Paroles et traduction Mabel Matiz - Geziyorum Dünya İşte
Geziyorum Dünya İşte
Traveling the World
Öfkeni
kalbine
bastır
Suppress
your
anger
in
your
heart
Kökleri
ağacın
esastır
The
roots
of
a
tree
are
essential
Kavganı,
kaderini
kap,
gel
Cover
your
struggle,
your
destiny,
come
Salladın
şamarı
şafakta
You
slapped
in
the
twilight
Katibin
kalemi
kafeste
The
scribe's
pen
is
in
a
cage
Çatladı
damarım
şaştı
My
vein
burst,
I
got
confused
Sen
yellerin
önünde
duruyorken
While
you
were
resisting
the
winds
O
kalbin
merhamet
bilmiyor
That
heart
of
yours
knows
no
mercy
Kardeşlik
sokaklarda
uluyorken
While
fraternity
howls
in
the
streets
Şaşırdın
mı,
yasak
ne
ayol?
Were
you
surprised,
what's
forbidden,
woman?
Şaşırdın
mı,
yasak
ne
ayol?
Were
you
surprised,
what's
forbidden,
woman?
Yansam
elinden
If
I’m
burned
by
your
hand
Uyansam
zehirde
If
I
awake
in
poison
Özler
satılmaz
Freedom
is
not
for
sale
Güneş
var
ilerde
There
is
sun
ahead
Öfkeni
kalbine
bastır
Suppress
your
anger
in
your
heart
Kantarı
kitabın
esastır
The
scale
of
your
book
is
essential
Kavganı,
kaderini
kap,
gel
Cover
your
struggle,
your
destiny,
come
Salladın
şamarı
şafakta
You
slapped
in
the
twilight
Katibin
kalemi
kafeste
The
scribe's
pen
is
in
a
cage
Çatladı
damarım
şaştı
My
vein
burst,
I
got
confused
Sen
yellerin
önünde
duruyorken
While
you
were
resisting
the
winds
O
kalbin
merhamet
bilmiyor
That
heart
of
yours
knows
no
mercy
Kardeşlik
sokaklarda
uluyorken
While
fraternity
howls
in
the
streets
Şaşırdın
mı,
yasak
ne
ayol?
Were
you
surprised,
what's
forbidden,
woman?
Şaşırdın
mı,
yasak
ne
ayol?
Were
you
surprised,
what's
forbidden,
woman?
Yansam
elinden
If
I’m
burned
by
your
hand
Uyansam
zehirde
If
I
awake
in
poison
Özler
satılmaz
Freedom
is
not
for
sale
Güneş
var
ilerde
There
is
sun
ahead
"Apoletlerini
yırt,
kavminden
kaç!
"Tear
off
your
epaulettes,
flee
your
tribe!
Durma,
çık
evlerden
Don't
stop,
leave
the
houses
Metal
kulelerinden,
bodrum
katlardan,
kubbeli
sığınaklarından
From
the
metal
towers,
from
the
basements,
from
the
domed
shelters
Tel
örgülü
kışlalarından
çık
Get
out
of
the
barracks
with
barbed
wire
Kır
beyaz
camı,
duy
ağacın
şarkısını,
gör
altını
dağın,
var
ardına
Break
the
white
glass,
hear
the
song
of
the
tree,
see
the
gold
of
the
mountain,
go
beyond
it
Emir
ver
hemen;
kaldırın
bütün
taşları
yollardan
Give
the
order
now,
remove
all
the
stones
from
the
roads
Dünya
hemzemin
olsun
Let
the
world
be
leveled
Sök
kalbini,
yedisinde
dola
çarkın
kollarına
Rip
out
your
heart,
go
around
the
arms
of
the
wheel
at
the
age
of
seven
Sonra
bağırsınlar
etrafında;
sola
çark!
Then
let
them
yell
around
you:
turn
left!
Oysa
yok,
yok
hiçbir
şey
artık
orda
But
no,
there
is
nothing
there
anymore
Oysa
ruhun
meftun
But
the
soul
is
captivated
Oysa
uçmaya
yanmıştı
kanatların
But
the
wings
longed
to
fly
Oysa
talibiz,
mecburuz
bu
alemin
sırrına!
But
we
are
seekers,
we
must
know
the
secret
of
this
world!
Üstat!
Biz
çiçek
yetiştiriyoruz
ağzımızda
Master!
We
grow
flowers
in
our
mouths
Açalım
da
gör!
Açalım
da
gör!"
Let
us
bloom
and
see!
Let
us
bloom
and
see!"
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Ali Kocatepe
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.