Paroles et traduction Muharrem Aslan feat. Rose Of April - Platonik Bir Aşk Masalı
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Platonik Bir Aşk Masalı
Platonic Love Story
Platonik
bir
aşk
masalı,
bir
zamanlar.
A
platonic
love
story,
once
upon
a
time.
Dağın
zirvesinde
oturuyorum
I
sit
on
the
top
of
the
mountain
Eteğinde
onun
köyünün
olduğu
dağ.
On
whose
skirts
is
her
village.
Onun
güzelliğini
Düşünüyor
ve
hayallere
dalıyorum.
Thinking
about
her
beauty
and
dreaming.
Efkarlıyım,
etrafımda
doğa
ile
konuşuyorum
I'm
sad,
talking
to
nature
around
me
Gökyüzü!
Ne
kadarda
güzel!
The
sky!
How
amazing!
Heybetli
dağlar
beni
sarıyor
The
majestic
mountains
hug
me
Güneş!
Güçlü
bakışlarıyla.
The
sun!
With
its
powerful
gaze.
Muhteşem,
rengarenk
çiçekler.
Heryerde!
And
gorgeous,
colorful
flowers.
Everywhere!
Aylardan
Nisan.
Rose,
platonik
sevdiğim
köyün
içinde
yaşıyor.
April.
Rose
lives
in
that
village,
my
platonic
love.
Güneş
dolaştı
dağların
üzerinden,
çiçeklerden
The
sun
has
visited
over
the
mountains,
from
the
flowers
Seni
özledim
her
gün
batımında
I
missed
you
every
sunset
Seni
bekliyordum
her
gün
doğumunda
I
was
waiting
for
you
every
sunrise
Bana
o
sözleri
söyleyebilirmisin?
Can
you
tell
me
those
words?
O
sözleri.
Hayalini
kurduğum
Those
words.
The
ones
I
dreamed
of
Uzun
zamandır
duymak
istediğim.
For
so
long
to
hear.
Bu
dağlar,
mavi
Gökyüzü
These
mountains,
the
blue
sky
Senin
hikayeni
söyler
Tell
your
story
Kimse
bilmez,
sen
bile
Nobody
knows,
even
you
Ne
kadar
sevdim
seni.
How
much
I
loved
you.
Rengarenk
Çiçekler
Colorful
flowers
Her
tarafta
seni
hatırlatır
Remind
me
of
you
everywhere
Yalnızlığım,
bir
gül
gibi
My
loneliness,
like
a
rose
Seni
kaybettim,
seni
bulmuşken.
I
lost
you,
as
I
found
you.
Bilmiyorum
kaçkere
I
don't
know
how
many
times
Bağırdım
seni
gökyüzüne
I
yelled
to
the
sky
about
you
Bilmiyorum
kaçkere
I
don't
know
how
many
times
Haykırdım
seni
dağlara.
I
screamed
to
the
mountains
about
you.
Rengarenk
Çiçekler
Colorful
flowers
Her
tarafta
seni
hatırlatır
Remind
me
of
you
everywhere
Yalnızlığım,
bir
gül
gibi
My
loneliness,
like
a
rose
Seni
kaybettim,
seni
bulmuşken.
I
lost
you,
as
I
found
you.
Derin
düşünceler
içindeyim
I'm
in
deep
thought
Etrafımdaki
güzel
doğa
ile
kalmak
istiyorum
Wanting
to
stay
with
the
beautiful
nature
around
me
Sessizce
onları
dinlemek
istiyorum,
onlarla
konuşmak
Wanting
to
listen
to
them
quietly,
to
talk
to
them
Onlar
benim
en
iyi
arkadaşlarım
They
are
my
best
friends
Herzaman
benim
en
iyi
yoldaşlarım
olacak.
Will
always
be
my
best
companions.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.