Paroles et traduction Kolera - Dayan
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Can
yakan
şeyler
artık
can
acıtmaz
olduğunda
When
the
things
that
used
to
hurt
no
longer
bring
pain
(Ba-ba-ba-ba-ba-ba-ba-bass)
(Ba-ba-ba-ba-ba-ba-ba-bass)
(Ko-Ko-Ko-Ko-Ko-Ko-Ko-Ko-Ko)
Kolo,
Kolo,
Kolo
(Ko-Ko-Ko-Ko-Ko-Ko-Ko-Ko-Ko)
Kolo,
Kolo,
Kolo
Can
yakan
şeyler
artık
can
acıtmaz
olduğunda
When
the
things
that
used
to
hurt
no
longer
bring
pain
Demek
ki
sen
oldun
lan,
slotta
üç-yedi
buldun
ha
It
means
you've
made
it,
found
three-sevens
in
the
slot
Vardın
sırrına,
bitmeye
mahkûmdur
her
güzel
şey
gibi
You've
unlocked
the
secret,
like
all
beautiful
things,
it's
destined
to
end
Kâbusların
da
her
aldanış,
her
acı
da
The
nightmares,
the
deceptions,
the
pain
too
Dumanı
çek,
önüne
bak,
ileri
çık
ya
geride
kal
Take
a
drag,
look
ahead,
move
forward
or
stay
behind
Bi'
yolu
seç,
yoluna
koydum
bugün
her
şeyi
Choose
a
path,
I've
laid
everything
out
for
you
today
Masamda
çiçekler
soluk,
bugün
tabakta
yemeğim
soğuk
The
flowers
on
my
table
are
wilted,
my
food
on
the
plate
is
cold
today
Ama
inan
ki
intikam
çok
güzel
şey
aga,
ha
But
believe
me,
revenge
is
a
beautiful
thing,
man
Kafamı
yoran
şeyin
bugün
hiçbi'
önemi
yok
The
things
that
used
to
trouble
me
have
no
meaning
today
Kalmadı
anlamı
artık
önemsemediğimden
beri
They've
lost
their
significance
since
I
stopped
caring
Öldürmem
gerekti
hislerimi
öldüremediğimden
beni
I
need
to
kill
my
feelings,
since
I
couldn't
kill
myself
Öldüremedikleriminse
bari
öldürmem
gerek
fikrini
And
if
I
can't
kill
them,
then
I
need
to
kill
the
idea
that
I
should
Yatıştırmaz
beni
alsam
yavaş
nefesler
Taking
slow
breaths
wouldn't
calm
me
down
Vermez
istediğini
zaman,
sade
ister
heveslen
Time
doesn't
give
what
you
want,
it
just
makes
you
long
for
it
Güvenli
yerim
evim,
boş
vermek
kabiliyetim
benim
My
safe
place
is
my
home,
my
ability
to
let
go
is
mine
Üstünde
hâkimiyetim
en
büyük
hürriyetim
benim
My
control
over
it
is
my
greatest
freedom
Zamanla
azalır,
etkisi
üstümden
geçer
With
time,
it
diminishes,
its
effect
fades
from
me
En
karanlık
gün
biter,
en
sert
rüzgârlar
diner
The
darkest
day
ends,
the
strongest
winds
subside
Var
saydığın
kadar
or'da
yok,
sayana
kadar
It's
not
there
as
much
as
you
think,
not
until
you
count
Dayan,
dayan
(dayan)
Endure,
endure
(endure)
Yıldırım
gibi
çakıldım
yere
(dayan)
I
crashed
to
the
ground
like
lightning
(endure)
Bi'
yol
denemedim,
aramadım
çare
(dayan)
I
haven't
tried
a
single
path,
haven't
looked
for
a
solution
(endure)
Olacağına
varana
kadar
sade
(dayan)
Just
until
it
happens,
until
it
comes
to
pass
(endure)
Dayan,
dayan
(dayan)
Endure,
endure
(endure)
Of,
çok
yoruldum
(çok,
Kolo,
Kolo)
Oh,
I'm
so
tired
(so,
Kolo,
Kolo)
Dinlendim
bir
müddet,
tekrâr
vurdum
I
rested
for
a
while,
then
hit
again
Daha
da
sert
parçalıyorum
vahşice
I'm
breaking
even
harder,
savagely
Kaypak
hamlen
adiceyse
ummamalısın
benle
anlaşmayı
da
sakince
If
your
move
is
sneaky
and
treacherous,
don't
expect
to
peacefully
settle
things
with
me
Savaşmaktan
yoruldum,
kazanmak
isteyişim
bu
yüzden
I'm
tired
of
fighting,
that's
why
I
want
to
win
Bitmedi
sınavım,
hep
bi'
quiz
len
My
test
isn't
over,
there's
always
a
quiz,
man
Hep
bi'
pislik,
hep
bi'
zorluk,
hep
bi'
yokuş
Always
some
filth,
always
some
difficulty,
always
an
uphill
climb
Hesaplanamayan
değişken
An
unpredictable
variable
Endişem
kemirgen
hazır
demişken
My
worry
is
a
rodent,
while
we're
at
it
Suratımda
izi
kalmış
kötü
anlar
var
There
are
traces
of
bad
moments
on
my
face
Oynatır
yüzüme
karşı
mutsuz
hikâyelerimi
aynalar
Mirrors
reflect
my
unhappy
stories
right
in
front
of
me
Boyum
yetişmez
alarma
I
can't
reach
the
alarm
38
kış
gördüm,
nasıl
olur
da
sararmam?
(Üç,
iki,
bir)
I've
seen
38
winters,
how
could
I
not
turn
yellow?
(Three,
two,
one)
Başlangıçla
aramda
denizler,
dağlar
var
Seas
and
mountains
stand
between
me
and
the
beginning
Bir
an
durmadım,
dinlensem
bitmezdi
a-a-acımasız
yollar
I
haven't
stopped
for
a
moment,
if
I
rested,
the
merciless
roads
would
never
end
Bitmezdi
lanet
günler
The
cursed
days
would
never
end
Bulmazdım
ruhumu
güzel,
duymazdım
güzel
sözler
I
wouldn't
find
my
soul
beautiful,
I
wouldn't
hear
beautiful
words
Zamanla
azalır,
etkisi
üstümden
geçer
With
time,
it
diminishes,
its
effect
fades
from
me
En
karanık
gün
biter,
en
sert
rüzgârlar
diner
The
darkest
day
ends,
the
strongest
winds
subside
Var
saydığın
kadar
or'da
yok,
sayana
kadar
It's
not
there
as
much
as
you
think,
not
until
you
count
Dayan,
dayan
(dayan)
Endure,
endure
(endure)
Yıldırım
gibi
çakıldım
yere
(dayan)
I
crashed
to
the
ground
like
lightning
(endure)
Bi'
yol
denemedim,
aramadım
çare
(dayan)
I
haven't
tried
a
single
path,
haven't
looked
for
a
solution
(endure)
Olacağına
varana
kadar
sade
(dayan)
Just
until
it
happens,
until
it
comes
to
pass
(endure)
Dayan,
dayan
(dayan)
Endure,
endure
(endure)
Kolo,
Kolo,
Kolo
Kolo,
Kolo,
Kolo
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Kolera
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.