Paroles et traduction Nazan Öncel - Atıyosun
Burası
dingonun
ahırı
değil
This
is
not
a
kangaroo
nursery
Burası
yolgeçen
hanı
değil
This
is
not
an
inn
Peri
masalıyla
uyuttun
beni
You
put
me
to
sleep
with
fairy
tales
Yıldızları
saya
saya
avuttun
beni
You
comforted
me
by
counting
stars
Her
gece
bir
hatunun
derdine
düştün
You
fell
for
a
different
lady
every
night
Kim
uysa
işte
onu
öptün
You
kissed
the
one
who
suits
you
the
best
Esmer
sarışın
karı
kızlarla
With
brunette
blonde
women
and
girls
Marilyn
Monroe
gibi
bombalarla
With
bombs
like
Marilyn
Monroe
Her
gece
or′da
her
gece
bur'da
Every
night
there,
every
night
here
Daha
sayayım
mı
anlatayım
mı
daha
Should
I
list
more
or
tell
more
Senin
yalanlarına
doyum
olmaz
Your
lies
never
end
Benim
kalbimle
oyun
olmaz
You
can't
play
with
my
heart
Arı
gibi
uçuyorsun
kitap
gibi
yazıyorsun
You
are
flying
like
a
bee
and
writing
like
a
book
Atıyorsun,
atıyorsun,
atıyorsun
You're
throwing,
you're
throwing,
you're
throwing
Atıyor,
atıyor,
atıyorsun
Throwing,
throwing,
you're
throwing
Geliyor,
gidiyor,
atıyorsun
Coming,
going,
you're
throwing
Atıyor,
atıyor,
atıyorsun
Throwing,
throwing,
you're
throwing
Yatıyor,
kalkıyor,
atıyorsun
Lying
down,
getting
up,
you're
throwing
Ananin
babanın
paralarını
Your
parents'
money
Sokaklara
attın
çabalarını
Your
efforts
spent
on
the
streets
Her
gördüğün
güzeli
emmi
mi
sandın?
Did
you
think
every
beauty
you
saw
was
your
uncle?
Baskaşı
kahrını
çeker
mi
sandın?
Did
you
think
someone
else
would
suffer
for
you?
Hadi
şimdi
herkes
köyü
köyüne
Come
on,
now
everyone
to
their
own
village
Yazık
ettin
benim
bütün
emeklerime
You
wasted
all
my
labor
Demir
demiri
keser
kalbim
hep
seni
keser
Iron
cuts
iron,
my
heart
always
cuts
you
Fotoroman
biter
gerçeklere
tapıyorum,
meseleyi
kapıyorum
The
photo
story
is
over,
I
am
devoted
to
the
truth,
I
am
closing
the
issue
Masaldı
romandı
güzeldi
bu
It
was
a
fairy
tale,
a
novel,
it
was
beautiful
Keşke
yalan
olmasaydı
bitmeseydi
bu
I
wish
it
hadn't
been
a
lie
and
it
hadn't
ended
Bitirir,
bitirir,
bitirir
Finish,
finish,
finish
Atıyor,
atıyor,
atıyorsun
Throwing,
throwing,
you're
throwing
Geliyor,
gidiyor,
atıyorsun
Coming,
going,
you're
throwing
Atıyor,
atıyor,
atıyorsun
Throwing,
throwing,
you're
throwing
Yatıyor,
kalkıyor,
atıyorsun
Lying
down,
getting
up,
you're
throwing
Atıyorsam
böyle
olursun
If
I
throw
like
this,
this
is
what
you
get
Bensiz
öksüz
kalırsın
Without
me,
you
will
be
an
orphan
Atıyorsam
na
böyle
olursun
If
I
throw
like
this,
this
is
how
you
get
Bensiz
öksüz
kalırsın
Without
me,
you
will
be
an
orphan
Atıyor,
atıyor,
atıyorsun
Throwing,
throwing,
you're
throwing
Geliyor,
gidiyor,
atıyorsun
Coming,
going,
you're
throwing
Atıyor,
atıyor,
atıyorsun
Throwing,
throwing,
you're
throwing
Yatıyor,
kalkıyor,
atıyorsun
Lying
down,
getting
up,
you're
throwing
Atıyor,
atıyor
Throwing,
throwing
Geliyor,
gidiyor
Coming,
going
Atıyor,
atıyor
Throwing,
throwing
Yatıyor,
kalkıyor,
atıyorsun
Lying
down,
getting
up,
you're
throwing
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Nazan öncel
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.