Paroles et traduction Ohash - Herşeye Rağmen
Herşeye Rağmen
Despite Everything
Yön
değiştirmedim
yoluma
çıkan
bütün
engellere
rağmen
I
didn't
change
my
direction
despite
all
the
obstacles
in
my
way
Asla
pes
etmedim,
yaşadığım
bütün
bu
zorluklara
rağmen
I
never
gave
up,
despite
all
the
hardships
I
faced
Ders
çıkarıyorum
bi'
öğretmenimin
olmamasına
rağmen
I
learn
lessons
even
though
I
don't
have
a
teacher
Düşmanlar
kudursun,
ben
devam
ediyorum
tüm
her
şeye
rağmen
Let
the
enemies
rage,
I
continue
despite
everything
Tüm
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen
Despite
everything,
despite
everything,
despite
everything
Tüm
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen,
her
şike,
her
şike
ah
Despite
everything,
despite
everything,
every
foul
play,
every
foul
play
ah
Tüm
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen
Despite
everything,
despite
everything,
despite
everything
Tüm
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen,
her
şikeye
Despite
everything,
despite
everything,
to
every
foul
play
Maneviyatla
yaklaştım,
onlar
ticarete
bağladı
hemen
I
approached
with
spirituality,
they
immediately
tied
it
to
commerce
İşlerine
gelince
ya
tavır
koyarlar
ya
dilenirler
When
it
suits
them,
they
either
take
a
stand
or
beg
Onlar
bi'
bukalemun,
ortama
göre
renk
değiştirirler
They're
like
chameleons,
changing
colors
according
to
the
environment
Onlara
alıştım
ve
verdikleri
rahatsızlıklara
rağmen
I'm
used
to
them
and
despite
the
discomfort
they
cause
Benim
aldığım
her
hasar
veya
darbe
bana
güç
verir
(bana
güç
verir)
Every
damage
or
blow
I
take
gives
me
strength
(gives
me
strength)
Ben
acılarıma
pes
edip
kendimi
kör
etmedim
(kör
etmedim
ben)
I
didn't
give
in
to
my
pain
and
blind
myself
(I
didn't
blind
myself)
Tamam
veya
çözüm
değil
ki,
ben
onu
içime
çekmedim,
merak
etmedim
It's
not
okay
or
a
solution,
so
I
didn't
take
it
in,
I
wasn't
curious
Çünkü
hiçbi
zaman
o
bataklık
da
beni
içine
çekmedi
Because
that
swamp
never
pulled
me
in
Yön
değiştirmedim
yoluma
çıkan
bütün
engellere
rağmen
I
didn't
change
my
direction
despite
all
the
obstacles
in
my
way
Asla
pes
etmedim,
yaşadığım
bütün
bu
zorluklara
rağmen
I
never
gave
up,
despite
all
the
hardships
I
faced
Ders
çıkarıyorum
bi'
öğretmenimin
olmamasına
rağmen
I
learn
lessons
even
though
I
don't
have
a
teacher
Düşmanlar
kudursun,
ben
devam
ediyorum
tüm
her
şeye
rağmen
Let
the
enemies
rage,
I
continue
despite
everything
Tüm
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen
Despite
everything,
despite
everything,
despite
everything
Tüm
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen,
her
şike,
her
şike
ah
Despite
everything,
despite
everything,
every
foul
play,
every
foul
play
ah
Tüm
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen
Despite
everything,
despite
everything,
despite
everything
Tüm
her
şeye
rağmen,
her
şeye
rağmen,
her
şikeye
Despite
everything,
despite
everything,
to
every
foul
play
Kimsenin
kalbini
kırmadım,
onların
beni
hep
küçümsemesine
rağmen
I
didn't
break
anyone's
heart,
even
though
they
always
belittled
me
Doğruları
anlattım
ben,
bi'
şekilde
bana
inanmamalarına
rağmen
I
told
the
truth,
even
though
they
didn't
believe
me
somehow
Kazanmadım,
nakitimi
alamadım
ama
çabaladım
tüm
bunlara
rağmen
I
didn't
win,
I
didn't
get
my
cash
but
I
tried
despite
all
this
Harcadığım
emeğin
karşılığı
yok
yine
de
ürettim
buna
rağmen
ya
The
effort
I
put
in
has
no
return,
yet
I
produced
despite
this,
yeah
Behzat
Ç.
