Paroles et traduction Murat İnce - Herhangi Bir Şeyim
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Herhangi Bir Şeyim
Anything I am
Herhangi
bir
şeyim
olacağını
nereden
bilirdim?.
How
did
I
know
I
would
be
anything?.
Karanlığı
ısıtıyorum
koynumda,
I'm
warming
the
darkness
in
my
bosom,
Haykırmak
geliyor
alabildiğine
içimden...
I
feel
like
yelling
as
much
as
I
can...
Boynumda
ağır
vebal,
A
heavy
guilt
on
my
neck,
Dağılmak
istiyorum
bu
biçimden...
I
want
to
escape
this
way...
Ne
biçim
bir
tümcesin
sen
What
kind
of
a
sentence
are
you,
Belirsizliğin
kolunda?.
In
the
arms
of
uncertainty?.
Ben
nasıl
bir
şeyim,
What
am
I,
Koyunda
sakladığın
bir
tekne
mi?.
A
boat
you're
hiding
in
the
bosom?.
Kimselere
söyleyemediğin,
A
sin
seed
you
couldn't
tell
anyone,
Bir
günah
tohumu
mu?.
Or
a
seed
of
sin
you
couldn't
tell
anyone,
Yoksa
adını
bile
ezberleyemediğin,
Or
something
you
can't
even
remember
your
name,
İçinden
bile
geçiremediğin,
you
can't
even
think
of
it,
Herhangi
bir
şey
miyim?...
Am
I
anything?...
Yıldızlara
eğer
atmış,
If
I
threw
it
to
the
stars,
Geceyi
mahmuzlamışım,
I
mahmuzed
the
night,
Yüreğimi
dizginleyememişim...
I
couldn't
control
my
heart...
Korunda
dumanın,
The
smoke
in
the
ember,
Sözcüklerinde
yalanın,
The
lie
in
your
words,
Yananı
ruhum,
My
soul
that
is
burning,
Külü
cismim
olmuş...
my
body
became
ash...
Dağılmışım
rüzgarla,
I
dissipated
in
the
wind,
Sabahı
üryan
etmiş,
I
made
the
morning
naked,
Geceyi
mahmuzlamışım,
I
mahmuzed
the
night,
Yüreğimi
dizginleyememişim...
I
couldn't
control
my
heart...
Atlar
geçiyor
gözlerimden,
Horses
pass
through
my
eyes,
Yelelerinde
toza
karışan
ben...
I
in
their
manes,
mingling
with
the
dust...
Bir
kol
süvari,
A
cavalry
arm,
Nal
seslerinde
ben...
I
in
the
sound
of
their
hooves...
Kişnemeler
duyuyorum,
Gözlerimde
çamur,
I
hear
neighs,
mud
in
my
eyes,
Kulaklarımda
suya
vuran
rahvan
sesler,
Pacing
sounds
hitting
the
water
in
my
ears,
Nalıncının
çivilerinde
ben,
I
in
the
nails
of
the
farrier,
Dolu
dizginlerde
ezilen
yüreğim...
My
heart
crushed
in
the
full
reins...
Bir
mezar
kazıyorum
gözlerimde,
I
dig
a
grave
in
my
eyes,
Bilinmedik
bir
çamur
karıyorum
kanımda,
I
mix
an
unknown
mud
in
my
blood,
Dizlerimden
derman
katıyor,
It
adds
strength
to
my
knees,
Cismimden
dökülen
derileri
bırakıyorum,
I
leave
the
skins
that
fall
from
my
body,
Satıyorum
üç
paraya
yüreğimi,
I
sell
my
heart
for
three
cents,
Katıyorum
incemi,
herhangi
bir
yerinden,
I
add
my
lace
from
somewhere,
Bulanıyorum
suyuna,
I
get
into
its
water,
Katılaşıyorum,
taşlaşıyorum,
I
thicken,
I
turn
to
stone,
...ve
sonra
bir
seyirdeyim
musallanın
üstünde...
...and
then
I'm
on
the
musalla...
Herhangi
bir
şeyim
olacağını
nereden
bilirdim?.
How
did
I
know
I
would
be
anything?.
...ve
seni
bir
gün
beynimde
öldüreceğimi?.
...and
that
I
would
kill
you
in
my
brain
one
day?.
Kulağımdaki
vızıltılarının
kesileceğini,
Your
buzz
in
my
ears
will
stop,
Seni
içimde
bitireceğimi,
nereden
bilirdim?.
I
will
finish
you
inside
me,
how
did
I
know?.
Sonra,
sonra
hiçbir
şeyim
olacağını...
Then,
then
I
will
be
nothing...
Şiirlerimin
en
kötü
nakaratı,
The
worst
chorus
of
my
poems,
Çapudik
çupidik
nalıncı
çivilerinin
şakırtısı,
The
clicking
of
the
capudik
çupidik
farrier's
nails,
Şaklayan
kırbaçların
kanımdaki
gacur
gucuru,
The
gacur
gucur
of
the
cracking
whips
in
my
blood,
Bir
musallanın
en
seyir
yerinde
olacağımı
I
will
be
at
the
most
watched
place
of
a
musalla
...ve
seni
herhangi
bir
biçimde,
...and
you
in
any
way,
Herhangi
bir
gecenin
en
üryan
yerinde,
In
the
nakedest
place
of
any
night,
Adam
yerimden
söküp
atacağımı,
I
will
tear
you
out
of
my
place,
Yani
yüreğimden,
kazıdığım
benliğimden,
That
is,
from
my
heart,
from
my
carved
being,
Silip
atacağımı
nereden
bilirdim?.
How
did
I
know
I
would
erase
you?.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.