Paroles et traduction Kayra feat. A-Bacchus & Yiğit Seferoğlu - Duymuyor Beni Ankara
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Duymuyor Beni Ankara
Ankara Doesn't Hear Me
İçimde
çözemediğim
sesler
There
are
voices
inside
me
that
I
can't
understand
Şu
anda
tüm
bağımı
kessem
If
I
cut
all
my
ties
right
now
Tozunu
yuttuğum
sokaklara
To
the
streets
whose
dust
I've
swallowed
Yine
direndik
yıllara
We
still
resisted
the
years
Seslendim
bulutlara
I
called
out
to
the
clouds
Başımda
dert,
soğuk
kara
Trouble
on
my
head,
cold
black
Duymuyo'
kimse
duymuyo'
No
one
hears,
no
one
hears
Duymuyo'
beni
Ankara
Ankara
doesn't
hear
me
İçimde
çözemediğim
sesler
There
are
voices
inside
me
that
I
can't
understand
Şu
anda
tüm
bağımı
kessem
If
I
cut
all
my
ties
right
now
Tozunu
yuttuğum
sokaklara
To
the
streets
whose
dust
I've
swallowed
Yine
direndik
yıllara
We
still
resisted
the
years
Seslendim
bulutlara
I
called
out
to
the
clouds
Başımda
dert,
soğuk
kara
Trouble
on
my
head,
cold
black
Duymuyo'
kimse
duymuyo'
No
one
hears,
no
one
hears
Duymuyo'
beni
Ankara
Ankara
doesn't
hear
me
Garip
iş
hanlarında
sahaflar
Strange
shops
in
the
inns,
with
booksellers
Sabah
karanlığında
gölge
ruhlar
Shadow
souls
in
the
morning
darkness
Yol
kenarlarında
leylak,
papatya,
zambak
Lilacs,
daisies,
lilies
on
the
roadside
Şık
giyimli
bir
bürokrat
A
well-dressed
bureaucrat
Çıkarken
her
yokuş
gözümde
cinnah
With
each
uphill
climb,
a
dagger
in
my
eyes
Ve
kaybolurken
hep
sabahların
şu
anlamı
And
the
meaning
of
those
mornings,
always
lost
Çıkarken
her
yolum
sana
Every
path
I
take
leads
to
you
Başlamıştı
çoktan
ağrılar
bu
pankreasta
The
pain
in
this
pancreas
began
long
ago
Gri
soluklar,
boğazda
atkılar,
kinle
kaplanan
suratlar
Gray
breaths,
scarves
around
the
throat,
faces
covered
in
hatred
Sen
herkes
değilsin,
garip
sancısın
vakitsiz
You
are
not
everyone,
you
are
a
strange
ache,
untimely
İçimde
bir
sessizlik
ölümsüz
belirsizlik
Inside
me,
a
silence,
an
eternal
uncertainty
Önümden
geçti
günler
savaş
marşı
çaldı
sanki
Days
passed
in
front
of
me,
like
a
war
anthem
played
Sırılsıklam
köpekler,
ölümcül
ihanetler
Soaked
dogs,
deadly
betrayals
Uçarken
alçaklardan,
çakıldım
bulutlarda
Flying
low,
I
crashed
in
the
clouds
Denizde
yandım
boğuldum
Karanfil
Sokak'ta
I
burned
and
drowned
in
the
sea
on
Karanfil
Street
İnatla
kıyıya
vurdum
bozkırın
sabahlarında
I
stubbornly
washed
ashore
in
the
steppes'
mornings
Ve
şarkılarda
bi'
yer
buldum,
gömüldüm
orda
And
found
a
place
in
the
songs,
I
was
buried
there
İçimde
çözemediğim
sesler
There
are
voices
inside
me
that
I
can't
understand
Şu
anda
tüm
bağımı
kessem
If
I
cut
all
my
ties
right
now
Tozunu
yuttuğum
sokaklara
To
the
streets
whose
dust
I've
swallowed
Yine
direndik
yıllara
We
still
resisted
the
years
Seslendim
