Paroles et traduction Mt Beyazkin - Huzurum Yok
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Huzurum Yok
My Peace Is Gone
Gözlerimi
güzel
boyadılar
They
painted
my
eyes
beautiful
Her
şeyi
güzel
görebilmem
için
So
that
I
could
see
everything
beautifully
Her
şeyi
güzel
gördüm
I
saw
everything
beautifully
Her
şeyi
çok
güzel
Everything
was
so
beautiful
Huzurum
yok
My
peace
is
gone
Vermez
ki
bir
şans.
Doesn't
give
me
a
chance.
Huzurum
yok
My
peace
is
gone
Beton
kafaların
fantezisi
suya
düşerdi
The
fantasy
of
concrete
heads
would
fall
into
the
water
Büyüdükçe
İngilizce
şarkı
söylemeye
çalışan
As
we
grew
older,
trying
to
sing
English
songs
Silikon
beyinli
şişme
dudaklı
Silicone-brained,
puffy-lipped
Türk
popçuklar
gibi
Like
Turkish
pop
stars
Samimiyetsiz
bir
hava
eserdi
An
insincere
air
would
blow
Sinsilik
egoyla
kükredikçe
As
cunning
roared
with
ego
Futbol
programlarındaki
Like
the
scripted
buffoonery
and
rudeness
Senaryolu
dangalaklık
ve
terbiyesizlik
gibi
On
football
programs
Güven
duygusu
kırılırdı
The
feeling
of
trust
would
break
İnsanı
insanlığa
rakip
gösterdikçe
As
they
pitted
humans
against
humanity
Ezikliğinden
liderinin
fikriyle
Like
dogs
who,
through
their
inferiority
complex
İlişkiye
giren
köpekler
gibi
Enter
into
a
relationship
with
their
leader's
ideology
İçin
acır
çakalların
yerine
dünyayı
ipledikçe
As
they
strung
up
the
world
in
place
of
the
howling
jackals,
Timsah
gözyaşlarını
silmeye
çalışırken,
Whose
insides
you
pity
Kurban
olan
belgeselciler
gibi
Like
documentary
filmmakers
who
become
victims
Huzurum
yok
My
peace
is
gone
Vermez
ki
bir
şans
Doesn't
give
me
a
chance
Huzurum
yok.
My
peace
is
gone.
Cahil
fikirlerin
Vandalizmi
The
vandalism
of
ignorant
ideas
Çernobil
etkisi
kanserdi
The
Chernobyl
effect
was
cancer
Şiddetten
ve
şehvetten
medet
uman
Like
cheap,
copycat
TV
channels
Kopyacı
ve
ucuz
tivi
kanalları
gibi
Seeking
solace
from
violence
and
lust
Ünlü
yapılan
bir
skandalla
fişlenir
They
are
plugged
in
with
a
scandal
that
makes
them
famous
Sonra
toplum
yanlısı
artistlikten
beğenir
Then
they
appreciate
public-spirited
acting
Sütten
çıkmış
akkaşık
misali
Like
a
newly-weaned
child
Cahil
kokonalar
tivide
başka
cahil
kokonaları
eleştirir
Ignorant
cocoons
criticize
other
ignorant
cocoons
on
TV
Erkekten
dönememişlerin,
Those
who
have
not
yet
matured
from
being
a
boy
Djlik
kariyerlerine
özenilir
Their
DJ
careers
are
admired
Futbolcu
karılarıyla
gazeteler
süslerlerdi
They
adorned
newspapers
with
footballer's
wives
Hiç
görmemişlerin,
Those
who
have
never
seen,
Sonradan
görme
cahil
çocukları
gibi
Like
the
nouveau
riche
children
of
ignorance
Kasıntıdan
kas
katı
kesilirlerdi
They
are
cut
from
the
itch
Huzurum
yok
My
peace
is
gone
Vermez
ki
bir
şans
Doesn't
give
me
a
chance
Huzurum
yok
My
peace
is
gone
Gözlerimi
bu
kadar
güzel
boyamasalardı
eğer
If
they
hadn't
painted
my
eyes
so
beautifully
Uyanırdım
I
would
wake
up
Ve
o
zaman
görürdüm
And
then
I
would
see
Gözle
görünen
güzelliğin
That
the
beauty
seen
by
the
eye
Güzellik
olmadığını
Is
not
beauty
Ve
sorardım;
And
I
would
ask;
Gerçek
güzellik
ne?
What
is
real
beauty?
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Murat çam
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.