Yaşamaya Devam - Ogün Sanlısoytraduction en anglais
Fotoğraflar
flu,
gözler
buğulu
Photos
are
blurry,
eyes
are
cloudy
Dönülmüyor,
özledim
çocukluğu
No
turning
back,
I
miss
childhood
Hatıralar
kimsesiz,
çok
eksiğiz
Memories
are
orphan,
we
are
lacking
so
much
Varılmıyor
farkına,
misafiriz
Cannot
realize,
we
are
guests
Ruhum
yaralı,
bedenim
yorgun
My
soul
is
wounded,
my
body
is
tired
Düşünmeden
geçmez
gece
Night
passes
without
thinking
Çözülmeyen
zor
bilmece
Unsolvable
hard
riddle
İçinde
yaşarım,
anlayamam
I
live
in
it,
I
cannot
understand
Düşünmeden
geçmez
gece
Night
passes
without
thinking
Dayanılmaz
bir
işkence
Unbearable
torture
İçimde
taşırım,
anlatamam
I
carry
it
inside,
I
cannot
tell
Yaşamaya
devam
Keep
on
living
Anılarla
dolu
gizem
yolu
A
mysterious
pathway
full
of
memories
Erilmiyor
sırrına,
meçhul
sonun
Its
secret
is
not
revealed,
the
unknown
end
İçimizde
bitmez
gençliğimiz
Our
youthfulness
is
endless
within
us
Bilinmiyor
kıymeti,
değerliyiz
Its
value
is
unknown,
we
are
valuable
Ruhum
yaralı,
bedenim
yorgun
My
soul
is
wounded,
my
body
is
tired
Düşünmeden
geçmez
gece
Night
passes
without
thinking
Çözülmeyen
zor
bilmece
Unsolvable
hard
riddle
İçinde
yaşarım,
anlayamam
I
live
in
it,
I
cannot
understand
Düşünmeden
geçmez
gece
Night
passes
without
thinking
Dayanılmaz
bir
işkence
Unbearable
torture
İçimde
taşırım,
anlatamam
I
carry
it
inside,
I
cannot
tell
Yaşamaya
devam
Keep
on
living
Düşünmeden
geçmez
gece
Night
passes
without
thinking
Çözülmeyen
zor
bilmece
Unsolvable
hard
riddle
İçinde
yaşarım,
anlayamam
I
live
in
it,
I
cannot
understand
Düşünmeden
geçmez
gece
Night
passes
without
thinking
Çözülmeyen
zor
bilmece
Unsolvable
hard
riddle
İçinde
yaşarım,
anlayamam
I
live
in
it,
I
cannot
understand
Düşünmeden
geçmez
gece
Night
passes
without
thinking
Dayanılmaz
bir
işkence
Unbearable
torture
İçimde
taşırım,
anlatamam
I
carry
it
inside,
I
cannot
tell
Yaşamaya
devam
Keep
on
living
Yaşamaya
devam
Keep
on
living
Évaluez la traduction
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.