Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Düşündüğün
gelir
başına
Your
thoughts
will
come
to
you
İnanmadım
göz
yaşına
I
did
not
believe
your
tears
Yanıp
kül
oldu
seneler
Years
burned
to
ashes
Farkımız
yok
ki
köleden
We
are
no
different
than
slaves
Beyaz
zaman
ve
siyah
biz
White
time
and
black
us
Kaybolduk
bırakmadık
iz
We
are
lost,
we
left
no
trace
Bu
İstanbul
gibi
kasvetli
bi
yüz
This
Istanbul
like
a
gloomy
face
Yokuşlarında
bıraktım
külümü
I
left
my
ashes
on
its
slopes
Ölümlü
dünya
Mortal
world
Ölümlü
dünya
Mortal
world
Ölümlü
dünya
Mortal
world
Ölümlü
dünya
Mortal
world
Uzandım
aya
hola
sürtük
hola
I
lay
down
on
your
lap,
hey
tramp,
hey
tramp
Bundan
yok
ki
sana
avucunu
yala
You
have
nothing
but
to
lick
your
palms
Yalan
her
gün
daha
da
yakar
(artar
zamanla)
The
lie
burns
more
every
day
(increases
over
time)
Zaman
durmadan
akar
(kalkar
zararla)
Time
flows
without
stopping
(loss,
rising)
Ziyanla
dolu
günler
Days
filled
with
waste
Bugünüm
beter
dünden
Today
is
worse
than
yesterday
Daha
fazla
üzülmem
I
will
not
be
sad
anymore
Saatler
bana
zindan
The
hours
are
a
prison
to
me
Kim
var?
Kim
yok?
Who
is
there?
Who
is
not?
Arkamda
bilmem
I
do
not
know
behind
me
Bildiğimden
uzak
günler
Days
far
from
what
I
know
Ölümlü
dünya
Mortal
world
Güya
severdin
You
pretended
to
love
Yok
hiç
helalim
I
have
nothing
halal
Ne
der
elalem
What
will
people
say?
Ya
s*ktir
git
ordan
Oh
f*ck
off
Yolu
verdim
soldan
I
gave
way
from
the
left
Konserler
sold
out
(inşallah)
Concerts
sold
out
(hopefully)
Artık
vizyonda
Now
on
the
screen
Ya
da
televizyonda
Or
on
TV
Küstahlar
gibi
yüzsüz
değilim
diye
Because
I'm
not
shameless
like
the
arrogant
Varolduk
sevmeyin
diye
We
exist
so
you
won't
love
us
And
içtim
ismimi
dikmeye
göklere
I
swore
to
put
my
name
in
the
sky
Siz
görmeyin
diye
So
that
you
won't
see
it
Bu
yokuşlardan
kaymak
için
To
slide
down
these
slopes
Dışarda
daha
rahat
gezmek
için
To
walk
outside
more
comfortably
Bıraktınız
tek
parmak
izimi
You
left
my
only
fingerprint
Sizi
daha
az
duyabilmek
için
To
hear
you
less
(Ölümlü
dünya)
(Mortal
world)
Düşündüğün
gelir
başına
Your
thoughts
will
come
to
you
İnanmadım
göz
yaşına
I
did
not
believe
your
tears
Yanıp
kül
oldu
seneler
Years
burned
to
ashes
Farkımız
yok
ki
köleden
We
are
no
different
than
slaves
Beyaz
zaman
ve
siyah
biz
White
time
and
black
us
Kaybolduk
bırakmadık
iz
We
are
lost,
we
left
no
trace
Bu
İstanbul
gibi
kasvetli
bi
yüz
This
Istanbul
like
a
gloomy
face
Yokuşlarında
bıraktım
külümü
I
left
my
ashes
on
its
slopes
Ölümlü
dünya
Mortal
world
Ölümlü
dünya
Mortal
world
Ölümlü
dünya
Mortal
world
Ölümlü
dünya
Mortal
world
Bu
İstanbul
gibi
kasvetli
bi
yüz
This
Istanbul
like
a
gloomy
face
Beyaz
zaman
ve
siyah
biz
White
time
and
black
us
Kaybolduk
bırakmadık
iz
We
are
lost,
we
left
no
trace
Ölümlü
dünya
Mortal
world
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Mavi Solman
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.