Paroles et traduction Ozbi feat. Gülce Duru & Laneth - Şehin Işıkları (Live)
Şehin Işıkları (Live)
City Lights (Live)
Yorulmak,
bir
kavgaya
dahil
olduğunda
Getting
tired,
when
you're
caught
in
a
fight
Korunmak,
yapmak
istediklerin
varken
bir
anda
oradan
kovulmak
Seeking
shelter,
being
kicked
out
suddenly
while
having
things
you
want
to
do
Çok
basit
bazen
sokaklarda
bulunmak
ya
da
yolda
Sometimes
it's
simple,
being
found
on
the
streets
or
on
the
road
Bir
çevirmeye
denk
gelip
haksızca
içeri
alınmak
Getting
caught
in
a
raid
and
being
taken
in
unjustly
Evet
ben
oradaydım
Yes,
I
was
there
Hepsini
gördüm
I
saw
it
all
Üstümde
kirli
pantolonum
ve
parkam,
bağları
kördüğüm
With
my
dirty
pants
and
parka,
the
strings
tied
in
a
knot
Bilmediğin
bir
yolda
gezerken
kaybolmak
kadar
It's
as
frustrating
as
getting
lost
while
walking
on
an
unknown
path
Sinir
bozucu
yaşarken,
hiç
kimseyi
şaşırtmaz
öldüğüm
While
I'm
alive,
it
wouldn't
surprise
anyone
if
I
died
Tanıştığın
herkes
farklı
bir
denklem
Everyone
you
meet
is
a
different
equation
İlk
etapta
hoşuna
gider
gözlerinde
uçan
o
renkler
At
first,
you
like
the
colors
flying
in
their
eyes
Bilmezden
gelmiş
gibi
yaparsın
ama
o
bekler
You
pretend
to
ignore
it,
but
she
waits
Ve
emin
olduğunda
elveda,
uçurumdan
bir
tekme
And
when
she's
sure,
goodbye,
a
kick
from
the
cliff
Onları
boşver
sen
iyiye
odaklan
yoksa
Forget
them,
focus
on
the
good,
otherwise
Medet
bekleyeceksin
çıkmayan
her
lanet
sokaktan
You'll
be
begging
for
help
from
every
damn
street
you
can't
escape
Ve
en
sonunda
aldatılma
hikayeni
duyarsın
And
in
the
end,
you'll
hear
your
story
of
betrayal
Bir
zamanlar
severek
öptüğün
bir
çift
dudaktan
From
a
pair
of
lips
you
once
loved
and
kissed
Hiç
soruyor
musun
kendine,
ben
neyim?
Diye
Do
you
ever
ask
yourself,
what
am
I?
Kimin
hayatına
ne
kadar
dahil
olabilirsin
diye
How
much
can
you
be
involved
in
someone's
life?
Ve
zaman
akar
kaybolur
bir
bok
kalmaz
geriye
And
time
flows,
disappears,
nothing
is
left
behind
Bize
bahşedilmiş
bir
hayat
var
We
have
one
life
given
to
us
O
da
bu
müziğe
kafiye
And
that's
enough
to
rhyme
with
this
music
Yanıyorken
şehrin
ışıkları,
arıyorken
beni
kalpsiz
aşıklarım
While
the
city
lights
are
burning,
my
heartless
lovers
are
searching
for
me
Geri
dönmem
I
won't
return
Oynamaktan
bıktım
bana
gerçekleri
gösterin
I'm
tired
of
playing
games,
show
me
the
truth
Bir
sözüm
var
I
have
a
promise
Bir
daha
asla
eğilmem
bana
gerçekleri
gösterin
I
will
never
bow
again,
show
me
the
truth
Yanıyorken
şehrin
ışıkları,
arıyorken
beni
kalpsiz
aşıklarım
While
the
city
lights
are
burning,
my
heartless
lovers
are
searching
for
me
Geri
dönmem
I
won't
return
Oynamaktan
bıktım
bana
gerçekleri
gösterin
I'm
tired
of
playing
games,
show
me
the
truth
Bir
sözüm
var
I
have
a
promise
Bir
daha
asla
eğilmem
bana
gerçekleri
gösterin
I
will
never
bow
again,
show
me
the
truth
Ben
yorgunluğumu
ölüme
teslim
ettim
I
surrendered
my
fatigue
to
death
Bir
kadeh
parladı
A
glass
sparkled
Bir
kör
bıçak
tuttum
elimi
kestim
I
held
a
blind
knife
and
cut
my
hand
Acıyı
sahiplendim,
ruhum
galip
geldi
I
embraced
the
pain,
my
soul
prevailed
Bedenim
çürük
bir
elmaydı,
kurtlar
şahitlerdi
My
body
was
a
rotten
apple,
worms
were
witnesses
Dünya
sabitlendi,
insan
sahiplendi,
fesat
caiz
dendi
The
world
was
fixed,
man
took
possession,
corruption
was
said
to
be
permissible
Haksız
haiz
dendi,
susana
alkış,
kusana
pislik
dendi
The
unjust
was
called
lost,
applause
for
the
silent,
filth
for
the
vomiting
Evet
Hitler
ölmüştü
lakin
yerine
Yezit
geldi
Yes,
Hitler
was
dead
but
Yezid
took
his
place
Planlamayı
bırak!