bulutlara
I
called
out
to
the
clouds
Başımda
dert,
soğuk
kara
Trouble
on
my
head,
cold
black
Duymuyo'
kimse
duymuyo'
No
one
hears,
no
one
hears
Duymuyo'
beni
Ankara
Ankara
doesn't
hear
me
Deniz
dibinde
terleyen
bir
enkaz
A
wreck
sweating
at
the
bottom
of
the
sea
Huzursuz,
vakitsiz
yaşlanıldı
farka
varmadan
bir
anda
Restless,
untimely,
we
aged
without
realizing
it,
all
of
a
sudden
İçimde
karla
kaplı
bir
heykel
var
There's
a
statue
covered
in
snow
inside
me
Ayazda
çorak
toprak
kadar
sertti
kalbim
artık
My
heart
was
as
hard
as
barren
soil
in
the
frost
Vursalar
kazma
girmez
No
pickaxe
could
penetrate
it
if
you
hit
it
Yüzümden
öfke
düşmez
Anger
doesn't
leave
my
face
Ömür
geçer
bir
dakika
geçmez
Life
goes
by,
but
not
a
single
minute
Konur
Sokak'ta
bir
akşam
bi'
saat
bitmez
An
evening
in
Konur
Street,
an
hour
doesn't
end
Kopsun
ipler,
durdu
saatler
Let
the
ropes
snap,
the
hours
froze
Gözlerim
yanarken,
örgütlü
telaşeler
My
eyes
burning,
organized
anxieties
Çirkinleri
sever
bu
gökyüzü
This
sky
loves
ugliness
Merak
etme,
kayboldum
doğru
günde
Don't
worry,
I
got
lost
on
the
right
day
Gömüldüm
yanlış
yerde
I'm
buried
in
the
wrong
place
Hatalar
tarihîydi,
hezimet
bir
döngü
The
mistakes
were
historical,
defeat
a
cycle
Gözlerimle
sövdüm
her
şeye,
kalbimle
güldüm
I
cursed
everything
with
my
eyes,
laughed
with
my
heart
Hiç
olmayan
bir
yerde,
en
olmadık
zamanda
In
a
place
that
never
was,
at
the
most
unlikely
time
Başkasından
hayat
provasıydı
sanki
bunlar
These
were
like
rehearsals
for
someone
else's
life
Sığmaz
oldu
yüzüme,
bu
dipsiz
öfke
This
bottomless
anger
wouldn't
fit
on
my
face
Şık
giyimli
bürokrat
ölü
bulundu
bi'
evde
The
well-dressed
bureaucrat
was
found
dead
in
a
house
İçimde
çözemediğim
sesler
There
are
voices
inside
me
that
I
can't
understand
Şu
anda
tüm
bağımı
kessem
If
I
cut
all
my
ties
right
now
Tozunu
yuttuğum
sokaklara
To
the
streets
whose
dust
I've
swallowed
Yine
direndik
yıllara
We
still
resisted
the
years
(Seslendim
bulutlara)
(I
called
out
to
the
clouds)
(Başımda
dert,
soğuk
kara)
(Trouble
on
my
head,
cold
black)
(Duymuyo'
kimse
duymuyo')
(No
one
hears,
no
one
hears)
Duymuyo'
beni
Ankara
Ankara
doesn't
hear
me
İçimde
çözemediğim
sesler
There
are
voices
inside
me
that
I
can't
understand
Şu
anda
tüm
bağımı
kessem
If
I
cut
all
my
ties
right
now
Tozunu
yuttuğum
sokaklara
To
the
streets
whose
dust
I've
swallowed
Yine
direndik
yıllara
We
still
resisted
the
years
Seslendim
bulutlara
I
called
out
to
the
clouds
Başımda
dert,
soğuk
kara
Trouble
on
my
head,
cold
black
Duymuyo'
kimse
duymuyo'
No
one
hears,
no
one
hears
Duymuyo'
beni
Ankara
Ankara
doesn't
hear
me
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Inal Onur, Yigit Seferoglu, Yasarcan Ozdemir
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.