Paroles et traduction Moğollar - Yürüdük Durmadan
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yürüdük Durmadan
We Walked Without Stopping
Kıştı
soğuk,
uzundu
saçların
The
winter
was
cold,
your
hair
was
long
Gri
gökyüzü,
sigaran,
çakmağın
The
grey
sky,
your
cigarette,
your
lighter
Kesif
bir
duman,
sorular
elimizde
A
thick
smoke,
questions
in
our
hands
Bir
afiş
var
duvarda,
durmuşuz
öylesine
There
is
a
poster
on
the
wall,
we
stopped
like
that
Bir
şey
dedin
sonra
yine
sustun
birdenbire
You
said
something
then
you
were
silent
again
suddenly
Haberler
başladı
ülkenin
özel
anları
The
news
began,
the
country's
special
moments
Elini
ver
dedin,
duman
dili
konuştun
benle
You
said,
"Give
me
your
hand"
and
you
spoke
to
me
in
smoke
language
Sigara
bir
yana,
daldık
sokaklara
Cigarette
aside,
we
dived
into
the
streets
Yürüdük
durmadan
inşaatların
arasından
We
walked
without
stopping
among
the
constructions
Yürüdük
durmadan
kıyamet
günü
gelmiş
gibi
We
walked
without
stopping
as
if
the
doomsday
had
come
Yürüdük
durmadan
koşmaya
başlamadan
önce
We
walked
without
stopping
before
we
started
running
Geriye
bakmadan,
peşimizden
gelen
var
sanki
Without
looking
back,
as
if
someone
is
following
us
Öyle
yürüdük,
öyle
yürüdük
ki
sanki
That's
how
we
walked,
that's
how
we
walked
as
if
Kaldırım
çim,
asfaltsa
su
sanki
The
sidewalk
was
grass,
and
the
asphalt
was
water
as
if
Öyle
bir
aşk,
öyle
bir
güç
sanki
Such
a
love,
such
a
power
as
if
Gün
doğusu
bizle
yürüdü
sanki
As
if
the
sunrise
was
walking
with
us
Yürüdük
durmadan
altmış,
yetmiş
milyon
insan
We
walked
without
stopping,
sixty,
seventy
million
people
Yürüdük
durmadan
kıyamet
günü
gelmiş
gibi
We
walked
without
stopping
as
if
the
doomsday
had
come
Yürüdük
durmadan
koşmaya
başlamadan
önce
We
walked
without
stopping
before
we
started
running
Geriye
bakmadan,
peşimizden
gelen
var
sanki
Without
looking
back,
as
if
someone
is
following
us
Bir
şey
dedin
sonra
yine
sustun
birdenbire
You
said
something
then
you
were
silent
again
suddenly
Haberler
başladı,
ülkenin
özel
anları
The
news
began,
the
country's
special
moments
Elini
ver
dedin,
duman
dili
konuştun
benle
You
said,
"Give
me
your
hand"
and
you
spoke
to
me
in
smoke
language
Sigara
bir
yana,
daldık
sokaklara
Cigarette
aside,
we
dived
into
the
streets
Yürüdük
durmadan
altmış,
yetmiş
milyon
insan
We
walked
without
stopping,
sixty,
seventy
million
people
Yürüdük
durmadan
kıyamet
günü
gelmiş
gibi
We
walked
without
stopping
as
if
the
doomsday
had
come
Yürüdük
durmadan
koşmaya
başlamadan
önce
We
walked
without
stopping
before
we
started
running
Geriye
bakmadan,
peşimizden
gelen
var
sanki
Without
looking
back,
as
if
someone
is
following
us
Yürüdük
durmadan
altmış,
yetmiş
milyon
insan
We
walked
without
stopping,
sixty,
seventy
million
people
Yürüdük
durmadan
kıyamet
günü
gelmiş
gibi
We
walked
without
stopping
as
if
the
doomsday
had
come
Yürüdük
durmadan
koşmaya
başlamadan
önce
We
walked
without
stopping
before
we
started
running
Geriye
bakmadan,
peşimizden
gelen
var
sanki
Without
looking
back,
as
if
someone
is
following
us
Yürüdük
durmadan
altmış,
yetmiş
milyon
insan
We
walked
without
stopping,
sixty,
seventy
million
people
Yürüdük
durmadan
kıyamet
günü
gelmiş
gibi
We
walked
without
stopping
as
if
the
doomsday
had
come
Yürüdük
durmadan
koşmaya
başlamadan
önce
We
walked
without
stopping
before
we
started
running
Geriye
bakmadan,
peşimizden
Without
looking
back,
as
if
someone
is
following
us
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Abdullah Cahit Berkay, Turgut Berkes
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.