Murat Yılmazyıldırım - Sarış Sarmanalış Ve Sarılış - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Murat Yılmazyıldırım - Sarış Sarmanalış Ve Sarılış




Sarış Sarmanalış Ve Sarılış
Blonde, Getting Blonde, and Embracing
Mavilerde açılır
The curtain rises in the blues,
Sahne alır oyuncular
Actors take the stage,
Seyirciler meraklı bakar
The audience watches with curiosity,
Yaşlı bir çocuk gelir
An old child arrives.
Ruhundakini okur gözlerini kapatarak
He reads what's in your soul with closed eyes,
Işıklar yanmaya başlar yavaştan
The lights start to slowly turn on.
Rirvu dil diy van yu ley
Rirvu dil diy van yu ley,
Ful şay min doy tulşu dey
Ful shay min doy tulshu dey,
Çal zum şeyl koy lam du şem
Chal zum sheyl koy lam du shem.
Menovjim kapor
Menovjim kapor,
Çula ver unjomagur
Chula ver unjomagur,
Rakuzem insomafnur
Rakuzem insomafnur,
Deromah majol
Deromah majol,
Revalu jumun bovalnur
Revalu jumun bovalnur,
Mezukarni zornardur
Mezukarni zornardur.
Düş, kuş, yâr, zar, yer, gök, taş
Dream, bird, beloved, die, earth, sky, stone,
Aşk, gül, dağ, kül, zil, dil, baş
Love, rose, mountain, ash, bell, tongue, head,
Tin, sır, tür, döl, çöl, göz, yaş
Tin, secret, kind, fertile, desert, eye, tear.
İkinci mavi perde açılır
The second blue curtain rises,
Sahnede de yine oyuncular
Actors on stage again,
Seyirciler şaşkın bakar
The audience watches in amazement.
Genç bir adam gelir
A young man arrives,
Kalbindekini söyler, gözlerini açarak
He speaks what's in his heart, with open eyes,
Işıklar kapanmaya başlar yavaştan
The lights start to slowly dim.
Aşk gözyaşıdır, gözyaşı aydınlatandır
Love is a tear, and tears illuminate,
Acıdan var olduk biz
We came to be from pain,
Kan şarabını içeriz
We drink the wine of blood,
İçtikçe güzelleşiriz
We become beautiful as we drink.
Dünya yıkılıyor, döngü kayboluyor
The world is collapsing, the cycle is lost,
Kaderin zarları yanmış
The dice of fate are burned,
Atı alan dağa kaçmış
The one who took the horse fled to the mountains,
Dağ yollara bakmış
The mountains looked at the roads.
Politik asalet, yüzünde tir rezalet
Political nobility, with disgrace on its face,
Cemaat yoldan çıkmış
The community has strayed from the path,
Kapak kızı camdan bakmış
The cover girl looked out the window,
Cam kırılıp kaçmış
The window shattered and fled.
Aşk gözyaşıdır, gözyaşı aydınlatandır
Love is a tear, and tears illuminate,
Acıdan var olduk biz
We came to be from pain,
Kan şarabını içeriz
We drink the wine of blood,
İçtikçe güzelleşiriz
We become beautiful as we drink.
Ülkeler coğrafyası, kazanlar kaldırıyor
The geography of countries, cauldrons are rising,
Beşer âlem bu, hep seyirci kalıyor
This human realm remains a mere spectator,
Seyirci futbol izliyor
The audience watches football,
Savaş kazanıyor, silah hiç boş durmuyor
War wins, weapons never rest.
Ölümün cellatı gelmiş
The executioner of death has arrived,
Cehennemi bize vermiş
He has given us hell,
Evde sular kesilmiş
The water has been cut off at home.
Aşk gözyaşıdır, gözyaşı aydınlatandır
Love is a tear, and tears illuminate,
Acıdan var olduk biz
We came to be from pain,
Kan şarabını içeriz
We drink the wine of blood,
İçtikçe güzelleşiriz
We become beautiful as we drink.
Egemenlik kayıtsız, şartsız
Sovereignty is unconditional,
Her zaman bu milletindir
Always belongs to this nation,
Yaratan şahidimdir ki
The Creator is my witness,
Gazi Kemal bu ülkenin efendisidir
Gazi Kemal is the master of this country.
Uyanın artık sarhoş dolaşanlar
Wake up, those who wander drunk,
Saltanat dediğin nedir ki?
What is this thing called sultanate?
Bir kaç ton külçe altın
A few tons of gold bullion,
Altına hücum eden dünyalar
Worlds rushing for gold,
Kıçı hep çıplak kaldı
Their asses always remained bare,
Çıplaklık zenginliktir
Nakedness is wealth.
Aşk gözyaşıdır, gözyaşı aydınlatandır
Love is a tear, and tears illuminate,
Acıdan var olduk biz
We came to be from pain,
Kan şarabını içeriz
We drink the wine of blood,
İçtikçe güzelleşiriz
We become beautiful as we drink.
Kavgayla işler yürümez
Things don't work with fighting,
Yürümekle yollar bitmez
