Old G - Pim - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Old G - Pim




Pim
Pim
Gelip test edin, ses telim intikamla beslenir
Come test me, my vocal cords are fueled by vengeance
Yere düştüm tökezledim ne sesim kesildi ne de pes dedim
I fell and stumbled, but my voice didn't break or give up
Nefes verip kan tükürdüm, korkularımı besledi nefretim ansızın
I breathed and spat blood, my fears fed my hatred suddenly
Ben ölümden bile cansızım, ben ölümden daha çok yalnızım
I'm lifeless even from death, I'm lonelier than death
Bilmiyorum gökte mi yerde miyim neyi dert edeyim kime "gelme" diyeyim
I don't know if I'm in heaven or on earth, what should I worry about? Who should I tell to "come"?
Benim her dediğim doğru diye bir şey yok
There's no such thing as everything I say is true
Gözüme düşenin adı perde değil
What falls into my eyes is not a curtain
Bırakıp gidiyorsa gel dediğim, bilsin aradığı bende değil
If she leaves when I call her, let her know that what she's looking for isn't in me
Yüküm kahır benim çekebileceksen gel ne diyeyim
If you can bear my burden, come on, what can I say?
İnan hiçbir şey kalmaz yarına, toprak seni basacak bağrına
Believe me, nothing will remain for tomorrow, the earth will crush you in its bosom
Kaçmak da bir alçak tavır, al çantanı kalmadı çalacak kapı
Running away is also a cowardly attitude, take your bag, there's no more door to knock
Kan kancıktan akar alçak, dilimin ucundaki rap suçum olmalı
Blood flows from blood, you coward, the rap on the tip of my tongue must be my crime
Kanadım yok ölürüm düşsem, bunu bile bile seviyorum uçurumları
I have no wings, I will die if I fall, I love cliffs even knowing this
Alacalı bir leke bu, yanaş hadi yamacıma
This is a motley stain, come closer to my mountain
Boş konuşan ağzınız hava cıva
Your mouth, which talks in vain, is worthless
Canım acısa da buna gülüyorum inadına
Even though my soul hurts, I laugh at it out of spite
Bata çıka yürüyorum amacıma (Neden?)
I walk towards my goal with difficulty (Why?)
Bu günahlar kanatlarımı kırdı, süründüm her karesinde yeter
These sins broke my wings, I crawled on every frame, it's enough
Bir gün bu şehri terkedece′m tanıdığım hiç kimseye görünmeden
One day I'll leave this city without seeing anyone I know
Kalbim yavaşlıyor giderek
My heart is slowing down gradually
Aklım uzaklaşıyor kaçarak
My mind is going away, running
Sanki duraksıyor aksak zaman
As if time is pausing, decelerated
Ruhum ölüyken gülücük saçamam
When my soul is dead, I can't smile
Kalbim yavaşlıyor giderek
My heart is slowing down gradually
Aklım uzaklaşıyor kaçarak
My mind is going away, running
Sanki duraksıyor aksak zaman
As if time is pausing, decelerated
Ruhum ölüyken gülücük saçamam
When my soul is dead, I can't smile
Düşmana dost gibi yanaş, yok yere delirip boş yere savaş
Approach the enemy like a friend, go crazy for no reason and fight in vain
Öfkeme yenik düşenler telaş içindeyken zaman hâlâ yavaş
While those who succumb to my anger are in a panic, time is still slow
Para senin için amaç benim için uçurum
Money is your goal, a cliff to me
Doldurmaz vadeni suçun
Your crime will not fill your emptiness
Lanetim uçurur çıkar için eğdiğiniz başları ben kaçmadım aksine
My curse flies, I didn't run, on the contrary, I raised my head for your interests
Biledim kılıcımı gelmeniz için
I sharpened my sword for you to come
Açtım kapıları gelmeniz için
I opened the doors for you to come
Seviyorsunuz herkesi değil mi?
You love everyone, don't you?
Gülüyorsunuz herkese ne için?
You smile at everyone, for what?
40 yıllık hatrı yok bu kahvenin hâlâ kan dolu telvenin içi
The coffee is still full of coffee grounds after 40 years
Hayat bu kadar aldıysa benden elbette geriye vermeli bir şey
If life took this much from me, it must give something back
Bu pislik çileden çıkartır insanı, aklını yok eder çıldırtır
This filth maddens people, drives them crazy
Beni mağdur eden tüm zincirleri bir anlık öfke sonucu kırmıştım
In a moment of anger, I broke all the chains that victimized me
Duvarda patladı avcumun içinde yaşattıklarım neden mi?
Why did my fist explode in the wall?
(Çünkü) Sıktığım yumruğa atan şu kalbimden daha çok kişi sığdırdım
(Because) I put more people in my clenched fist than my heart that beats it
Batarken izle bu gemideki beni
Watch me sink on this ship
Biri bile demedi ki "yürü de gidelim hadi" kimi de "deli" dedi bana
Not even one person said "let's go" or "he's crazy"
Kimi de dikeni tutup elime bıraktı ki kinimi güderim
He who held the thorn and put it in my hand to make me angry
Yap hadi görelim
Come on, I'll show you
Önüme getir eceli
Bring death before me
Ben içimi döktüğüm tek heceli müzik için her şeyi
Everything for the one-syllable music I poured my heart out for
Kaybettiğim günden beri sevgim kusurlu saygım göreceli
Since the day I lost them, my love has been flawed, my respect relative
Bölünüp ölün ölümü görüp el ele gömülün "e" bunun ödülü ne?
To perish being divided, to be buried hand in hand, "e" what is the reward for this?
Yolum acı dolu keke gözünü kapat
My path is full of pain, close your eyes
Ya da zoru görüp akabine götünüzü dönün
Or see the hardship and turn your back on it
Hepinizin önü boş, git direnme boşa
Your way is clear, don't resist in vain
Kimin için çalıyor sirenler
Who are the sirens crying for?
Benim canımı sıkıp kuyumu kazanlar kim?
Who upset me and dug my grave?
Elimi sıkıp yüzüme gülenler
Those who shake my hand and smile in my face
Kalbim yavaşlıyor giderek
My heart is slowing down gradually
Aklım uzaklaşıyor kaçarak
My mind is going away, running
Sanki duraksıyor aksak zaman
As if time is pausing, decelerated
Ruhum ölüyken gülücük saçamam
When my soul is dead, I can't smile
Kalbim yavaşlıyor giderek
My heart is slowing down gradually
Aklım uzaklaşıyor kaçarak
My mind is going away, running
Sanki duraksıyor aksak zaman
As if time is pausing, decelerated
Ruhum ölüyken gülücük saçamam
When my soul is dead, I can't smile





Writer(s): Berkay Köse, Yusuf Can Elibol


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.