Paroles et traduction Mustafa Demirci - Taleal Bedru, Ay Doğdu Üzerimize

Taleal Bedru, Ay Doğdu Üzerimize

Yâ Nebi
Şu halime bak
Nasıl ki bağrı yanar gün kızınca sahranın
Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın

Hârimi Pâkine can atmak istedim durdum
Gerildi karşıma yıllarca ailem yurdum

Tahammül et dediler, hangi bir zamana kadar?
Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var

Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak
Önümde durmadı artık ne hanuman ne ocak

Yıkıldı hepsi, ben aştım diyar-ı Sudan'ı
Üç ay tihame deyip çiğnedim beyabanı

Kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada
Yetişmeseydin eğer Ya Muhammed imdada

Eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin
Akarsular gibi çağlardı her tarafta sesin

İradem olduğu gündür senin iradene râm
Bir an için bana yollarda durmak haram

Bütün hayakil-i hilkatle hasbihal ettim
Leyâle derdimi döktüm, cibali söylettim

Yanıp tutuşmadan aylarca yummadım gözümü
Nücuma sor ki; bu kirpikler uyku görmüş mü?

Azab-ı Hecrine katlandım elli üç senedir
Sonunda alnıma çarpan bu zalim örtü nedir?

Beş altı sineyi hicran içinde inleterek
Çıkan yüreklere hüsran mı, merhamet mi gerek?

Demir nikabını kaldır mezarı pâkinden
Bu hasta ruhumu artık, kayırma hakinden
Nedir o meşale, nurun mu ya Resulallah

Ay doğdu üzerimize
Veda tepesinden
Şükür gerekti bizlere
Allah'a davetinden

طلع البدر علينا
من ثنيات الوداع
وجب الشكر علينا
ما دعى لله داع

Sen güneşsin sen aysın
Sen nur üstüne nursun
Sen süreyya ışığısın
Ey sevgili Ey Rasul

Ente şemsün ente bedrun
Ente nurun âla nur
Ente misbah-ussereyya
Ya habibi ya Rasul

Ey bizden seçilen elçi
Yüce bir davetle geldin
Sen bu şehre şeref verdin
Ey sevgili hoş geldin

أيها المبعوث فينا
جئت بالأمر المطاع
جئت شرفت المدينة
مرحبا يا خير داع

Ey Rasul sana söz verdik
Doğruluktan ayrılmayız
Sen ey esenlik yıldızı
Senin sevginle doluyuz

Ve teâhednâ cemîan
Yevme aksümne-l yemîn
Len nehûne'l ahde yevmen
Vettehazne's- sıdka dîn

Taleal Bedru, Ay Doğdu Üzerimize

Oh, Prophet
Look at my state
Just as the desert's chest burns when the sun rises
My soul too has been burnt by the flames of longing

I yearned to reach your threshold, but I stood still
My family, my homeland, stood before me for years

They told me to bear it, but for how long?
Even endless patience has a limit

The land I burned upon smoldered in my eyes
Neither home nor hearth held me back anymore

They all crumbled, I crossed the land of Sudan
I chewed the desert, calling it three months of hardship

Perhaps even my bones burned in the desert
If you, oh Muhammad, hadn't come to my rescue

Your cool breath flowed like a gentle breeze in the sand
Your voice echoed everywhere like rushing rivers

My will is now enslaved to yours
To pause on the road even for a moment is forbidden

I conversed with every creature in creation
I poured out my heart to the nights, I made the mountains speak

For months, I didn't close my eyes without burning
Ask the stars, have these eyelashes ever seen sleep?

I endured the torment of your absence for fifty-three years
What is this cruel veil that strikes my forehead?

With five or six sighs, I moaned in my longing
Should despair or mercy be given to hearts that rise like this?

Lift the iron veil from your sacred grave
Spare my sick soul from your justice
What is that torch, your light, oh Messenger of Allah?

The moon has risen upon us
From the slopes of farewell
Gratitude is due to us
For the call to Allah

طلع البدر علينا
من ثنيات الوداع
وجب الشكر علينا
ما دعى لله داع

You are the sun, you are the moon
You are light upon light
You are the light of the Pleiades
Oh Beloved, Oh Prophet

Ente şemsün ente bedrun
Ente nurun âla nur
Ente misbah-ussereyya
Ya habibi ya Rasul

Oh chosen envoy among us
You came with a great call
You graced this city
Oh Beloved, welcome

أيها المبعوث فينا
جئت بالأمر المطاع
جئت شرفت المدينة
مرحبا يا خير داع

Oh Prophet, we have given you our word
We will not stray from truth
You, the star of peace
We are filled with your love

Ve teâhednâ cemîan
Yevme aksümne-l yemîn
Len nehûne'l ahde yevmen
Vettehazne's- sıdka dîn