Paroles et traduction Nil Karaibrahimgil - Hikayenin Peşini Bırakma
Hikayenin Peşini Bırakma
Let Not the Tale Go Unattended
Bazen
olur,
durur
düşer
Sometimes
it
happens,
it
stops,
it
falls
Yuvarlanır
tepetaklak
olur
Rolls
down
head
over
heels
Ayaklarını
havada,
başını
yerde
Its
feet
in
the
air,
its
head
on
the
ground
Kollarını
düğüm
bulursun
You
find
your
arms
in
knots
Bazı
şeyler
noktalanır
Some
things
come
to
an
end
Böyle
zamanlarda
sana
söylediğim
In
such
times
what
I
tell
you
is
O
içindeki
ateşi
yakacaksın
You
will
light
the
fire
within
Başına
oturacaksın,
bağdaş
kuracaksın
You
will
sit
on
it,
you
will
sit
cross-legged
Ellerini
ateşine
tutup
ısınacaksın
biraz
You
will
warm
your
hands
on
its
fire
Hikâyeni
dinlemek
isteyecek
içindeki
tüm
canlılar
All
the
creatures
within
you
will
want
to
hear
your
story
Kuşların,
kurtların,
böceklerin
Birds,
wolves,
insects
Onlara
ta
en
başından
anlatacaksın
You
will
tell
them
from
the
very
beginning
Böylece
sen
de
hatırlamış
olacaksın
Thus
you
too
will
recall
Ner'den
geldin,
nereye
gidiyo'dun?
Where
did
you
come
from,
where
were
you
headed?
En
çok
nelere,
kimlere
gülüyo'dun?
What
made
you
laugh
the
most,
and
who?
Dinleyince
hatırlayıp
"Hemen
atları
hazırlayın"
Upon
hearing,
you
will
remember
and
say,
"Prepare
the
horses
at
once"
"Sabah
erkenden
yola
çıkıyoruz"
diyeceksin
"We
set
off
at
first
light"
Kovboy
filmlerindeki
gibi
müziğin
başlayacak
Music
like
in
cowboy
movies
will
start
"Ha"
diyeceksin,
"İşte
şimdi
oldu"
"Aha"
you
will
say,
"Now
it's
done"
Ellerinde
ateşinin
sıcaklığı,
kulaklarında
kalbinin
müziği
The
warmth
of
your
fire
in
your
hands,
your
heart's
music
in
your
ears
Altında
atın,
hikâyenin
devamına
doğru
yol
alacaksın
On
your
horse,
you
will
ride
towards
the
continuation
of
the
story
Hayat
unutturamamış
olacak
sana
seni
Life
will
not
have
made
you
forget
yourself
Hazinenin
yerini
Where
the
treasure
lies
Hazinen
bugün
Today
is
your
treasure
Hazinen
şimdi
Now
is
your
treasure
Hazinen
burada,
yanındaki
Your
treasure
is
here,
beside
you
Devam
edeceksin
kaldığın
yerden
You
will
continue
from
where
you
left
off
Dün
olanları
bilenler
sana
inanamamalı
Those
who
know
what
happened
yesterday
must
not
believe
you
"Dün
o
bur'da
değil
miydi?"
demeliler
"Wasn't
she
here
yesterday?"
they
must
say
"O
dünden
gelmiyo'
mu?"
"Doesn't
she
come
from
yesterday?"
Ben
dünden
gelmiyorum
I
do
not
come
from
yesterday
Ben
dünden
gelmiyorum
I
do
not
come
from
yesterday
Ben
dünden
gelmiyorum
I
do
not
come
from
yesterday
Olanlar
bana
bazen
hikâyemi
unutturur
What
happens
sometimes
makes
me
forget
my
story
Ama
ben
içimde
yanan
ateşin
başına
gider
onu
hatırlarım
But
I
go
to
the
head
of
the
fire
burning
within
me
and
remember
Atıma
atlar
sabah
erkenden
yoluma
devam
ederim
I
mount
my
horse
and
continue
on
my
way
at
first
light
Ben
dünden
gelmiyorum
I
do
not
come
from
yesterday
Yoluna
devam
ediyo'sun
You
continue
on
your
way
Ben
dünden
gelmiyorum
I
do
not
come
from
yesterday
Ner'den
geldin,
nereye
gidiyo'dun?
Where
did
you
come
from,
where
were
you
headed?
En
çok
nelere,
kimlere
gülüyo'dun?
What
made
you
laugh
the
most,
and
who?
Hazinen
bugün
(ben
dünden
gelmiyorum)
Today
is
your
treasure
(I
do
not
come
from
yesterday)
Hazinen
şimdi
Now
is
your
treasure,
Hazinen
burada,
yanındaki
Your
treasure
is
here,
beside
you
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Nil Karaibrahimgil
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.