Paroles et traduction Kolera - Varsa Yoksa
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Varsa Yoksa
If You Exist or Not
Üzül
düşün
taşın,
bittim
düşünecek
bi'
başım
yok
Worry,
think,
ponder,
I'm
exhausted,
no
head
left
to
think
Varsa
yoksa
sen
oysa,
sende
hala
benden
iz
yok
It's
all
about
you,
yet,
there's
still
no
trace
of
me
in
you
Biliyorum,
sus
söyleme
ey
herşeyi
bilenim
yok
bize
hiç
yol
hiç
yol,
hiç
yok
hiç
yok
I
know,
hush,
don't
say
it,
oh
my
all-knowing
one,
there's
no
path
for
us,
no
path
at
all,
none
at
all
Diliyorum
birleşecek
ayrıysa
da
yollar
yolumuz
aynı
yol,
yol,
yol,
yol
I
wish
the
paths
will
merge,
even
if
they
are
separate,
our
path
is
the
same
path,
path,
path,
path
Doydum
herşeye
daha
daha
ne?
I'm
full
of
everything,
what
more?
Olacak
zaten
daha
daha
e?
It
will
happen
anyway,
what
more,
eh?
Eh
bu
da
oldu
e
daha
daha
ne?
Eh,
this
happened
too,
what
more?
Yok
tadı
yaşamın
yokluğun
bahane
There's
no
taste
to
life,
your
absence
is
an
excuse
Koşsam
beyaza
kolumdan
tutup
çeker
beni
gölgem
siyaha
If
I
run
towards
white,
my
shadow
pulls
me
by
the
arm
towards
black
Tahmini
en
kısa
sürede,
somurtuk
gülmene
vermiyo
izini
In
the
shortest
estimated
time,
your
sullen
smile
leaves
no
trace
Ve
ben
yemem,
dokun
yakmam
elini
And
I
won't
eat,
touch,
or
burn
your
hand
Cayırdamışım
düşünürken
seni
I've
burned
down
thinking
of
you
İster
istemez
ben
yangın
yeri
I'm
a
fire
site,
whether
I
want
it
or
not
Sana
yakınken
herşeyden
uzak
biri
Someone
distant
from
everything
when
close
to
you
Kaymaz
kalp
ona
dikişli
dolu
The
heart
doesn't
slip,
it's
full
of
stitches
Dünyada
bir
tek
o
varmış
gibi
As
if
you're
the
only
one
in
the
world
Hoşgeldin
bana
kop
kıyametim
Welcome,
my
apocalypse
Bana
senden
başka
bi'
son
olamaz
ki
(ah)
There
can
be
no
other
ending
for
me
but
you
(ah)
Ne
kadar
çabalasam
da
erişemem
çok
yüksektesin
çok
No
matter
how
hard
I
try,
I
can't
reach
you,
you're
too
high,
too
much
Kolayım
oysa
sana,
benimse
sana
çıkan
bi'
yolum
yok
I'm
easy
for
you,
but
I
have
no
path
that
leads
to
you
Her
yanım
sen
oldun
kendimi
görecek
gözüm
yok
You
became
every
part
of
me,
I
have
no
eyes
left
to
see
myself
Bürüdün
aklımı
hiç
düşünemem
ki
başka
düşüm
yok
You've
clouded
my
mind,
I
can't
think
of
any
other
dream
Her
yanım
sen
oldun
kendimi
görecek
gözüm
yok
You
became
every
part
of
me,
I
have
no
eyes
left
to
see
myself
Bürüdün
aklımı
hiç
düşünemem
ki
başka
düşüm
yok
You've
clouded
my
mind,
I
can't
think
of
any
other
dream
Sen
çiçek
açan
ağaç,
benimse
kurumamış
bi'
dalım
yok
(yok)
You
are
a
blooming
tree,
and
I
have
no
branch
left
that
hasn't
dried
up
(none)
Şımartır
yağmur
seni
beni
es
geçer
ölmüşe
damla
yok
(yok,
yok,
yok)
The
rain
spoils
you,
it
bypasses
me,
no
drop
for
the
dead
(none,
none,
none)
İsterim
bi'
günlüğüne
seni
I
want
you
for
a
day
Unutayım
tek
ben
kalayım
Let
me
forget,
let
me
be
alone
Çok
isterim
ben
bi'
günlüğüne
beni
I
really
want
myself
for
a
day
Hatırlayayım
yine
ben
olayım
Let
me
remember,
let
me
be
myself
again
Hiç
miyim,
ya
da
herşey
miyim?
Am
I
nothing,
or
am
I
everything?
Ağır
siste
nasıl
kendimi
göreyim
How
can
I
see
myself
in
the
thick
fog?
Her
yer
sen,
bana
her
yer
sen
Everywhere
is
you,
everywhere
is
you
for
me
Dört
yana
bakıyorum
her
yer
sen
I
look
around,
everywhere
is
you
Aklıma
gelen
hep
geliyo
başıma
Everything
that
comes
to
my
mind
happens
to
me
Eninde
sonunda
olacak
oluyo
In
the
end,
it
will
happen,
it
does
Hoşuma
gitmiyo,
boşuna
uğraşım
I
don't
like
it,
my
efforts
are
in
vain
Tırmanıyor
canım
burnumun
ucuna
My
soul
climbs
to
the
tip
of
my
nose
Tüm
zorluklara
rağmen
ulaştırıyo
yükünü
deve
Despite
all
the
difficulties,
the
camel
delivers
its
load
Gitceği
yere
yere,
gecikse
de
gitceği
yere
To
its
destination,
even
if
it's
late,
to
its
destination
Çölü
geçmekten
zor
sana
varabilmek,
ısrar
ediyorum
illa
sen
diye
It's
harder
to
reach
you
than
to
cross
the
desert,
I
insist,
it
has
to
be
you
İlle
de
sen
derdim
yok
tek
takıntı
sen
It
has
to
be
you,
I
have
no
other
worries,
you're
my
only
obsession
Vazgeç
deyip
unutabilsem,
unuturum
vazgeçmek
istersem
If
I
could
give
up
and
forget,
I
would
forget
if
I
wanted
to
give
up
Ama
tek
beyin
olmuşken
senlen,
ayıramam
ki
seni
asla
benden
But
when
we've
become
one
brain,
I
can
never
separate
you
from
me
Ne
kadar
çabalasam
da
erişemem
çok
yüksektesin
çok
(çok,
çok,
çok)
No
matter
how
hard
I
try,
I
can't
reach
you,
you're
too
high,
too
much
(too
much,
too
much,
too
much)
Kolayım
oysa
sana,
benimse
sana
çıkan
bi'
yolum
yok
(yok,
yok,
yok)
I'm
easy
for
you,
but
I
have
no
path
that
leads
to
you
(none,
none,
none)
Her
yanım
sen
oldun
kendimi
görecek
gözüm
yok
You
became
every
part
of
me,
I
have
no
eyes
left
to
see
myself
Bürüdün
aklımı
hiç
düşünemem
ki
başka
düşüm
yok
You've
clouded
my
mind,
I
can't
think
of
any
other
dream
Her
yanım
sen
oldun
kendimi
görecek
gözüm
yok
You
became
every
part
of
me,
I
have
no
eyes
left
to
see
myself
Bürüdün
aklımı
hiç
düşünemem
ki
başka
düşüm
yok
You've
clouded
my
mind,
I
can't
think
of
any
other
dream
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Kolera
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.