Kurs0t - Yanlış Zamanda Doğru Kişi - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Kurs0t - Yanlış Zamanda Doğru Kişi




Yanlış Zamanda Doğru Kişi
The Right Person At The Wrong Time
Iyi insan,mutluluk
A good person, happiness
Kötü insan,tecrübe
A bad person, experience
Yanlış insan,ders
The wrong person, a lesson
Mükemmel insan,iz bırakır
The perfect person, leaves a mark
Hayatınızda iz bırakan insanlar seçmeye gayret edin
Try to choose people who will leave a mark on your life
Seçemediyseniz de dert etmeyin
Don't worry if you couldn't
Çünkü bir limanda inmesini bilirsek
Because if we know how to disembark at a port
Hayatımızdaki mutluluğu yakalayabiliriz
We can catch the happiness in our life
Unut beni dedin ama unutamadım
You told me to forget you, but I couldn't
Gözlerimde bıraktığın yaşları başkası kurutamadı
No one else could dry the tears you left in my eyes
Sen odanda uyurken beni düşünmek uyutmadı
Thinking about you while you slept in your room kept me awake
Bu kalp sen dışında başka birine tutunmadı
This heart didn't cling to anyone else but you
Senin boynunda morluklar benimse gözaltlarım
The bruises on your neck are my dark circles
Gideceğini bilseydim satırlardan söz atlarım
If I knew you were leaving, I would have thrown words from the lines
Korkarım, seni üzmekten korkarım
I'm afraid, I'm afraid of hurting you
En çok zarar veren bendim ama seni incitmekten korkarım
I was the one who hurt you the most, but I'm afraid of hurting you
Bileğimde tokan yok artık kimin diye sorulmuyo
I don't have a clasp on my wrist anymore, no one asks whose it is
Anladım ki kalp mayını 2. kez patlamıyo'
I realized that a heart mine doesn't explode twice
Sana attığım mesajı saatlerce okudun mu?
Did you read the message I sent you for hours?
Gözümden gitmiyor o parktaki sarhoşluğun
I can't get that drunk in the park out of my sight
Bilirsin hata bende sana fazla bağlandım
You know I made the mistake of getting too attached to you
Sayfalarca şarkı yazıp saatlerce ağlardım
I would write songs for pages and cry for hours
Defterimde ders değil bu satırlarım dolu
These lines in my notebook are not lessons, they are full
Söyle şimdi yerine kimi koyabilirim onun?
Tell me now, who can I put in his place?
Dinliyorsun satırlarımı söyle bari mutlu musun?
You're listening to my lines, tell me at least, are you happy?
Sen gittikten sonra ne tadım kaldı ne de tuzum
I lost my taste and my salt after you left
Herkesin dilinde değiştiğim söyleniyo'
Everyone says I've changed
Senden çıkan tek cümle soluk günüme renk katıyor
The only sentence that comes from you adds color to my day
Tanıştığımız o sokaktan geçen gün bi' geçtim
I passed by that street where we met the other day
Geçmiş film şeridi gibi önümden geçti
The past went by like a film reel in front of me
Sarhoşken masamda resmin olur ve içkim
When I'm drunk, your picture is on my table and my drink
Bir fotoğraf karesindeki iki yabancıya içtim
I drank to two strangers in a photograph
Çok zoruma gidiyo inan senle böyle olmak
It really gets to me, I can't believe it's like this with you
Gelecek vaad eden insandan geçmişe doğru yollar
From a promising person to paths leading back to the past
Giden geriye dönmüyo ama izi kalır her zaman
The one who leaves doesn't come back, but the trace remains forever
Zaman bizi sildi acısı kaldı unutulmaz o anılar
Time erased us, the pain remains, those memories are unforgettable
Pişman değilim senle yaşadığım herşey için
I don't regret anything I experienced with you
Pişman değilim senle tanıştığım için
I don't regret meeting you
Ama yaptıklarımdan pişmanım sevgim aklımı çeldi
But I regret my actions, my love clouded my mind
Bir daha bağlanmamam gerektiğini bana öğretti
It taught me that I shouldn't get attached again
Bi hastane koridorunda kardiyoloji bölümünde
In a hospital corridor, in the cardiology department
Doktorlar bilmiyor ki asıl tedavi gözlerinde
Doctors don't know that the real cure is in your eyes
Hatırlıyor musun hastaydım sana sarılınca iyileştim
Do you remember I was sick, I got better when I hugged you
Manevi ilacımdın bu haplar tedavim değil
You were my spiritual medicine, these pills are not my treatment
Bu hapları içtiğimde seni seven ben değilim
I'm not the one who loves you when I take these pills
Kendime bazen gelemediğim o vakitlerdeyim
I'm in those moments when I can't come to myself sometimes
Bipolar olduğumu sana söylememiştim
I didn't tell you that I'm bipolar
Bir poların sıcaklığını bipolarlar akla getirir
The warmth of a polar brings bipolar to mind






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.