Onur Akın - Dağınık Gazel - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Onur Akın - Dağınık Gazel




Dağınık Gazel
Messy Ghazal
Göç geçer
Migration passes by
Geçer ayrılıklar bağladı
Separation binds and passes by
Göç geçer
Migration passes by
Geçer ayrılıklar bağladı
Separation binds and passes by
Bize böyle pay kalır
This is the fate that remains for us
Göç geçer
Migration passes by
Geçer ayrılıklar bağladı
Separation binds and passes by
Göç geçer
Migration passes by
Geçer ayrılıklar bağladı
Separation binds and passes by
Bize böyle pay kalır
This is the fate that remains for us
Ağla sevdiğim ağla
Cry my love, cry
Belki dönemem
Perhaps I shall not return
Kar yağar, düş üşür yüreğimde
Snow falls, and dreams grow cold in my heart
Ağlarım, ağlarım
I weep, I weep
Gözyaşım beyaz kalır, beyaz kalır
My tears remain white, ever white
Göç geçer
Migration passes by
Geçer ayrılıklar bağladı
Separation binds and passes by
Göç geçer
Migration passes by
Geçer ayrılıklar bağladı
Separation binds and passes by
Bize böyle pay kalır
This is the fate that remains for us
Sonra askerler yeniden kuşatırlar aşınmış kaleleri
Then, soldiers anew besiege the worn out fortresses
Bin havar parçalar gecenin döşeğini
A thousand mortars shatter the night's bed
Ocaklar inler, yas büyür, orta yerde kan kalır
Homesteads groan, mourning grows, and blood remains in the center
Dıngılava'da peştemalli çocuklar havuzlara işerler
In Dıngılava, children in loincloths urinate in the pools
Orta yerde bir mahmur özlem kalır
A bittersweet longing lingers in the center
Derken bir Ankara, bir poyraz beni döve döve içeri alır
Soon after, Ankara and a north wind beat me up and take me in
Yollar da giderek uzaklaşır, giderek uzaklaşır
Roads grow more and more distant, more distant
Kuşlar inkar edilir, gökyüzü yağmalanır
Birds are denied, the sky is pillaged
Ben büyürüm bu kederle kalbim uslanır
With this sorrow, I mature and my heart mellows
Ağla sevdiğim! Ağla ve kucakla kumral delikanlını
Cry, my love! Cry and embrace your sandy-blonde young man
Buralarda çatılmış bir tüfeğim böğrümde taflan kalır
Here, a loaded rifle at my breast, grief remains
Şimdi Kızılay'da oturmuşum, hasretin kancasında
Now I dwell in Kızılay, on the hook of longing
Geçer zaman, geçer yıllar, günlere bir yeni hazan kalır
Time passes, years pass, and a new autumn remains on the days
Göç geçer
Migration passes by
Geçer ayrılıklar bağladı
Separation binds and passes by
Göç geçer
Migration passes by
Geçer ayrılıklar bağladı
Separation binds and passes by
Bize böyle pay kalır
This is the fate that remains for us
Ağla sevdiğim, ağla sen hep mağlup bir ağlayışta
Cry, my love, cry for all time in a defeated lament
Ben uzak susarım bu mağlubiyet için hep anlayışta
I remain silent in this defeat, always understanding
Bak çöpçüler bu geceyi de piç edip süpürdüler
Look, the garbagemen have once again trashed and swept away the night
Ben ise haber değeri bile olmayan bir haykırışta
As for me, I remain in a cry that is not even newsworthy
Özleminle hala bir yakarışta...
Still yearning for you...
Ağla! Bende ağlarım gözyaşlarım özlemine az kalır
Cry! I too shall weep, my tears but a fragment of my longing
Buralarda nem var! Nem varsa sende kalır
There is moisture here! Whatever moisture there is lies with you
Gittim
I have gone
Gittim ve yittim!
I have gone and been lost!
Oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır
There, in the rivers slowly being plundered, summer remains
Yaslarım günleri yüzüme gözyaşım beyaz kalır
My grief fills the days in my face, my tears remain white
Ağla sevdiğim, buralarda döne döne dönemem
Cry my love, for here I cannot return again and again
Artık bir yeşile dolmasak da anılardan haz kalır
Even if we no longer fill ourselves with greenery, memories remain
Sen de bir zaman duyarsın
You too shall hear in time
Bir gün bir taze mezar kazılır
One day a fresh grave will be dug
Ardından bir dağınık gazel ile, kül ile
Followed by a disheveled ghazal and ashes
Ankara'da bir ölü Yılmaz kalır
In Ankara, a departed Yılmaz shall remain
Göç geçer
Migration passes by
Geçer ayrılıklar bağladı
Separation binds and passes by
Göç geçer
Migration passes by
Geçer ayrılıklar bağladı
Separation binds and passes by
Bize böyle pay kalır
This is the fate that remains for us






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.