Ozbi feat. Gülce Duru - Olmazlara Yandım - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Ozbi feat. Gülce Duru - Olmazlara Yandım




Olmazlara Yandım
Burned by the Unthinkables
Soğuk akşamların kader niyeti ömür.
Cold evenings, a destiny planned for a lifetime.
Boğuk yarınların keder nöbeti gönül.
Hoarse tomorrows, a watch of sorrow for the heart.
Bir yağmurda, bir mahmurda hesap sorar çamur bulur yönü,
In the rain, in a daze, the mud seeks answers, finds its way,
Arar günü gönül.
The heart searches for the day.
Sanık hisler, kara merhem çalar her dem yaşanan ne?
Guilty feelings, a dark salve applied to what's always experienced?
Alışan ben karışan kim?
Who am I to get used to, who's to interfere?
Bir sersem yaşanan ne?
A dazed experience, what is it?
Bulut beyaz, umut değil.
Clouds are white, but they aren't hope.
Hangi yaz, hangi kin, hangi sen, hangi din, olmaz diyen?
Which summer, which grudge, which you, which religion says it's impossible?
Olmazlara yandım bugün. Bir ben bir sen kaldım bu gün.(2×)
Today, I burned by the unthinkables. Only you and I remain today. (2×)
Bak yol gidiyor, son geliyır.
Look, the road goes on, the end is coming.
Yine yanlışlıkla, tek kalmışlıkla. Yazıyorum anlık.
Again, by mistake, with loneliness. I'm writing in the moment.
Dünya, dönüyo mu arsızlıkla, her çapsızlıkla, sızıyor mu dipsiz rüya.
The world, is it spinning with shamelessness, with every worthlessness, does the bottomless dream leak?
Çok çok çekilir şansız kura, tüke
The unlucky draw is drawn too many times, consume it.
Nir sarhoşluklar, bağırır tüm boşluklar.
Some drunkenness, all the voids scream.
Yapılır nahoşluklar, ayıp nahoşluklar?
Unpleasant things are done, are unpleasant things a shame?
Kime göre nahoşluk lan!
Unpleasant to whom, damn it!
Bir bokluk var.
There's something wrong.
Biliyon çok yokluk var ama çok zengin var.
You know, there's a lot of lack, but there's a lot of wealth.
Yani çok bokluk var...
So, there's a lot of wrong...
Kime göre diyemeden evimize niye gece
Without even being able to ask "according to whom", why do we come home at night,
Girdiğimizi soran herkese söve söve bitemedi yargılayanlar.
Cursing everyone who asks, the judging ones never ended.
Sevemedi bizi hiç sevgiyi yaftalayanlar, Korkuyu pompalayanlar.
Those who labeled love never loved us, those who pumped fear.
Ele güne rezilliğimiz olsun size ne!
Let our disgrace be before everyone, what's it to you!
İçiyoz kime ne!
We drink, what's it to you!
Varsın diye yaşamıyım mi lan hıh!
Should I not live just because you exist, huh!
Deli mi ne, veli mi ne, geri mi ne diye düşün ya da sus gir evine!
Think "crazy, saint, or backward" or just shut up and go home!
Sine sine geliyo bu gençlik, güveniyor yüreğine kalemine.
This youth is coming quietly, trusting its heart and pen.
Olmaz diyon ya sen gelicem tükürüp polisin sirenine
You say it's impossible, but I'll come spitting on the police siren
Olmaz diyon ya yine sen gelip ateş etçem frenine!
You say it's impossible again, I'll come and shoot your brakes!
Bir dert denizine gömülür dünya, daha sesimize çığlık yaslamadık,
The world sinks into a sea of trouble, we haven't even added screams to our voices,
Biz izimizi görmeyi düşündük hep düşümüze artistlik taslamadık.
We always thought about seeing our mark, we never pretended to be artists in our dreams.
Dizimizi kanattı heyecanımız hep hiç gücümüzü senle kıyaslamadık.
Our excitement always scraped our knees, we never compared our strength with yours.
Özümüzü anlara armağan ettik, bulunan yolları saklamadık ki...
We gifted our essence to moments, we didn't hide the found paths...
