Paroles et traduction Mustafa Özarslan - Demi Demi/Bir Ay Doğar
Demi Demi/Bir Ay Doğar
Demi Demi/Bir Ay Doğar
Zuhur
gecikti
nedendir,
giz
oldu
tercihin
My
appearance
was
delayed,
why
is
it,
your
choice
became
a
mystery?
Hudutlarına
dayandım
perim,
Hala
gelmedin
I
came
to
your
borders
fairy,
you
still
haven't
arrived
Ey
aşk
mırıltısı
yine
mi
habersizce
geldin
sen
O
murmur
of
love,
have
you
come
again
without
notice?
Ve
Neden
hala
misafirimsin,
And
why
are
you
still
a
guest
of
mine,
Yetmedimi
benliğim
Isn't
my
entity
enough
for
you?
Oysa
hesabımızı
görüp
kapatmıştık
defteri
Yet,
we
had
settled
our
account
and
closed
the
book
Tembel
bir
öğrencinin
müsvettesinden
beterdin
You
are
worse
than
the
rough
draft
of
a
lazy
student
Karanlığınla
bezediğin
o
soyut
virajlarda
"Ben"
In
those
abstract
curves
that
you
decorated
with
your
gloom
"Me"
O
büyük
dertlerinde
ağladığı
bir
derdin
demiydim.
Wasn't
I
the
lament
of
your
great
sorrows?
Kah
bir
mektubum
tablolarına
sıkıştırılmış,
Sometimes
my
letter
squeezed
into
your
paintings
Kah
bir
mecnunum
el
dillerine
dolandırılmış,
Sometimes
a
madman
deluded
in
the
hands
of
others
Kah
masallarında
bir
kahramandım
fırlatılmış,
Sometimes
I
was
a
hero
thrown
out
of
your
fairytales
Kah
düşlerine
kulaç
atma
uğraşında
bir
aşık.
Sometimes
a
lover
in
the
process
of
paddling
to
your
dreams
Dallarına
ayrık
iki
seçenek
koydun
da
geldin
You
came
after
offering
two
different
branches
Biri
büyük
hayallerden
çıkartılmış,
Biriyse
One
extracted
from
great
imaginations,
and
the
other
Küçük
bir
dünyaya
eklenmiş
Huzurdu
sundugun
Calmness
added
to
a
small
world
was
your
gift,
Ve
en
zayıf
noktamdı
h
elal
olsun
A
şk
yine
de
vurdun
and
it
was
my
weakest
point,
bravo
Love,
you
still
hit
Çık
zemherisinden
Bak!
Come
on
out
of
your
coldness!
Look!
İnce
bir
güneş
ısıtır
ığıl
ığıl
A
gentle
sun
warms
up
ever
so
gently
Yağmurun
ardı
şu
renklere
sarıl...
The
rain's
aftermath,
embrace
these
colors...
Yanmasaydı
mumum,
ışırmıydı
gözbebeklerin,
If
my
candle
hadn't
burned,
would
your
eyes
sparkle,
Karanlık
bir
mahzende
nasıl
bulurdum
ben
seni,
Inside
a
dark
cellar,
how
could
I
find
you,
Aklım
aşkı
yitirmiş,
gönlüm
usanmışken,
When
my
mind
had
lost
love,
and
my
heart
was
tired,
Nasıl
olur
da
izini
sürerdim
hazine-i
kalbînin,
How
could
I
trace
the
treasure
of
your
heart,
Olmasaydım
mu'temed,
ısınmazdı
ellerin,
If
I
wasn't
reliable,
your
hands
wouldn't
warm
up,
Güvensiz
bir
bende
hasıl
olurmuydu
hislerin,
In
an
untrustworthy
being,
would
your
feelings
bloom?
Mezesi
ben
olmuşken
aşkın
fasıl
muhabbetlerine
When
love's
serenades
have
me
as
an
appetizer
Nasıl
olur
da
şu
hicranı
terkederdim
haline...
How
could
I
abandon
this
separation
to
its
fate...
Hücrelerse
aşk-ı
diyar
meylederim
kendime
If
my
cells
are
inclined
to
the
abode
of
love,
I
lean
towards
myself
Zerk
ederim
dilime
düşen
neyse
çıktığı
yere
Whatever
falls
onto
my
tongue,
I
throw
it
to
where
it
came
from
Sığınırım
benden
firar
eden
ruhum
gölgesine
I
take
refuge
in
the
shadow
of
my
fleeing
soul
Kör
şu
kalemin
ucunu
açar
da
yazarım
yüreğime
I
sharpen
the
tip
of
this
blind
pen
and
write
it
in
my
heart
En
güvendiğimdir
vicdan,
en
büyük
sırdaşım
gönül
My
conscience
is
my
most
trusted,
my
heart
my
greatest
confidant
Neylesen
de
çer
çöpün
içinde
bulunmaz
bu
gömü
No
matter
what
you
do,
this
treasure
cannot
be
found
among
the
trash
Varsa
sadakatim
burda
gülüm,
zaman
bugün
If
my
loyalty
is
here
my
dear,
now
is
the
time
Gel
de
çıkayım
acının
öyküsünden,
renklensin
gökyüzüm
Come,
let
me
escape
the
tale
of
pain,
let
my
skies
brighten
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Anonim
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.