Paroles et traduction Mirac - Uslandım
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
O
düşük
yüzlü
insanlar
Those
mean-faced
people
Çırpınmaktan
bıkmışlar
Tired
of
struggling
Aynı
döngüde
döne
döne
kusmuşlar
Repeating
the
same
cycle,
vomiting
Birbirlerine
susmuşlar
They
silence
each
other
O
koca
koca
şehirler
Those
big,
big
cities
Küçük
insanları
yemişler
Have
devoured
the
small
people
Gökyüzüne
bakamıyor
o
suretler
Those
faces
can't
look
at
the
sky
Aynalara
küsmüşler
They
resent
the
mirrors
Her
gün
yeni
bir
çağ
açtım
ağ
ördüm
haneme
Every
day
I
open
a
new
era,
weave
a
web
for
my
home
Velhasıl
onlar
atakta
her
bir
anda
sineme
After
all,
they
attack
at
every
moment
Bir
kurşun
zalime
göz
yummam
haine
ve
lâine
A
bullet
for
the
tyrant,
I
turn
a
blind
eye
to
the
hateful
and
evil
Ecel
misafir
olduğunda
zannım
hüsnü
hatime
When
death
knocks,
I
think
a
good
end
Gel
yerinde
gör
zamanın
sahibini
(yâr)
Come
and
see
the
owner
of
time
(my
beloved)
Ben
aynayım,
sen
güneş
misali
fedakâr
I
am
the
mirror,
you
are
the
sun,
sacrificing
like
a
martyr
Bu
şarkım
sanki
Itrî′den
bir
Nevâkâr
This
song
of
mine
is
like
a
Nevakar
from
Itri
Miraç
ilhamlarını
gökten
sağan
bestekâr
Mirach,
the
composer
who
sends
inspirations
from
the
sky
Kelam
oldum
yağdım,
doldu
taştı
kağıdım
I
became
the
word,
spilled
over,
filled
my
paper
Sol
yanımda
ağrım,
bekliyorum
yardım
Pain
on
my
left
side,
waiting
for
help
Himmet
eyle
şâhım,
her
bir
yanda
yangın
Help
me,
my
king,
there
is
fire
everywhere
Bilinçaltı
salgın,
insanoğlu
yılgın
Subconscious
epidemic,
humanity
is
weary
Çare
özüne
dön,
hakikat
şah
damarda
The
solution
is
to
return
to
your
essence,
the
truth
is
in
the
artery
Hayatı
kazanmadın
ki
ne
şansta
ne
de
kumarda
You
haven't
won
life,
neither
in
luck
nor
in
gambling
Miraç
bir
ulak,
seyrifillah
yollarda
Mirach,
a
messenger,
travels
on
the
paths
of
Allah
Getirdiğim
tüm
haberler
aşk
makamında
All
the
news
I
bring
is
in
the
مقام
of
love
Yâr,
bulamadığım
cevaplar
var
My
beloved,
there
are
answers
I
can't
find
Bu
yer,
bu
gök,
bu
ten
bana
dar
This
earth,
this
sky,
this
body
is
too
small
for
me
Her
dilde
yalan
kusmuşlar
They
vomit
lies
in
every
language
Bu
dağlar,
taşlar
susmuşlar
These
mountains
and
stones
are
silent
Aramadığım
yer
kalmadı
There's
no
place
I
haven't
searched
Huzura
çattım,
merhem
olmadı
I
found
peace,
it
wasn't
a
remedy
Derdimi
sevdim,
yaklaştım
I
loved
my
sorrow,
I
got
closer
Dert
çektikçe
uslandım
I
grew
wise
as
I
suffered
Yâr
bulamadığım
cevaplar
var
My
beloved,
there
are
answers
I
can't
find
Bu
yer,
bu
gök,
bu
ten
bana
dar
This
earth,
this
sky,
this
body
is
too
small
for
me
Her
dilde
yalan
kusmuşlar
They
vomit
lies
in
every
language
Bu
dağlar,
taşlar
susmuşlar
These
mountains
and
stones
are
silent
Aramadığım
yer
kalmadı
There's
no
place
I
haven't
searched
Huzura
çattım,
merhem
olmadı
I
found
peace,
it
wasn't
a
remedy
Derdimi
sevdim,
yaklaştım
I
loved
my
sorrow,
I
got
closer
Dert
çektikçe
uslandım
I
grew
wise
as
I
suffered
Dert
çektikçe
uslandım
I
grew
wise
as
I
suffered
(Dert
çektikçe
uslandım)
(I
grew
wise
as
I
suffered)
Dert
çektikçe
uslandım
I
grew
wise
as
I
suffered
(Dert
çektikçe
uslandım)
(I
grew
wise
as
I
suffered)
Gör
kendini
bir
aynada
See
yourself
in
a
mirror
Kim
olduğunu
hatırla
Remember
who
you
are
Sonra
dön
de
bi'
bak
etrafına
Then
look
around
you
Geçer
zaman
durdukça
Time
passes
as
you
stand
still
Gör
eğriyi,
doğruyu
See
the
crooked,
the
straight
Sana
dayatılan
toplumu
The
society
imposed
on
you
Kendin
çiz
kendi
yolunu
Draw
your
own
path
Kur
kendi
kurgunu
Create
your
own
story
Yollara
düştüm
yine
susturmak
için
bu
egomu
I
hit
the
roads
again
to
silence
this
ego
Üstüm
başım
ter,
akan
bu
kan
damarda
durur
mu?