Yol yine kapandı, yine bulandı, niye bulandık yaralarla.
The road closed again, it got muddy again, why did we get muddy with wounds.
Sigaram bana küsme...
Don't be mad at me, my cigarette...
Sol omuzumdan bir serçe havalandı yaralarla.
A sparrow took off from my left shoulder, with wounds.
Kanadım bana küsme...
Don't be mad at me, my wing...
Bana küsme!
Don't be mad at me!
Gönülde söz, ciğerde köz, yeminde göz, demin
A word in the heart, ember in the lungs, an eye on the oath, just now
De öz gibiyim, bazen yiğitte mitralyöz gibiyim.
I'm like essence, sometimes I'm like a machine gun in the hands of a brave man.
Bazen düz gibiyim, bazen gülen bi yüz gibiyim, güz gibiyim.
Sometimes I'm like a plain, sometimes I'm like a smiling face, like autumn.
Bazen türkü bazen köleyim siyah ve blues gibiyim...
Sometimes a folk song, sometimes a slave, I'm like black and blues...
Bana küsme!
Don't be mad at me!
Evet bazen öküz biriyim ama padişahlara prüz biriyim,
Yes, sometimes I'm an idiot, but I'm a flaw for kings,
Namerde baya lüx biriyim.
I'm quite a luxury for the dishonorable.
Tam deliyim, halüs gibiyim,
I'm completely crazy, like a hallucination,
Fakülteliye kampüs gibiyim, y
I'm like a campus for a college student, f
Avşaklara kaktüs biri, sar beni bak papirüs gibiyim...
or the ignorant, I'm a cactus, hug me, I'm like papyrus...
Bana küsme!
Don't be mad at me!
Kış değilim, yaz gibiyim.
I'm not winter, I'm like summer.
Az değilim, ayaz gibiyim, maraz biriyim.
I'm not little, I'm like a blizzard, I'm a disease.
Jazz gibi biraz ama saz gibiyim.
A bit like jazz, but I'm like a saz.
Bazen kabül kalas biriyim, tabii ki hıyara klas biriyim.
Sometimes I'm a kabul plank, of course, I'm classy to cucumbers.
Yedekte değil hep as biriyim, bazen yırtılmış kas gibiyim...
I'm not in reserve, I'm always an ace, sometimes I'm like a torn muscle...
Bana küsme!
Don't be mad at me!
Tabulara mıhlanana hilti misali duygu döven bi cihaz
A device that beats emotions like a hilti to those nailed to taboos,
Gibiyim, yanan haz gibiyim, hiç sıkılmadığın bir vaaz gibiyim.
I'm like burning pleasure, like a sermon you never get bored of.
İtiraz gibiyim, miras gibiyim,
I'm like an objection, like an inheritance,
Gençken tutamadığın yas gibiyim, çoc
Like the mourning you couldn't hold when you were young, a ch
Uğun gülüşüne paspas gibiyim, olmazlara kumpas gibiyim...
I'm like a doormat to the child's smile, I'm like a conspiracy to the impossible...
Yol yine kapandı, yine bulandı, niye bulandık yaralarla.
The road closed again, it got muddy again, why did we get muddy with wounds.
Sigaram bana küsme...
Don't be mad at me, my cigarette...
Sol omuzumdan bir serçe havalandı yaralarla.
A sparrow took off from my left shoulder, with wounds.
Kanadım bana küsme...
Don't be mad at me, my wing...
Olmazlara yandım bugün.
Today, I burned by the unthinkables.
Bir ben bir sen kaldım bugün.
Only you and I remain today.
Olmazlara (Olmazlara!) yandım bugün.
I burned by the unthinkables (The unthinkables!) today.
(Bir ben bir sen!)
(Only you and I!)
Bir ben bir sen kaldım bugün. (Olmazlara!)
Only you and I remain today. (The unthinkables!)
Olmazlara (Olmazlara!) yandım bugün.
I burned by the unthinkables (The unthinkables!) today.
(Bir ben bir sen!)
(Only you and I!)
Bir ben bir sen kaldım bugün, bugün.
Only you and I remain today, today.
Olmazlara (Olmazlara!) yandım bugün.
I burned by the unthinkables (The unthinkables!) today.
Bugün, bugün, bugün.
Today, today, today.
Bir ben bir sen kaldım bugün, bugün.
Only you and I remain today, today.
Bugün.
Today.





Writer(s): Gulce Duru


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.