Paroles et traduction Murat Yılmazyıldırım - Tiyatral Terapi
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Tiyatral Terapi
Theatre Therapy
Boşluktayım;
aynalardan
taşlanmaktayım
I
am
lost;
I
am
being
stoned
by
mirrors
Hülyalı
bir
güzel
gördüm;
ölmekteyim
I
saw
a
beautiful
woman
who
is
melancholic;
I
am
dying
Ahu
dilli
aşığın
peşine
düştüm;
yanmaktayım
I
fell
for
the
lover
of
the
gazelle-tongued;
I
am
burning
Kaderleri
buluşturup
çöpe
attım;
düşmekteyim
I
brought
the
fates
together
and
threw
them
away
as
trash;
I
am
falling
Çay
bardağımı
şerefine
kaldırdım;
gözyaşının
I
raised
my
teacup
in
her
honor;
of
tears
Bilyelerimi
yokuş
aşağı
bırakıp;
yakalamaya
çalıştım
I
let
my
marbles
roll
down
the
hill;
and
tried
to
catch
them
Yazdıklarım
dünyaya
sevgi
verecek
çöreklerdir
My
writings
are
muffins
that
will
give
love
to
the
world
Şarkılarım
şeytana
kalkan
olmuş
dikenlerdir
My
songs
are
thorns
that
have
become
shields
against
the
devil
Köle
oldum
açık
pazarlarda
satıldım
I
became
a
slave
and
was
sold
in
open
markets
Gemi
oldum
okyonuslarda
yol
aldım
I
became
a
ship
and
sailed
through
the
oceans
Taş
oldum
dağları
omuzlarımda
taşıdım
I
became
a
rock
and
carried
mountains
on
my
shoulders
Melek
oldum
tanrı'nın
evine
çağrıldım
I
became
an
angel
and
was
summoned
to
God's
house
Aşıktım
hep;
dalgalar
gibi
hiç
durmadım
I've
always
been
in
love;
like
waves,
I've
never
stopped
Gözlerim
çeşmeler
gibi
hep
açıktı
My
eyes
were
always
open
like
fountains
Acılardan
kazaklar
örüp
ısındım
I
knitted
scarves
of
sorrow
and
kept
myself
warm
Uzaktı
canan
benden;
ay
karanlıktı
My
beloved
was
far
from
me;
the
moon
was
dark
Lale
devrim
çoktan
bitti;
anıldım
The
Tulip
Revolution
is
long
gone;
I
am
remembered
Dinazorlar
fotoğraf
oldu;
anlayamadım
Dinosaurs
became
photographs;
I
did
not
understand
Gök
kuşağı
başıma
kondu;
cümbüş
oldum
The
rainbow
landed
on
my
head;
I
became
a
celebration
Yelkenlerim
suya
indi;
yeni
aşklar
tattım
My
sails
were
lowered
into
the
water;
I
tasted
new
loves
Özneydim
ben;
dizelerin
başına
gelirdim
I
was
the
subject;
I
used
to
come
at
the
beginning
of
lines
Sevseydin
sen;
kötülüklerin
önünde
eğilmezdin
If
you
had
loved
me,
you
would
not
have
bowed
to
evil
Farkındayım,
bana
verilen
kalın
çizgili
acıların
I
am
aware
of
the
deeply
lined
pains
that
have
been
given
to
me
Umutları
saltanat
dallarından
kopardım
I
plucked
hopes
from
the
branches
of
power
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): YILMAZYILDIRIM MURAT
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.