Roads don't end with walking,
Sirenler bir gün çalacak
Sirens will sound one day,
Zıplı gelecek ölümler
Deaths will come bouncing,
Gelecek hiç gelmeyecek
The future will never come.
Bebek bir gün doğacak
A baby will be born one day,
O an gelecek matacak
That moment will come and checkmate,
Yaratan, hayat vermiş
The Creator gave life,
Hayatı kim anlayacak?
Who will understand life?
İnsan ne zaman can almayacak?
When will man stop taking lives?
Aşk gözyaşıdır, gözyaşı aydınlatandır
Love is a tear, and tears illuminate,
Acıdan var olduk biz
We came to be from pain,
Kan şarabını içeriz
We drink the wine of blood,
İçtikçe güzelleşiriz
We become beautiful as we drink.
Tadım tuzum kalmadı
I have no taste or salt left,
Tuzum benden utandı
My salt is ashamed of me,
Yirmice tadındayım
I am in my twenties,
Beni bilen hiç olmadı
No one ever knew me,
Bil ki çoktan paslandım
Know that I have long rusted.
Sözlerim korkaklara
My words are for the cowards,
Ateşim düşer kaçanlara
My fire falls on those who flee,
Fosilleşmiş uygarlık
Fossilized civilization,
Birileri içlerinden
Some of them from within,
Bi' hikâye yazdım anlayana
I wrote a story for those who understand.
Aşk gözyaşıdır, gözyaşı aydınlatandır
Love is a tear, and tears illuminate,
Acıdan var olduk biz
We came to be from pain,
Kan şarabını içeriz
We drink the wine of blood,
İçtikçe güzelleşiriz
We become beautiful as we drink.
Medyanın maymunları, uyutur insanları
The monkeys of the media, put people to sleep,
Onurunu satanlar, helallik alamazlar
Those who sell their honor, cannot receive forgiveness,
Mefailün failün
Mefailün failün.
Nice imparatorluklar geçti
Many empires have passed,
Şu hayatkâr manından
From this worldly meaning,
Krallık hayal edenler
Those who dream of kingship,
Tökezleyip düşerler
Stumble and fall,
Tünelin ucu karanlık
The end of the tunnel is dark.
Aşk gözyaşıdır, gözyaşı aydınlatandır
Love is a tear, and tears illuminate,
Acıdan var olduk biz
We came to be from pain,
Kan şarabını içeriz
We drink the wine of blood,
İçtikçe güzelleşiriz
We become beautiful as we drink.
Davut, Musa, İsa, Muhammed
David, Moses, Jesus, Muhammad,
Allah'ın elçileridir
Are messengers of God,
Çiçek gibidir kitaplar
Books are like flowers,
Bizi arındırıp temizlerler
They purify and cleanse us,
Cennet büyülü bir bahçedir
Heaven is a magical garden.
Mevlana'nın dili ışıktır
Mevlana's language is light,
Işık göremeyenlere yazıktır
Pity those who cannot see the light,
Cümle âlem kanat çırpsın
Let the whole universe flap its wings,
Sevginin kapıları açıktır
The doors of love are open,
En yüce şey insan olmaktır
The most exalted thing is to be human.
Aşk gözyaşıdır, gözyaşı aydınlatandır
Love is a tear, and tears illuminate,
Acıdan var olduk biz
We came to be from pain,
Kan şarabını içeriz
We drink the wine of blood,
İçtikçe güzelleşiriz
We become beautiful as we drink.
Ben şerbetli bir deliyim
I am a sherbet-drinking madman,
Doğru söylemeyeni döverim
I beat those who do not speak the truth,
Bugün galip gelenler
Those who prevail today,
Yarın şerbetimden içecekler
Will drink from my sherbet tomorrow,
Güzel bir sel görecekler
They will see a beautiful flood.
Daha çok şey var yazacak
There is much more to write,
Bu şarkımda anlatacak
To tell in this song,
Yalnızca düşte yaşayacağız
We will only live in dreams,
Bütün diller ve dinler bir gün kardeş olacak
All languages and religions will one day be brothers.
Aşk gözyaşıdır, gözyaşı aydınlatandır
Love is a tear, and tears illuminate,
Acıdan var olduk biz
We came to be from pain,
Kan şarabını içeriz
We drink the wine of blood,
İçtikçe güzelleşiriz
We become beautiful as we drink.
Üçüncü mavi perde açılır
The third blue curtain rises,
Sahneye girer seyirciler
The audience enters the stage,
Oyuncular sahneden uzaklaşır
The actors leave the stage.
Sevgi meleği gibi
Like an angel of love,
Elindekini yere bırakır kanat çırparak
He drops what's in his hand and flaps his wings,
Perdeler inmeye başlar yavaştan
The curtains start to slowly fall,
Yavaştan...
Slowly...





Writer(s): Murat Yilmazyildirim


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.