhere,
that
he
just
said
one
thing
Sorduğunda
sade
rüzgar
esti
When
asked,
only
the
wind
blew
Yakışmaz
mı
abi
sence
böyle
şehre
mucize?
Don't
you
think
a
miracle
suits
this
city,
brother?
Ölüm
kalım
nedir?
Kaç
haftadır
denir?
What
is
life
and
death?
How
many
weeks
have
they
been
talking
about
it?
Rüzgar
esmeseydi
söylenir
mi?
Would
it
be
said
if
the
wind
didn't
blow?
Yazarmısın
bu
şehre
tek
bir
şarkı
dahi?
Would
you
write
even
a
single
song
for
this
city?
Benim
gözümde
mucize
Kırmızıyla
Mavi
In
my
eyes,
the
miracle
is
Red
and
Blue
Ölüm
kalım
nedir?
Kaç
haftadır
denir?
What
is
life
and
death?
How
many
weeks
have
they
been
talking
about
it?
Rüzgar
esmeseydi
söylenir
mi?
Would
it
be
said
if
the
wind
didn't
blow?
Yazarmısın
bu
şehre
tek
bir
şarkı
dahi?
Would
you
write
even
a
single
song
for
this
city?
Benim
gözümde
mucize
Kırmızıyla
Mavi
In
my
eyes,
the
miracle
is
Red
and
Blue
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.