No.1 - Serseri - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction No.1 - Serseri




Serseri
Drifter
Tedbir mi okunmayan mektuplarım
Are my unopened letters precautions,
Belki de kanatların tutukluk yapar canım
Or perhaps your wings are stuck, my dear?
Yazmıştım inanmazsın, masamda şişeler hep yarım
I wrote, you wouldn't believe, bottles on my desk always half-empty,
Bende kafam kadar karışık bi' pizza ısmarladım
I ordered a pizza as messy as my mind.
Yarın gel beraber kaçalım Tromso'ya doğru
Let's run away together to Tromsø tomorrow,
Belki otel odası, belki gecekondu
Maybe a hotel room, maybe a shanty.
Uygun adımda yürüdüm cehenneme doğru lan!
I marched towards hell with measured steps!
Kıyıya varamadan dalgalar boğuldu
The waves drowned before reaching shore.
Nefretle istiyorum eskisi gibi gülmeyi, hah
I hatefully want to laugh like I used to, hah,
Dertlerin yan etkisi
The side effect of troubles,
Islak bir kibritle yakıp geleceği
Igniting the future with a wet match,
Bunu uslu bi' çocuk gibi hayal edeceğim durun
I'll imagine this like a good boy, wait,
İzleyip arabayı kovalayan köpekleri
Watching the dogs chasing cars.
Dedim sevgilim paranı sakla ve bekle beni
I said, my love, hide your money and wait for me,
Çok mu uzaklaştı renkler, koyu şizofrengi
Have the colors faded too far, severe schizophrenia?
Kullanılmış kafiyeler anlatamaz beni
Used-up rhymes can't express me,
Asit çeker belki canın, hiç içmesen de
Even if you've never done it, you might crave acid.
Vakit geçmez işte böyle, beklemekle
Time doesn't pass like this, with waiting,
Can yüzünü görmek için gemileri yakardı
Can would have burned ships to see your face,
Aydınlanan her geceye küfreden zavallı
A wretch who curses every dawning night,
Her şeyim cebimde ise bozuk bir demir
If everything in my pocket is broken iron,
Yettiği kadar da şarap, huzurlu değil
And however much wine I drink, I'm not at peace,
Gökyüzü kirli siyah soğuk ve deniz
The sky is filthy black, cold and sea,
Konuşmamdan anlaşılan fena bir kriz
My speech reveals a terrible crisis,
Saparsa konu işte ben o zaman anlatırım
When the topic veers, that's when I'll talk.
Nedenler hep önemsiz bu nedenle nemli
The reasons are always unimportant, so moist,
Gözlerimde yerli yersiz öfkeler düzenli
My eyes hold misplaced anger, it's routine,
Bebek yüzlü suratımda maskeler gezerdi
Masks would roam my baby-faced visage,
Belki bu gece kafamda plan kurulursa
Perhaps a plan will form in my head tonight,
Şiirlerim okunmaktan yorulunca
When my poems grow weary of being read,
Neden yaşadığını hatırla, hatırla köpek
Remember why you live, remember, you dog.
Mezarlıkta yeşeren bir çiçek koparırsa seni
If a flower blooming in a graveyard plucks you,
Gelemezsin fakat harici ihtimalleri süreceksen öne
You can't come, but if you'll bring forward external possibilities,
Öyle diyemezsin, sonra gülemezsin bizi dinlemen gerekli
You can't say that, then you can't laugh, you need to listen to us,
Konuşmamdan fark edilen bir ceset kıdemli
My speech unveils a venerable corpse,
Artık anlıyorum kalmamış çarelerde fayda
Now I understand there's no use in remedies.
Elinde çanta ile izlediğin film
The movie you watch with your bag in hand,
Bunun adı belki de aşk olabilir ama
Perhaps this could be called love, but,
Olabilecek şeyler umurumda değil
I don't care about the things that could happen.





Writer(s): Can Bozok


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.