Stop
planning!
Tükettiğin
kadar
tükettin
You
consumed
as
much
as
you
consumed
Elde
ettin,
ettiğin
değer
verildi
sen
laf
ettin
You
obtained,
what
you
did
was
valued,
you
talked
Yetti
kibrin
Your
arrogance
was
enough
Seni
öven
tüm
hayatları
yücelttin
You
exalted
all
the
lives
that
praised
you
Ve
film
bitti
And
the
movie
ended
Çünkü
kafama
sıkıp
gittim
Because
I
shot
myself
and
left
Vurduğum
bir
ketti
kendime,
bir
seddi
derdime.
I
shot
myself
a
kitty,
a
dam
to
my
troubles.
Bir
ceddi
kul
diye,
bir
ceddi
zul
diye
ayırdı
aliye
One
ancestor
as
a
slave,
one
ancestor
as
oppression,
divided
into
the
sublime
Bir
cariye
tüm
hayallere
sebepti
A
slave
girl
was
the
reason
for
all
dreams
Bir
huriye
tapındı
insan
aslen
Man
worshipped
a
houri
originally
Bu
da
yazıldı
tarihe
This
was
also
written
in
history
Ve
helada
unuttuğum
silahı
kalleşler
aklıma
getirdi
And
the
bastards
reminded
me
of
the
gun
I
forgot
in
the
toilet
Gittim
aldım
I
went
and
got
it
Benim
için
belki
de
bu
ilk
gösterim
This
is
perhaps
the
first
show
for
me
Yüreğim
güçlü,
nefesim
taze
ve
ilk
repliğim
My
heart
is
strong,
my
breath
is
fresh
and
my
first
line
Oynamaktan
bıktım
bana
gerçekleri
gösterin
I'm
tired
of
playing
games,
show
me
the
truth
Yanıyorken
şehrin
ışıkları,
arıyorken
beni
kalpsiz
aşıklarım
While
the
city
lights
are
burning,
my
heartless
lovers
are
searching
for
me
Geri
dönmem
I
won't
return
Oynamaktan
bıktım
bana
gerçekleri
gösterin
I'm
tired
of
playing
games,
show
me
the
truth
Bir
sözüm
var
I
have
a
promise
Bir
daha
asla
eğilmem
bana
gerçekleri
gösterin
I
will
never
bow
again,
show
me
the
truth
Yanıyorken
şehrin
ışıkları,
arıyorken
beni
kalpsiz
aşıklarım
While
the
city
lights
are
burning,
my
heartless
lovers
are
searching
for
me
Geri
dönmem
I
won't
return
Oynamaktan
bıktım
bana
gerçekleri
gösterin
I'm
tired
of
playing
games,
show
me
the
truth
Bir
sözüm
var
I
have
a
promise
Bir
daha
asla
eğilmem
bana
gerçekleri
gösterin
I
will
never
bow
again,
show
me
the
truth
Oynamaktan
bıktım
bana
gerçekleri
gösterin
I'm
tired
of
playing
games,
show
me
the
truth
Bir
daha
asla
eğilmem
bana
gerçekleri
gösterin
I
will
never
bow
again,
show
me
the
truth
Oynamaktan
bıktım
bana
gerçekleri
gösterin
I'm
tired
of
playing
games,
show
me
the
truth
Bir
daha
asla
eğilmem
bana
gerçekleri
gösterin
I
will
never
bow
again,
show
me
the
truth
Yanıyorken
şehrin
ışıkları,
arıyorken
beni
kalpsiz
aşıklarım
While
the
city
lights
are
burning,
my
heartless
lovers
are
searching
for
me
Geri
dönmem
I
won't
return
Oynamaktan
bıktım
bana
gerçekleri
gösterin
I'm
tired
of
playing
games,
show
me
the
truth
Bir
sözüm
var
I
have
a
promise
Bir
daha
asla
eğilmem
bana
gerçekleri
gösterin
I
will
never
bow
again,
show
me
the
truth
Yanıyorken
şehrin
ışıkları,
arıyorken
beni
kalpsiz
aşıklarım
While
the
city
lights
are
burning,
my
heartless
lovers
are
searching
for
me
Geri
dönmem
I
won't
return
Oynamaktan
bıktım
bana
gerçekleri
gösterin
I'm
tired
of
playing
games,
show
me
the
truth
Bir
sözüm
var
I
have
a
promise
Bir
daha
asla
eğilmem
bana
gerçekleri
gösterin
I
will
never
bow
again,
show
me
the
truth
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.