My
head
and
body
covered
in
sweat,
will
this
blood
in
my
veins
stop?
Bin
yıldır
yaşarım,
ben
toprağım,
ben
ırmağım
I
have
lived
for
thousands
of
years,
I
am
the
soil,
I
am
the
river
Yağan
bir
yağmurun
toprakla
kavuşma
anıyım
I
am
the
moment
when
a
falling
rain
meets
the
earth
Yok
cebimde
binlerce
liram
I
don't
have
thousands
of
liras
in
my
pocket
Yanımda
kârım
bu
kavgam
My
cause
is
my
struggle
Var
kutsal
bi′
davam
I
have
a
holy
cause
Yok
başka
bi'
numaram
I
have
no
other
trick
Dağ
gibi
yürek
dağlanır,
yorar
yolunda
insanı
A
heart
like
a
mountain,
a
mountain
aches,
tires
a
person
on
its
path
İnsanlık
sanki
sanrı,
paranoyak
bir'toplum
yarattı
Humanity
is
like
a
delusion,
paranoia
created
a
society
Ben
Yusuf′um
kuyumda,
İbrahim′im
putlukta
I
am
Joseph
in
my
well,
Ibrahim
in
the
idol
house
Musa'yım
Tur
dağında
ve
Muhammed′im
Hira'da
I
am
Moses
on
Mount
Tur
and
Muhammad
in
Hira
Şems′im,
Hallac'ım,
Pir
Sultan
Abdal′ım
I
am
Shams,
Hallac,
Pir
Sultan
Abdal
Mevlana
Rûmi'yim,
Bektâş-ı
Veli'yim
I
am
Mevlana
Rumi,
I
am
Bektash
Veli
Şâh-ı
Nakşibend′im,
Kadir-i
Geylani′yim
I
am
Shah-i
Naqshband,
I
am
Qadri
Geylani
Yunus'um,
Emre′yim,
Gavs-ı
Kasrevi'yim
I
am
Yunus,
I
am
Emre,
I
am
Gavs-i
Kasrevi
Yâr,
bulamadığım
cevaplar
var
My
beloved,
there
are
answers
I
can't
find
Bu
yer,
bu
gök,
bu
ten
bana
dar
This
earth,
this
sky,
this
body
is
too
small
for
me
Her
dilde
yalan
kusmuşlar
They
vomit
lies
in
every
language
Bu
dağlar,
taşlar
susmuşlar
These
mountains
and
stones
are
silent
Aramadığım
yer
kalmadı
There's
no
place
I
haven't
searched
Huzura
çattım,
merhem
olmadı
I
found
peace,
it
wasn't
a
remedy
Derdimi
sevdim,
yaklaştım
I
loved
my
sorrow,
I
got
closer
Dert
çektikçe
uslandım
I
grew
wise
as
I
suffered
Yâr,
bulamadığım
cevaplar
var
My
beloved,
there
are
answers
I
can't
find
Bu
yer,
bu
gök,
bu
ten
bana
dar
This
earth,
this
sky,
this
body
is
too
small
for
me
Her
dilde
yalan
kusmuşlar
They
vomit
lies
in
every
language
Bu
dağlar,
taşlar
susmuşlar
These
mountains
and
stones
are
silent
Aramadığım
yer
kalmadı
There's
no
place
I
haven't
searched
Huzura
çattım,
merhem
olmadı
I
found
peace,
it
wasn't
a
remedy
Derdimi
sevdim,
yaklaştım
I
loved
my
sorrow,
I
got
closer
Dert
çektikçe
uslandım
I
grew
wise
as
I
suffered
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Mirac
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.