gibiyim
boyumu
aşan
işlerin
üstüne
gidiyorum
(üstüne
gidiyorum)
I'm
like
Behzat
Ç.,
I
go
after
things
that
are
beyond
my
reach
(I
go
after
them)
Hayatım
zaten
acı
bu
yüzden
dövme
yaptırırken
acı
çekmiyorum
My
life
is
already
painful,
so
I
don't
feel
pain
while
getting
tattoos
Duygular
değişir,
insanlar
çelişir
verdikleri
sözlere
rağmen
Feelings
change,
people
contradict
despite
the
promises
they
make
Ağzımdan
kan
çıkartsalar
da
tükürdüğümü
yalamıyorum
Even
if
they
make
my
mouth
bleed,
I
don't
lick
what
I
spit
Bu
dünyada
içimin
yanmasından
daha
iyi
cehennemde
yanmak
It's
better
to
burn
in
hell
than
to
have
my
heart
burn
in
this
world
Kötü
olduğunu
bilmek
daha
iyi,
kendini
iyi
sanmaktan
It's
better
to
know
you're
bad
than
to
think
you're
good
Kendime
sürekli
söylüyorum
ben,
Shaho
olma
duygusal
ya
I
keep
telling
myself,
don't
be
emotional
like
Shaho,
man
Biz
doğarken
her
şey
de
iyiydi,
bizi
bozan
tek
şey
kimyasal
Everything
was
good
when
we
were
born,
the
only
thing
that
corrupted
us
was
chemicals
Korku
seni
korumaz
(korku
seni
korumaz)
Fear
won't
protect
you
(fear
won't
protect
you)
Korkunun
üstüne
git
(korkunun
üstüne
git)
Go
after
your
fear
(go
after
your
fear)
Pes
etme
iyce
devam
(pes
etme
iyce
devam)
Don't
give
up,
keep
going
(don't
give
up,
keep
going)
Tanıma
tehlikeyi
(tanıma
tehlikeyi)
Don't
acknowledge
danger
(don't
acknowledge
danger)
Hiçbi'
şeyi
olamaz
(hiçbi'
şeyi
olamaz)
It
can't
be
anything
(it
can't
be
anything)
Artık
eskisi
gibi
(artık
eskisi
gibi)
No
longer
like
before
(no
longer
like
before)
Bıraktım
akışına,
her
şeye
hazırım
yok
benim
bi'
düzenim
I
let
it
flow,
I'm
ready
for
everything,
I
have
no
order
Yön
değiştirmedim
yoluma
çıkan
bütün
engellere
rağmen
I
didn't
change
my
direction
despite
all
the
obstacles
in
my
way
Asla
pes
etmedim,
yaşadığım
bütün
bu
zorluklara
rağmen
I
never
gave
up,
despite
all
the
hardships
I
faced
Ders
çıkarıyorum
bi'
öğretmenimin
olmamasına
rağmen
I
learn
lessons
even
though
I
don't
have
a
teacher
Düşmanlar
kudursun,
ben
devam
ediyorum
tüm
her
şeye
rağmen
Let
the
enemies
rage,
I
continue
despite
everything
Yön
değiştirmedim
yoluma
çıkan
bütün
engellere
rağmen
(ya,
ya,
ya,
ya)
I
didn't
change
my
direction
despite
all
the
obstacles
in
my
way
(yeah,
yeah,
yeah,
yeah)
Asla
pes
etmedim,
yaşadığım
bütün
bu
zorluklara
rağmen
(ya)
I
never
gave
up,
despite
all
the
hardships
I
faced
(yeah)
Düşmanlar
kudursun,
ben
devam
ediyorum
tüm
her
şeye
rağmen
Let
the
enemies
rage,
I
continue
despite
everything
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.